Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1741 E. 2022/1486 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1741 – 2022/1486
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1741
KARAR NO : 2022/1486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2020
NUMARASI : 2019/365 E. – 2020/522 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/10/2020 tarih ve 2019/365 Esas – 2020/522 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun kapsamında yapılan ihale sonucu müvekkili ile davalı arasında personel taşıma sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafça 01/03/2018 ve 28/02/2019 tarihleri arasında ÖTV’de meydana gelen değişikliler nedeniyle oluşan fiyat farkı nedeniyle müvekkili şirketin hak edişlerinden KDV dahil 155.900,92 TL kesinti yapıldığını, ÖTV’de meydana gelen değişiklik sebebiyle fiyat farkının nasıl hesaplanacağının Kamu İhale Kurumu’nun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararında açıkça gösterildiğini, ancak davalı tarafça yapılan fiyat farkı hesaplamasının bu karara uygun olmadığını ve müvekkili hak edişlerinden fazla kesinti yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22/09/2020 tarihli dilekçesi ile talebini 155.900,92 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilince yapılan hesaplamanın Kamu İhale Kurumu’nun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararına uygun olduğunu, yapılan hesaplamada hata bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 20.02.2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı KİK kararının uygulanması halinde; fiyat farkının 94.005,77 TL olup davalının, davacı hak edişinden fazladan 61.895,15 TL kesinti yaptığı, davalı tarafça yapılan hatanın, sözleşmede yakıt ile ilgili olarak katsayının 0,35 olarak uygulanması belirtildiği halde davalı tarafça bu katsayının 0,55 olarak uygulanmasından kaynaklandığı, davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle davacı vekilinin 22/09/2020 tarihli dilekçesinin bedel artırım dilekçesi olduğu, dava dilekçesinde faiz talep edildiğinden davacının artırdığı miktar yönünden ayrıca faiz talebinde bulunmasına gerek olmadığı, dava tarihi itibariyle tüm alacak yönünden zamanaşımı ve hak düşürücü süreler kesildiğinden davalının, davacının talep artırım dilekçesine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davacı vekili talep artırım dilekçesinde bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşmenin 14.3 maddesi gereğince sözleşme imzalandıktan sonra fiyat farkına ilişkin usul ve esaslarda değişiklik yapılamayacağına dair hükmüne atıf yaptığından bahisle davalı tarafça yapılan tüm kesinti yönünden talebini artırmışsa da davacı, dava dilekçesinde davalı tarafça yapılan fiyat farkı hesabının Kamu İhale Kurumu’nun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararına uygun olmadığı iddiasıyla eldeki davayı açmış olup davacının talep artırım dilekçesi ile ileri sürdüğü hususun iddianın genişletilmesi yasağına tabi olduğu gibi sözleşmenin anılan maddesinin sözleşme ile kararlaştırılan fiyat farkına ilişkin usul ve esasların sözleşme imzalandıktan sonra değiştirilemeyeceğine ilişkin bulunduğu, sözleşmenin 14.2 maddesindeki fiyat farkının yürürlükteki fiyat farkı kararnamesi hükümlerine göre hesaplanacağı düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmenin 14.3 maddesinin davalının fiyat farkı talep edemeyeceği olarak yorumlanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 61.895,15 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, müvekkili tarafından 20.02.2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı doğrultusunda hesaplama yapılması ve Kamu İhale Kurumu’nun kararları ve örnek hesaplama formatları olmak üzere mevcut yasal düzenlemelere uygun olarak yapılan hesaplamalar neticesinde davacı nezdinde doğan 155.900,92- TL tutarındaki fiyat farkı alacağının, davacının hak edişinden kesilmesinin usul ve yasalara uygun olduğunu, yerel mahkeme kararında her ne kadar yapılan fiyat farkı hesaplamalarının hatalı olduğu belirtilmişse de müvekkili tarafından yapılan hesaplamaların Kamu İhale Kurumu kararlarına ve eki örnek hesaplama formatlarına göre yapıldığını, yapılan hesaplamalarda bir hata bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının ıslah dilekçesi ile arttırmış olduğu alacağı için faiz talep etmediğini, mahkeme kabulünün aksine eldeki davanın kısmi dava olduğunu, bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen alacağa dava, ıslah ile artırılan kısmına ise talep edilmesi halinde ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini, aksi yönde tesis edilen karar usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında davacıdan fazladan yapıldığı iddia olunan kesintinin tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafından KİK’in 2019/DK.D-48 sayılı kararı ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davacının hak edişinden 61.895,15 TL fazladan kesinti yaptığı, bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, dava dilekçesinde faiz talep edilmesi karşısında talep artırım dilekçesinde ayrıca faiz talep edilmemesinin sonuca etkili bulunmadığı, mahkeme kararının bu yönden de yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.228,06 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 1.058,00 TL harcın mahsubu ile kalan 3.170,06‬ TL bakiye karar harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/11/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.