Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/214 E. 2021/1444 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : FSEK’e Dayalı Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/12/2019 tarih ve….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin, davalı Şirketin işletmekte olduğu… Kolejinde 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında … olarak çalıştığını, çalıştığı süre boyunca zorunlu müfredatın dışında büyük fedakarlıklarla emek ve zaman harcayarak davalı şirketin okuluna bir çok kalıcı sanat eseri bıraktığını, okulun kantin katında bulunan karşılıklı iki duvardan birisine 26 büyük ,… Edebiyatçısının Portrelerinin bulunduğu ve 11 şiirin her birinin ayrı bir yazı karakteri ile kaleme alındığı yaklaşık 300 cm x 500 cm büyüklüğünde duvar resmi yaptığını, diğer duvara altında yine kendi boyadığı bankın bulunduğu duvar boyaması şeklinde … ve bunu tamamlayan ağaç dalları-kuş kafesi resmi ve kitap ağacı resmi vb. yaparak bir edebiyat sokağı yarattığını, okulun spor salonundaki camlara konuyla ilgili sporcu resimleri, okul amblemi vs. olan cam giydirmeleri resmettiğini, yine okul içinde okulun bahçesindeki duvara meşaleli çocuklar resmi çizdiğini, bunların sadece yapılan resimlerin ve eserlerin bir kısmı olduğunu, bunun yanı sıra birçok resim, sanatsal faaliyet, sergi, kermes resim yarışması vb. faaliyetlerde bulunduğunu, ancak okuldan ayrıldıktan sonra meydana getirdiği eserlerin üzerindeki isim/ imzalarının boyanarak veya kazınarak silindiğini ve yok edildiğini, yine eserinin bulunduğu bahçe duvarının yıkıldığını öğrenmesinin ardından, Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin …… Sayılı dosyasında bu durumunun tespitinin talep edildiğini, düzenlenen bilirkişi raporunda müvekkilinin eserine yönelik tahrifatların açık olarak tespit edildiğini, davalı tarafından eser sahibi olan müvekkilinin eserlerinin tahrif edildiğini, değiştirildiğini, bozulduğunu, eserleri üzerindeki isim-imzaların silinerek, kazınarak, boyanarak vb. türlü şekillerde yok edildiğini, eseri ile arasındaki bağın/irtibatın ortadan kaldırıldığını, eser sahibi olan müvekkilinin 5846 sayılı…… ile korunan manevi haklarının zedelendiğini, manevi tazminat talep etme hakkının doğduğunu ileri sürerek 5846 sayılı FSEK’in ilgili maddeleri ve Bern Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri gereğince eser sahipliğinden kaynaklanan manevi haklarına verilen zarar nedeniyle edebiyatımızdaki şairlerin portrelerinin ve şiirlerin konu edildiği eseri ve kitap ağacının konu edildiği eserlerin her biri için 20.000,00’er TL, sokak lambasının konu edildiği eseri için 10.000,00 TL olmak üzere üç eseri için toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın Polatlı Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin… İş sayılı dosyasında tespit edildiği 24.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 30.05.2016 tarihinde müvekkili şirket tarafından işletilen özel okulda, resim öğretmeni olarak çalışmak üzere, aylık net 2.500,00 TL ücret karşılığında 01.09.2016 – 31.08.2017 tarihleri arasında geçerli iş akdi imzaladığını, daha sonra davacının 01.07.2017 tarihinde yazılı olarak okuldaki resim öğretmenliği görevinden istifa ettiğini, davacının işe girerken müvekkiline … “resim-iş öğretmenliği” diplomasını sunduğunu ve buna mukabil resim öğretmeni olarak işe alındığını, davacının aylık ücret karşılığı ve iş kanununa tabi olarak resim öğretmeni sıfatıyla istifa ettiği tarihe kadar çalıştığını ve bunun karşılığı olarak maaşlarının tamamını eksiksiz olarak aldığını, davacı tarafından yapıldığı iddia olunan resimlerin hususiyetinin bulunmadığını, bu resimlerin özgün de olmadığını ve sanatsal herhangi bir içeriğe de sahip olmadığını, tüm okullarda öğretmen ve öğrencilerin birlikte bu tür faaliyetlerde bulunmasının eğitim öğretim mevzuatının gereği olduğunu, bu etkinliğin … yapılan mutat bir etkinlik olduğunu, sanat eseri olduğu iddia edilen bu duvar resimlerinin internetten alındığını, davacının isimlerinin yanına küfür ve hakaret yazılmasının müvekkilinin