Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/231 E. 2021/1315 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/10/2019 tarih ve… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … ibareli markasının …Başvurularına ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (05.) Sınıfında 2013 yılından bu yana… tescil numarası ile tescilli olduğunu, davalıya ait … marka başvurusunun…. numara ile …Başvurularına ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (05.) sınıfında yer alan emtia için gerçekleşmiş olduğunu, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5,6 ve 18. maddeleri uyarınca marka müracaatının reddi için itirazda bulunulduğunu, itirazın davacıya ait marka ile iltibas yaratacak düzeyde benzer bulunmadığı gerekçesi ile … tarafından reddedildiğini, reddedilen itirazın kabul edilmesi için itiraza konu markanın (05.) sınıfta reddi için yeniden itiraz edildiğini, bu itirazın da reddedildiğini, davacıya ait … markası ile … markaları arasında 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/1 anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, … ibaresinin davalının ismini teşkil ettiğini ilgili markaya ayırt edicilik katmadığını, davalının daha önce … ön adlı tescil ettirdiği markalarda bu ibareyi kullanmadığını bu marka için de aynı uygulamayı yapabileceğini, işitsel benzerlik olarak da her iki markanın karıştırılabileceğini, davaya konu marka başvuru kapsamında ki 05. Sınıftaki emtiayı kapsayan mallar ile davacıya ait markanın koruma kapsamındaki malların aynı ve benzer olduğunu, nihai kullanıcının hastalar olduğunu ve ortalama tüketici kitlesini oluşturduklarını, davacıya ait markanın sektörde bilinirlik düzeyinin yüksek olduğunu ileri sürerek …10.11.2018 tarih ve …. sayılı kararının iptali ile…. sayılı “…” ibareli marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, YİDK’nın … Sayılı kararının usul ve hukuka uygun olduğunu, başvuruya konu markanın iki kelimeden oluştuğunu, ilk kelimenin … olmasından dolayı davaya konu markadan farklılaşmış olduğunu, her iki marka arasında ortak harflerin bulunmasının benzerlik için tek başına yeterli olmadığını, davalı markasının ilgili tüketici kesimin hekimler, eczacılar gibi konunun uzmanı olan kişiler olduğunu, ortalama dikkat ve gözlem ile hareket edecek olduklarının kabulünün gerektiğini, markalar arasında 6769 sayılı yasanın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait “…” markası ile davaya Konu “…” markalarının aynı sınıfta tescil edildiği ve kapsamlarının aynı olduğu, davalının ….. başvuru numaralı markasında “…” ibaresinin davalının şirket adının … olması nedeniyle asıl unsur olarak kabul edilemeyeceği, “…” ibaresinin asıl unsur olarak değerlendirilmesi gerektiği, markaların yabancı dilde veya Türkçe olarak bir anlamı olmadığı, harflerin bir araya getirilerek oluşturulduğu, davacı adına kayıtlı “…” markası ile davalı adına kayıtlı “…” markasının nihai tüketicilerinin doktorlar ve eczacılar olduğu kabul edilerek davaya konu markaların karıştırılma ihtimalinin olmadığı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/1. maddesindeki koşulların olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, markalar arasında karıştırılacak derece benzerlik bulunduğunu, ilk derece mahkemesinin karıştırılma ihtimalini incelerken somut olayın özelliklerine göre karar vermediğini, müvekkilinin ürününün losyon/krem şeklinde olup “normal reçeteli” yani reçetesiz satılabilen bir ürün olduğunu, markaların karıştırılmasının çağrıştırma (bağlantı kurma) sureti ile de gerçekleşebileceğini, müvekkili şirket markasının tescilli olduğu sınıfta yer alan mallarınr dağıtım kanallarında yer alan kişiler doktor, eczacılar gibi uzman ve dikkat düzeyi yüksek olan kişiler olduğu gibi aynı zamanda hiçbir reçete veya doktor yönlendirmesine ihtiyaç duymaksızın ilacı temin edebilen hastalar da olması sebebi ile ilgili alıcı kitlesi aynı zamanda ortalama tüketici kitlesi olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili … kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının itirazına mesnet “…” ibareli marka ile davalının başvuru konusu yaptığı “…” ibaresi arasında, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/1. maddesi anlamında iltibas bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip