Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali, Hükümsüzlük
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/10/2019 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin….” ibareli markaların sahibi olduğunu, müvekkilinin bünyesindeki şirketler topluluğuna marka lisans sözleşmesi ile kullandırdığı “…” markasının itibar ve güven kazandığını, “…” ibaresinin geçtiği her yerde doğrudan kendi şirketler topluluklarının anlaşılmakta olduğunu, sektör farklılığının dahi ayırıcı olması mümkün olmadığını, tüketicilerin bu nedenle davalının 11.01.2017 tarih ve…..sayılı “…” ibareli marka başvurusunun, müvekkilinin “…” markasının farklı bir versiyonu, serisi, uzantısı, diğer bir kolu olduğunu ve hatta müvekkilince lisans verilerek kullandırıldığını düşünmesinin kaçınılmaz bulunduğunu, başvuru sahibi davalının kendisinden önceki unvan ve marka tescilini de bilmediği düşünülemeyeceğinden, iyi niyetli olduğundan söz edilemeyeceğini, buna rağmen müvekkilinin başvuruya itirazlarının … …’nın 05/05/2018 tarih ve …. sayılı kararı ile reddedildiğini ileri sürerek, davalı … … kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket temsilcisi savunmada bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu …. sayılı “…” ibareli başvuru ile davacıya ait markalar arasında, marka işaretleri bakımından benzerlik bulunduğu, dava konusu markanın idari aşama sonrasında kapsamında kalan mallar ile davacıya ait markaların kapsamında yer alan mallar/hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olmadığı, dolayısıyla dava konusu başvuru ile davacıya ait markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davacıya ait markanın tanınmış marka olduğunun ve başvurunun kötü niyetli bulunduğunun ispat edilemediği, dava konusu başvurunun, davacının ticaret unvanını ihlal eden bir durumunun da olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, müvekkilince itirazına mesnet gösterilmeyen “…” ibareli üç ayrı markadan bahsedilip, müvekkile ait olmadığından inceleme dışı bırakıldığının belirtildiğini, bu durumun bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığını gösterdiğini, idari aşama sonrasında dava konusu marka kapsamında kalan malların, müvekkiline ait markaların kapsamındaki mallarla benzer ve ilişkili olduğunun da açık bulunduğunu, müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerden oluşan bir şirketler topluluğunun varlığı da söz konusuyken, müvekkili şirket adına da farklı pek çok marka sınıfında tescilli olan “…” ibaresinin kullanıldığı herhangi bir yerde, iddia edilen mal ve hizmet sınıfı farklılığının dahi ayırıcı olmasının mümkün bulunmadığını, davalının kendisinden önceki “…” ibaresinin tescilini bilmediğinin düşünülemeyeceğini, dolayısıyla kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, … kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markaları arasında ibareler bakımından benzerlik bulunsa da, dava konusu başvuru kapsamında kalan 7. sınıf mallar ile davacıya ait markaların kapsamında yer alan mallar/hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olmadığı, dolayısıyla dava konusu başvuru ile davacıya ait markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davacıya ait markanın tanınmış marka olduğunun ve başvurunun kötü niyetli bulunduğunun ispat edilemediği, davacının ticaret unvanının da dava konusu başvuru kapsamında kalan mallar için kullanıldığına dair hiçbir delilin sunulmadığı, dolayısıyla davacının ticaret unvanını ihlal eden bir durumunun da olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2021
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…