Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/193 E. 2021/1215 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/10/2019 tarih ve ……. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili Şirketin ……. ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…….” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ……. başvurduğunu,…. kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa davalı başvurusu ile müvekkili markalarının karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzer olduğunu, davalının müvekkilinin markaları nedeniyle haksız avantaj elde edeceğini, davalının bu tescilinin, haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, ….. sayılı kararın iptaline, dava konusu …. başvuru numaralı ….” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Halit Altun vekili, müvekkili başvurusu ile davacının itirazına mesnet markaların hem anlamsal, hem işitsel ve hem de görsel açıdan farklı olduğunu, karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzer olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru kapsamında yer alan emtia ile davacının itirazına mesnet markaların kapsamındaki emtia arasında aynılık/benzerlik olduğu, ancak marka işaretleri arasında karışıklığa yol yaratacak derecede benzer görülmemesi nedeniyle SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluşmadığı, aynı Kanun’un 6/5 maddesi koşullarının da somut olayda bulunmadığı, davalı marka başvurusunun kötü niyetli yapıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, verilen karar aleyhine davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ilk derece mahkemesinin 13.01.2020 tarihli ek kararı ile davacı tarafın istinaf başvurusunun, HMK’nın 346. maddesi uyarınca süre yönünden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, ilk derece mahkemesi tarafından kendilerine tebliğ edilen gerekçeli karara ilişkin istinaf başvurularının süresinde olduğunu, dolayısıyla istinaf dairesince bu durumun incelenerek işin esasına girilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin istinaf talebinin reddine dair ek kararının kaldırılmasını, esasa ilişkin inceleme yapılarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının 30.11.2019 tarihinde davacı vekiline usulünce tebliğ edildiği, davacı vekilinin ise HMK’nın 345. maddesinde düzenlenen yasal iki haftalık istinaf süresi dolduktan sonra 17.12.2019 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu, buna göre istinaf istemi süresinde yapılmadığından, ilk derece mahkemesince istinaf isteminin süre yönünden reddine dair kurulan 13.01.2020 tarihli ek kararda bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2021

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.