Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1755 E. 2022/1001 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/03/2019 tarih ve 2014/292 E. – 2019/274 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davacı birleşen davada davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirket ile davalı Şirket arasında 27.09.2013 tarih ve 2709/13 numaralı taşıma sözleşmesi uyarınca seramik malzemesinin Ankara …’den … …’e gönderilmesi konusunda anlaştıklarını, müvekkili Şirketin davalıya navlun bedelini ödediğini, davalı Şirketin nakliye hizmetini gerektiği şekilde yerine getirmediğini, araçların … Kapısında bekletildiğini, sözleşme gereğince 10 – 12 gün olan teslim süresinin ağır şekilde ihlal edildiğini, seramik malzemesinin 14.11.2013 tarihinde teslim edildiğini ve 60 günlük bir gecikme yaşandığını, konu hakkında davalı Şirkete Beşiktaş 19. Noterliği aracılığı ile 25186 yevmiye numaralı ihtarname ile 2709/13 sözleşmeye istinaden sözleşmeden doğan yükümlülüklerin acilen yerine getirilmesi hususunda bildirimde bulunulduğunu, bunun sonrasında 14.11.2013 gecikmeli olarak malların teslim edildiğini, malları alan …’deki firmanın müvekkili Şirketten 4.000 USD kesinti yaptığını, bundan davalının sorumlu bulunduğunu ileri sürerek 4.000 USD’nin dava tarihi itibariyle karşılığı olan 8.518,40 TL’nin …’deki firma ile ilişkisinin sonlandırılması sonucunda ticari kar kaybının tespiti ve şirketin itibarının zedelenmesi sonucunda manevi zararının tespiti yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket, mülkiyeti kendilerine ait olan konteynırlarına yük alarak demiryolları ve uluslararası taşımacılık yaptığını, davacı ile yaptığı sözleşme çerçevesinde kendilerine ait konteynerlerin içine konan eşyayı TCDD vasıtasıyla TCDD’ye ait olan vagonlar ile taşındığını, sözleşmede teslim süresinin mücbir sebepler hariç 10-12 gün olarak belirlendiğini, taşıma süresinin TCDD taşımalarının genel ortalama süresi dikkate alınarak tahmini olarak verildiğini, vagonların Kapıköy sınırında durdurulduğunu, bu nedenlerle gecikmelerin müvekkilinden kaynaklanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/710 Esas sayılı dosyasında davacı Şirket temsilcisi, davalı Şirket ile 27/09/2013 tarihinde imzalanan sözleşmeye istinaden 7 vagona yüklenmiş 14 adet konteyner ile yapılan taşıma neticesinde 14/11/2013 tarihinde konteynerlerin …’e ulaştığmı, CİM evrakında yazılı olan davalı Şirketin … acentesine teslim edildiğini, sözleşmenin Genel Şartlar Başlığı altındaki 5. maddesine uygun olarak davalı Şirketin işlem yapması gerekirken davalı Şirketin … acentasının konteynerleri sözleşme şartlarına aykırı olarak vagondan yere indirip eşyaların boşaltılmasına müteakip boş konteynerlen vagona yüklemesi gerekirken yine sözleşmeye aykırı şekilde 4.000 USD’lik borcunu ödemediğini belirterek konteynerleri …’de gümrüklü sahada tutarak Türkiye’ye geri göndermediğini, hatta … … idaresinin 18/03/2014 tarihinde konteynerleri 15 gün içerisinde alınmaması halinde el konulacağının bildirildiğini, durumu 05/03/2013 tarihli ihtarname ile davalı Şirkete bildirdiklerini, ancak kendi girişimleri ile konteynerlen teslim almak istediklerini, ama davalı Şirketin … transit işlemlerini yaparken konteynerleri ticari mal/ gibi göstererek kendi uhdesine aldığını ve bu acentenin … İdaresine, konteynerlerin serbest olduklarına dair yazı vermemesi nedeniyle ardiye ücretinin ödenmemesi sebebiyle işlem yapamadıklarını ileri sürerek davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklanan zararlardan konteynerlerin bedelini ve konteynerlerin 14/11/2013 tarihinde teslim edilmesi nedeniyle bu tarihten itibaren oluşan ticari kayıplarının tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden; davacının 01.02.2014 tarihli celsede manevi tazminat ve kar kaybı talebinden feragat ettiği, taraflar arasında 27.09.2013 tarih ve 2709/13 numaralı taşıma sözleşmesi akdedildiği, sözleşme uyarınca davacıya ait seramik malzemesinin Ankara …’den … …’e nakli sağlanacağı, sözleşmede transit süresinin 10-12 gün olarak belirlendiği, davalı bu süre zarfında taşıma edemini ifa etmemiş, edemini geçikmeli olarak 14/11/2013 tarihinde ifa ettiğini, geç teslim davalının da kabulünde olup, davalının davacıdan ve TCDD’den kaynaklı nedenlerle teslimi zamanında gerçekleştiremediğini belirttiği, her ne kadar davalı geç teslimin davacı ve üçüncü kişlerin eylemleri sonucu gerçekleştiğini belirtmiş ise de, davacı ile arasındaki sözleşmede edimini 10-12 gün içierisinde yerine