kusuru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “….” izlekli duvar resminin FSEK uyarınca güzel sanat eseri niteliğinde olduğu, “…” izlekli duvar resminin FSEK uyarınca güzel sanat eseri niteliğini haiz olmadığı, “Edebiyat/Kitap Ağacı/Okuma Ağacı vb.” izlekli duvar resminin FSEK uyarınca güzel sanat eseri niteliğinde olduğu, FSEK uyarınca güzel sanat eseri nev’inde olan eserlerin, FSEK madde 11 uyarınca eser sahibinin davacı yan olduğu, dava konusu edilen resimlerde bilgisayar yazılımları ile yapılan incelemede isimlerin, üzerleri zemin rengine yakın bir tonda boyanarak kapatıldığı, öte yandan yapılan incelemelerde özellikle Türkiye yazın insanlarının ele alındığı resimde herhangi bir küfür göstergesi/sözcüğü görülmediği, davalının, dava konusu “Türkiye Yazınından Şair Portreleri ve Şiirler” ile “Edebiyat/Kitap Ağacı/Okuma Ağacı vb.” izlekli, FSEK uyarınca güzel sanat eseri nev’inde olduğu değerlendirilen eserler üzerinden davacı eser sahibinin imzasının silinmesi suretiyle davacının FSEK’ten doğan manevi haklarından 15. maddede düzenlenen “adın belirtilmesi salahiyeti” ile 16. maddede düzenlenen “eserde değişiklik yapılmasını men etme” haklarını ihlâl edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL manevi tazminatın 24.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece davanın talep gibi kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne, fazlaya dair talebin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına, usul, yasa ve içtihada aykırı olduğunu, davaya konu resimlerden “…” izlekli duvar resminin” FSEK uyarınca güzel sanat eseri niteliğini haiz olmadığına dair tespitinin hatalı olduğunu, bu resmin bilirkişi raporunda netice olarak güzel sanat eseri olmadığı belirtilmiş ise de, aynı bilirkişi raporunda aynı zamanda … resminin diğer okullardaki resimlerle birebir aynı olmadığının, farklılık arz ettiğinin, yalın forma dayalı lekeci bir anlayışla uygulandığının belirtildiğini, bu nedenle anılan resmin belli bir uzaklıktan bakıldığında ayırt edici özelliklerinin bütün içinde özgünlüğü sağlayacak nitelikte olmadığının ve bu nedenle güzel sanat eseri olarak nitelendirilmediğinin belirtilmiş olmasının hatalı ve çelişkili olduğunu, … izlekli resmin de güzel sanat eseri olup, İlk derece Mahkemesince güzel sanat eseri olmadığına dair kararının yerinde olmadığını, ayrıca davalının ihlali nedeniyle hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu, hakimin manevi zarar adı ile karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiğini, bir an için kısmen kabul kısmen ret kararı verileceği düşünülse dahi, yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre hesaplanmayarak, vekalet ücretinde olduğu gibi kısmen ret halinde davalı yararına hesaplanan yargılama gideri tutarının davacı lehine hesaplanan tutarı aşmaması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının müvekkilinde çalıştığı dönemde dava konusu duvar resimlerini öğrencilerle birlikte yaptığını, mali hakları kullanma yetkisinin müvekkiline ait olduğunu, dava konusu resimlerin hususiyetinin bulunmadığını, duvar resimleri kollektif olarak yapıldığı halde davacının kendi adını yazdığını, hükmedilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, FSEK’e dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “…….. vb.”nin FSEK uyarınca güzel sanat eseri niteliğinde olduğu, bu eserler üzerinden davacının imzasının silinmesinin, davacının FSEK’ten doğan manevi haklarından 15. maddede düzenlenen “adın belirtilmesi salahiyeti” ile 16. maddede düzenlenen “eserde değişiklik yapılmasını men etme” haklarını ihlâl etiği, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, hakkaniyete uygun bulunduğu anlaşılmakla, davacı ile davalı vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 170,78 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalıdan alınması gereken 683,10 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 171,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 512,10 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/11/2021 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 30/11/2021
….