Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2019
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Markanın kullanılmaması nedeniyle İptali ve
Manevi Tazminat
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 23/10/2019 tarih ve…….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı Şirketin “…” marka ibaresini …. tescil numarası ile 12.12.1996 tarihinde tescil ettirmiş olduğunu, davalının tescil tarihinden bu yana Türkiye sınırları içinde hiçbir mal ve hizmet üretim, satış, pazarlama vb. faaliyette bulunmadığını, bu nedenle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununu gereğince 5 yıldan uzun bir zamandır ciddi bir şekilde kullanılmadığından 12.12.1996 tarih ve …… marka numarası ile kayıtlı markanın tescilinin kullanmama nedeniyle iptalinin gerektiğini, aynı zamanda davalının ….. Cumhuriyet Başsavcılığı…… hazırlık numaralı soruşturma dosyası kapsamında tutulmuş kolluk tutanağından da belli olduğu üzere “…” isimli ürünler üzerine el konulma talebinde bulunarak müvekkilinin bu markası üzerinde piyasada olumsuz bir etki yaratma girişiminde olmasının müvekkilini manevi açıdan ciddi şekilde etkilediğini, müvekkilinin yasadışı hiçbir davranışının bulunmadığını, buna karşılık davalının mezkûr markasının tescilini yaptırdığı 12.12.1996 tarihinden bu yana yaklaşık 22 yıldır Türkiye’de hiçbir üretim, satış vs. faaliyet göstermediği bir ürün için sırf marka tescili ile serbest piyasa ve rekabet koşullarına aykırı şekilde tekel oluşturmaya yönelik davranışının hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiğini, karşı davalının haksız talep ve iddiaları nedeniyle piyasada müvekkil markası için olumsuz algılar oluştuğunu, bu nedenle müvekkilinin duyduğu üzüntü ve piyasadaki itibarının zedelenmesi karşılığı olarak manevi tazminata hak kazandıklarını, karşı davalının cevaba cevap dilekçesinde sunmuş olduğu evrakların ya transit geçiş maksatlı ya da ürünün ….. maksatlı olarak Türkiye’ye geldiğinin açık ispatı olduğunu, diğer mezkûr fatura ve belgelerin Kasım 2016 ile Eylül 2018 tarih aralığında olduğunu, davalının 12.12.1996 tarihinde tescil ettirmiş olduğu markayı 22 yılık sürecin sonunda sadece son 2 yılda kullanmış olmasının iyiniyetli olmadığını ve SMK’da yer alan haksız ve kötüniyetli kullanım hükümleri çerçevesinde değerlendirilebileceğini, davalının dosyaya sunduğu faturalardan anlaşıldığı üzere davalı şirketin Türkiye’de üretim ve iç pazarına bir satış hali olmadığından hareketle markanın ciddi bir şekilde kullanılmadığını, dolayısıyla da dava konusu markanın Türkiye’de bilinir ve tanınır olmadığını ileri sürerek …… numara ile tescilli markanın iptalini, müvekkili lehine 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18/06/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu markanın tescil tarihi olan 09/10/1997 tarihinden başlamak üzere 5 yıllık sürenin dolduğu 10/10/2002 tarihinden geçerli olmak üzere bu tarihten sonra ileriye dönük marka kullanılmadığından dolayı 10/10/2002 tarihinden ileriye yönelik iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili Şirkete ait markanın Kasım 2016- Eylül 2018 tarihleri aralığında kullanıldığını ve Türkiye’ye gönderim yapıldığını ispatlar nitelikte fatura ve……. markasının yüklü miktarda alım ve satımının gerçekleştirildiğinin ortada olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın açıldığı 04/09/2018 tarihinden geriye yönelik son 5 yıl içerisinde Türkiye sınırları içerisinde kullanılmadığı iddialarına dayalı açılan davada, dava konusu yapılan ….. tescil numaralı markanın, tescil edildiği (Nebati yağ, sadeyağ, tereyağ, mısırözü yağı) mallar bakımından, Türkiye’de, ciddi biçimde veya ihracat amacıyla, markanın sahibinin izniyle kullanıldığı, sözü edilen kullanımların 2016 yılı sonunda, 2017 ve 2018 yılında yoğun olarak gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu “…+ şekil” markasının iptaline dair verilecek olası kararın dava tarihinden önceki bir tarihe (5 yıl kullanmama şartının oluştuğu herhangi bir tarihe) kadar geriye götürülüp bu tarihten itibaren ileriye etkili olacak şekilde verilmesinde müvekkilin hukuken korunan menfaati bulunduğunu, davalı adına iptali talep edilen ….. tescil numaralı “…+şekil” ibareli markanın tescil tarihi 09.10.1997 olduğunu, 10.10.2002 tarihinden ileriye etkili olacak şekilde hüküm tesisinde hiçbir yasal ve yüksek yargı engeli bulunmadığını, mahkemenin gerekçesinin yerinde bulunmadığını, davalıya ait markanın 1996 yılında tescil edildiği, ancak Türkiye sınırları içerisinde hiçbir hal ve şartta kullanıma sunulmadığı, ticari, hayata sokulmadığı, Türkiye pazarında hiç pazarlanma ve satışının olmadığı, yalnızca 2016 ve 2017 yıllarında transit geçişe konu edildiğini, transit geçen malların “markasal kullanma” sayılması yönündeki karar hatalı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, markanın kullanılmaması nedeniyle iptali ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu yapılan …. tescil numaralı markanın, davanın açıldığı 04/09/2018 tarihinden geriye yönelik son 5 yıl içerisinde, tescil edildiği (Nebati yağ, sadeyağ, tereyağ, mısırözü yağı) emtiası bakımından, Türkiye’de, ciddi biçimde, 2016 yılı sonunda, 2017 ve 2018 yılında yoğun olarak kullanıldığının dosya kapsamına göre belirlendiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021
……
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.