Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/11/2019 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili adına tescilli …. boğa şekilli markaların bulunduğunu, müvekkilinin belli renklerdeki ambalajlara sahip ürünlerinin dünya çapında 172 ülkede dağılıp satıldığını, davalı Şirket tarafından yapılan ….sayılı tasarım başvurularına müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa davaya konu içecek kutusu ambalaj deseni tasarımlarının, müvekkilinin markaları ve ürün ambalajlarıyla kıyaslandığında yenilik ve ayırt edicilikten yoksun olduklarını, davaya konu tasarımların, müvekkilinin mevcut marka tescillerinden ve yıllardır piyasada olan “…..” ürününün ambalajından ve markasından yola çıkılarak oluşturulduklarını, davaya konu tasarımlar ile müvekkilinin dayanak markaları ve ambalaj deseni arasında dikkat çekici birçok ortak özellik bulunduğunu, koyu mavi-gri renklerdeki arka plan kullanımının ve genel renk kompozisyonunun, her iki ambalajda da mavi, gri ve kırmızı renk dağılımının homojen olmamasının, bir rengin diğerinden daha yoğun kullanılmasının, müvekkilinin ambalajında ve markalarında olduğu gibi davaya konu tasarımlarda da gri ile mavi rengin keskin çizgiler ile ayrılmasının, kesiştiği noktalarda kırmızı renk kullanımının, müvekkilinin “… …” serisinde kullandığı “…” kelime unsurunun itiraza konu tasarımda da aynen yer almasının, müvekkilinin ambalajında bulunan tanınmış “…” markalarına görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olan ve yenilik ile ayırt edici nitelik katmayan, koyu mavi arka planı üzerinde beyaz yazı ile “… …” ibaresinin kullanılmasının ortak özellikler olduğunu, müvekkilinin orijinal marka ve ambalajının genel izleniminin, renklerinin ve tekil unsurlarının benzetilmiş olması sebebiyle başvurunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, …’nın…. karar sayılı kararlarının iptaline, tescil edilmiş olması halinde davalı şirket adına kayıtlı….. sayılı endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili firmaya ait tasarım başvurularının yenilik ve ayırt edici nitelik kriterlerini haiz olduğunu, müvekkiline ait marka, tasarım ve kombinasyonun özgün şekilde tanzim edildiğini, davacının renk bakımından sunduğu beyanların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili firmanın dava konusu ambalaj tasarımlarında kullanılan renkler bakımından hali hazırda müktesep hak sahibi bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalıya ait… nolu tasarımların, davaya konu… sayılı … kararlarına konu…. nolu davacı markaları karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladıkları, dolayısıyla tasarımların hükümsüzlüğü koşulunun gerçekleşmediği, davaya konu…sayılı … kararlarının iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda çelişkili ve hatalı değerlendirmelere yer verildiğini, davaya konu tasarımların, müvekkiline ait marka tescillerinden ve yıllardır piyasada olan … ürününün ambalajından yola çıkılarak oluşturulduğunu, davaya konu tasarımlar ile müvekkilinin dayanak markaları arasında dikkat çekici birçok ortak özelliğin bulunduğunu, enerji içecekleri ambalajlarının çok farklı şekillere sahip olabildiklerini, desen tasarımı ve renk kullanımı konusunda sonsuz bir seçenek özgürlüğünün bulunduğunu, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadıklarını, söz konusu tasarımların tescil ettirilmesinin haksız rekabet oluşturduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, … kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini haiz olduklarının, içinde tasarım uzmanı da bulunan bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda açıklandığı, söz konusu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğü, buna göre dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici oldukları, davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.