getireceğini taahhüt etmiş olup, davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle davacının zararından sorumlu olacağı, ayrıca davalı davacının kusurunu da ispat edemediği, dosya kapsamında sunulan belgelerden malın geç teslimi nedeniyle malın alıcısı tarafından 4.000 USD kesinti yapıldığı, birleşen Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/710 Esas sayılı dosyası yönünden ise; taraflar arasında davacıya ait seramik malzemesinin Ankara …’den … …’e naklinin sağlanması amacıyla 27.09.2013 tarih ve 2709/13 numaralı taşıma sözleşmesi akdedildiği, sözleşme gereğince davalıya ait malzemelerin gecikmeli olarak 14/11/2013 tarihine teslim edildiği, fakat teslim alan, gönderici ile arasıdaki ihtilaf uyarınca davacıya ait konteynırları Sahlan/… … sahasında tuttuğu, ayrıca konteynerlerin sözlemeye aykırı olarak vagondan yere indirilip ve tekrar yüklenmediği, teslim alanla, gönderici arasındaki ihtilaf nedeniyle davacının konteynırlarınının zaptedilmesi davalının eylemi sonucu vucut bulmuş, dolayısıyla davacı davasında haklı görüldüğü, bu kapsamda davalıcının defter ve kayıtlarında yapılan incelemede sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre konteynırların iade edilmemesi nedeniyle davacının talebi gibi 4 aylık gelir kaybı 28.277,76 TL olarak belirlendiği, bu rapor usul ve yasaya uygun denetime ve hüküm kurmay elverişli görüldüğünden hükme esas alındığı, dava konusu konteynerlere … yetkili makamlarınca el konulduğuna ve diğer taleplere ilişkin bir bilgi belge sunulmamasına göre davacı tarafından da vagon bedellerinin tahsiline ve diğer istemlere dair talep ileri sürülmediğinden ve bu taleplere dair harç ikmal edilmediğinden bu talepler dikkate alınmadığı, gerekçeleriyle asıl dava yönünden, davacının manevi tazminat ve kar kaybı talebinin feragat nedeniyle reddine, davacının tazminat talebinin kabulü ile, 8.518,40 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen Ankara 11. ATM’nin 2014/710 Esas sayılı dosyası yönünden, davanın kısmen kabulü ile, 28.277,76 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl davada davacı birleşen davada davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, sözleşme gereğince müvekkiline ait seramik malzemesinin taşınması için öngörülen sürede taşıma ediminin ifa edemediğini, ayrıca seramiklerin bulunduğu konteynırların … deki … sahasında tutulmasının …’daki teslim alanla gönderici arasında ihtilafdan kaynaklandığına dair dair bir belge somut delil de sunulamadığını, somutlaşmış bir zararın da ispat edilemediğini, birleşen dosya davacısının defterlerinin usulüne uygun açılış ve kapanış tastiklerinin yaptırılmamış olması nedeniyle sahibi lehine delil olmayacağını, davalının 4.000 USD’lik ceza bedelini karşılamadığı için acente tarafından malların teslim alınamadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin birleşen davaya yönelik kararının kaldırılmasını, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, birleşen Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/710 Esas sayılı dosyası yönünden taraflar arasında davacıya ait seramik malzemesinin taşınması hususunda sözleşme yapıldığı, sözleşme gereğince malzemelerin gecikmeli olarak 14/11/2013 tarihinde ulaştığı, fakat davacının … …, gönderici ile arasıdaki ihtilaf uyarınca davacıya ait konteynırları … sahasında tuttuğu, ayrıca konteynerlerin sözlemeye aykırı olarak vagondan yere indirilip ve tekrar yüklenmediği, teslim alanla, gönderici arasındaki ihtilaf nedeniyle davacının konteynerlerinin zapt edilmesi nedeniyle davacının konteynerlerinin teslim edilmemesi nedeniyle uğradığı zararlarını talep etmesinde haklı görüldüğü, bu kapsamda bilirkişilerce ticari kayıtlarda yapılan incelemede sonucu düzenlenen raporda davacının belirlenen gelir kaybının dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu anlaşılmakla, asıl davada davacı birleşen davada davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Asıl davada davacı birleşen davada davalı … Tic Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Birleşen dava yönünden birleşen dava davalısı … Tic. Ltd. Şti’den alınması gereken 1.931,65 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, anılan Şirket tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 483,00 TL ve 54,40 TL olmak üzere toplam 537,4‬0 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.394,25‬‬ TL’nin anılan Şirketten tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/06/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2022
….