Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2019
NUMARASI :…..
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/10/2019 tarih ve….sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin lisans hakkı kendilerine ait olan … … isimli bilgisayar yazılımının FSEK mevzuatı uyarınca eser sahibi olduğunu, davalınının müvekkilinin sahibi olduğu bilgisayar yazılımlarını herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın şifre kırmak suretiyle bilgisayarında kullandığını, bu programlardan haksız kazanç elde ettiğini, müvekkilinin bilgisayar programlarının davalı tarafından tarafından izinsiz ve lisansız kullanılması nedeniyle müvekkilinin mali haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 16.000,00 TL’nin haksız eylemin gerçekleştiği tarih olan 25/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari (reeskont) faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 13/05/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 79.703,00 TL arttırarak 89.703,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, … 5.1. versiyonu yazılım ismi ile üretilip pazarlanan bilgisayar programlarının, sahibinin hususiyetini yansıtacak biçimde şekillenmiş bulunması, FSEK’de öngörülen eser türlerinden birinin içine girmesi ve fikri bir çabanın ürünü olması nedeniyle FSEK anlamında eser olduğu ve “ilim ve edebiyat eseri” vasfında olduğu, davaya konu bilgisayar yazılımı üzerinde, davacı şirketin mali hakları kullanma yetkisinin bulunduğu, davalının işyerindeki 1 bilgisayar sisteminde 1 adet … 5.1 yazılım programının yüklü ve kullanılabilir (çalışır) durumda bulunduğunun belirlendiği, 1 adet … 5.1 ürününe ait klasörlerin 28 Temmuz 2017 tarihinde oluşturulduğu, yüklü ve çalışır … yazılımlarının faturası ibraz edilemediğinden lisanslı olmadığı, FSEK 52 hükümlerine göre yapılmış yazılı sözleşmeye dayanmayan kullanımların mali hak ihlali oluşturacağı, korsan yazılımların rayiç lisans bedelinin KDV hariç toplam 39.900,00 TL (Türk Lirası) olduğu, FSEK 68 uyarınca en fazla 3 katı kadar tazminat hesaplanabileceğinden rayiç tazminat bedelinin KDV hariç en fazla 39.900,00 TL x 3 = 119.700,00 TL bulunduğu gerekçesi ile, talep dikkate alınarak, davanın kabulüne 89.703,00 TL telif tazminatının (10.000 TL’lik kısmının 25/12/2017 tarihinden geçerli olmak üzere ve 79.703,00 TL’nin de ıslah tarihi olan 10/05/2019 tarihinden geçerli faiz hesabıyla) reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Davalı eylemleri haksız fiil niteliğinde bir eylem olup, haksız fiillerde ihbar ya da ihtara gerek olmaksızın davalıların haksız fiilin gerçekleştiği tarihte temerrüde düşeceği, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan davada haksız fiil tarihi diğer bir ifade ile müvekkilinin yazılımlarının izinsiz ve lisansız olarak kullanıldığının tespit edildiği arama tarihi olan 25.12.2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, davalı dava tarihinde değil, delil tespiti tarihinde temerrüde düşmüş olduklarından faizin dava konusu programın bilgisayara yüklendiği tarih olan 25.12.2017 tarihinden itibaren başlaması gerektiğini ileri sürerek, verilen hatalı faiz başlangıcı hükmünün kaldırılması suretiyle faizin dava konusu programların davalının bilgisayarlarına yüklendiği tarih olan 25.12.2017 tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, FSEK’e dayalı maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Özünde haksız eylemin bir türü olan FSEK’e dayalı davalarda, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren, zararın tamamı için temerrüte düşmüş olur. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Somut uyuşmazlıkta da esasen davacı taraf tespit tarihi olan 25/10/2017 tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahip olup, davacı vekili de, dava dilekçesinde 10.000 TL’lik kısım için ve davada ıslah edilen kısım yönünden 25/10/2017 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talep edilmiştir. Bu taleplere göre mahkemece tüm alacağa 25/10/2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, 10.000 TL’lik kısma 25/12/2017 tarihinden kalan kısma ise ıslah tarihi olan 10/05/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmiştir. Davacı tarafça, mahkemece kurulan bu hüküm istinaf edilirken faizin tamamının 25/12/2017 tarihinden itibaren başlatılması talep edildiğine ve mahkemenin 25/10/2017 tarihinden başlatması gereken kısım istinaf edilmediğine göre, mahkemece, oluşan bu durum itibariyle, tüm alacağa 25/12/2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu durumda HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/10/2019 gün ve ….. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davacı tarafça talep edilen ve bilirkişi raporunda hesaplanan miktar üzerinden 89.703,00 TL telif tazminatının 25/12/2017 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 6.127,61.TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak alınan 1.638,24.TL’nin mahsubu ile bakiye 4.489,37.TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 12.461,39.TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 600,00.TL bilirkişi ücreti, 130,40.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan tebligat ve posta giderleri toplamı 66,00.TL olmak üzere toplam 796,40.TL yargılama gideri ve 1.638,24.TL peşin ve ıslah harcı, 35,90.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.470,54.TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…