Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/213 E. 2021/1385 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : FSEK’na Dayalı Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/11/2019 tarih ve….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin uluslararası platformda tanınmış bir tasarım şirketi olan ve marka haline gelmiş… marka tescil numaralı … kuruluşunun kurucusu ve baş tasarımcısı olduğunu, aynı zamanda …… Bölümünde öğretim üyesi olduğunu, endüstriyel ve mimari tasarım alanında küçük ve büyük ölçekli firmalara tasarım, danışmanlık ve … hizmeti sunduğunu, bu alanda ulusal ve uluslararası ödüllere sahip olduğunu, davacı tarafından … şirket çatısı altında 2011 yılında “…! … İstasyonu” isimli projenin tasarlandığını, söz konusu projenin A … tasarım yarışması … … tasarımı kategorisinde teşvik ödülüne layık görüldüğünü, mimarlık tasarım ve projelerinin 5846 sayılı kanun kapsamında koruma altında olduğunu, müvekkili tarafından üretilen … … projesinin davalı tarafından davacının izni ve bilgisi olmaksızın proje aslındaki “…” ibaresi “…” olarak değiştirilmek suretiyle kendi projeleriymiş gibi kamuya tanıtılarak umuma arz edildiğini, … …. yapımının tamamlandığını, yapıların fotoğraflarının ve projeye ilişkin haberlerin … resmi internet sitesinde yayınlandığını, davalı Belediyenin bu eylemi ile eser sahibinin yayma, çoğaltma, işleme, temsil gibi mali hakları ve eser sahibinin adını belirtme vb. manevi haklarının ihlal ettiğini ileri sürerek tecavüzün ref’ini, FSEK 68. madde uyarınca 10.000,00 TL maddi, FSEK 70/1 uyarınca 100.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizili ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 11.10.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat miktarını 118.944,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu … … Projesinin mimarlık eseri olmadığını, davacının mimarlık lisans diploması olmadığını, davacının … Tasarımcısı olarak kayıtlı olduğunu, dava konusu proje ile müvekkilinin kullandığı projenin birebir aynı olmadığını, 06.02.2015 tarihli uzman görüşünde konstrüksiyon olarak iki projenin birbirinden farklı olduğunu ve benzerlik bulunmadığının belirtildiğini, davacının istediği manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, davalı Belediyenin … … projesini üreten kişinin mimar … … olduğunu, davanın adı geçen mimara yöneltilmesi gerektiğini, mimari projenin uygulanmasında davalı belediyenin kusuru bulunmadığını, açılan davanın haksız haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu “…! … istasyonu” isimli projenin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, “ilim ve edebiyat eseri” niteliğinde olduğu, “…! … İstasyonu” adlı ilim ve edebiyat eserinin sahibinin davacı olduğu, davacının eserinin davalı tarafça intihal suretiyle kullanıldığı, davalının usule uygun yazılı bir sözleşme olmaksızın davacıya ait eserde bir takım değişikler de yapmak suretiyle kullanması şeklinde gerçekleşen eylemi ile davacının mali haklarından çoğaltma hakkı; manevi haklardan adın belirtilmesi, umuma arz ve eserde değişiklik yapılmasını menetmek haklarının ihlal edildiği, davacının iki ayrı ihlal için talep edebileceği toplam tazminat bedelinin 19.824 x 2= 39.648 TL olduğu, FSEK 68. Madde uyarınca 118.944,00 TL istemesinin olanaklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, FSEK 68/1 maddesi uyarınca 118.944,00 TL telif, FSEK 70/1 maddesi uyarınca 25.000,00 TL manevi tazminatın 09.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile eser sahibinin çoğaltma, yayma, işleme, temsil gibi mali hakları ve umuma arz, adını belirtme, eserde değişiklik yapılmasını yasaklama gibi manevi hakları koruma altına alındığını, davalının müvekkiline ait mimari projeyi izinsiz olarak, adını belirtmeksizin kullanarak müvekkilin mali ve manevi hakları ihlal ettiğini, Kanunun açık hükmü gereğince fikir ve sanat eseri olarak kabul edilen dava konusu … … projesiyle ilgili olarak, proje müellifi müvekkille davalı belediye arasında hiçbir sözleşme yapılmadan proje kullanılıp, değiştirildiği için mezkur esere tecavüzün ref’i ve müvekkilin uğramış olduğu maddi ve manevi zararının giderilmesi amacıyla açılan bu davada tespit edilen maddi tazminatın bilirkişiler tarafından eksik ve hatalı hesaplandığını, dosyaya sunulan 3 adet emsal sözleşmeden sadece … … Ltd. Şti. ile imzalanan 22.02.2017 tarihli sözleşmenin, sözleşmenin aşamalardan oluşması ve tasarım hizmeti için ayrı ücret belirlenmiş olması nedeniyle emsal ücret tespitinde dikkate alınabileceğinin değerlendirildiğini, ancak bu değerlendirmenin hatalı ve eksik olduğunu, …. arasında imzalanan 11.09.2014 tarihli sözleşmenin 3 aşamadan oluştuğunu, sadece 1. aşama için 80.000,00 TL + KDV ücret belirlendiğinin açıkça görüldüğünü, 11.09.2014 tarihli sözleşmenin dava konusu müvekkiline ait tasarımın ihlal edildiği tarihle yakın tarihte imzalandığını, yapılan tazminat hesaplamasında ise ihlal eyleminin 09.04.2014 tarihinde gerçekleştiği, bu nedenle 09.04.2014 tarihli döviz kuru baz alınarak hesaplama yapıldığını, ancak emsal alınan sözleşme 22.02.2017 tarihli olduğunu, bu nedenle sözleşmenin Türk Lirası karşılığı hesaplanırken baz alınması gereken döviz kuru da, 22.02.2017 tarihli döviz kuru olması gerektiğini, yine bilirkişi tarafından yapılan bir diğer hatalı değerlendirmenin de, davalı tarafından gerçekleştirilen usulsüz kullanımın asıl esere oranının takdiren %80 olarak değerlendirilmesi olduğunu, ayrıca yerel mahkeme tarafından hükmedilen manevi tazminat, müvekkilin zarara uğrayan hakları yanında hakkaniyete uygun olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının talepleri gibi kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı tarafın hak iddia ettiği proje ile dava konusu projenin birebir aynı olmadığını, davacının mimarlık diplomasının bulunmadığını, bu nedenle proje çizemeyeceğini, bu itibarla da eser sahibi olamayacağı için tazminata hak kazanamayacağını, itirazların dikkate alınmadığını, bu projelerde kar amacının bulunmadığını, olay tarihinden itibaren avans faizinin hatalı bulunduğunu, ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, FSEK’na dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu projenin 5846 sayılı …. kapsamında, “ilim ve edebiyat eseri”, sahibinin de davacı olduğu, davalının usule uygun yazılı bir sözleşme olmaksızın davacıya ait dava konusu yapılan eserde bir takım değişikler de yapmak suretiyle kullanmasının davacının mali haklarından çoğaltma hakkını, manevi haklarından adın belirtilmesi, umuma arz ve eserde değişiklik yapılmasını menetmek haklarının ihlal edildiği, belirlenen miktarın ve benimsenen bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu anlaşılmakla, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 9.832,81.TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 2.458,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 7.373,41.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/11/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2021
….