Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1715 E. 2022/1456 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1715 – 2022/1456
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1715
KARAR NO : 2022/1456
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2019
NUMARASI : 2017/169 E. – 2019/618 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/12/2019 tarih ve 2017/169 E. – 2019/618 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı Şirketin 30. sınıfta yer alan emtiaları kapsayacak şekilde …sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkili tarafından başvurunun ilanına “…” ibareli markalarına dayanılarak itiraz edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın reddine karar verildiğini, müvekkilince bu karara yapılan itirazın ise YİDK tarafından kısmen kabul edildiğini ve müvekkiline ait… sayılı “… …” ibareli marka ile dava konusu başvuru arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle başvuru kapsamından “Çaylar, buzlu çaylar, sakızlar” mallarının çıkarıldığını, oysa dava konusu başvurunun, müvekkili markalarının ayırt edici unsuru olan “…” ibaresini içerecek şekilde oluşturulduğunu, markanın baskın unsurunun “…” kelimesi olduğunu, “…” ibaresinin İngilizce’de İsviçre anlamına geldiğinden tescil edilemeyecek işaretlerden bulunduğunu ve ayırt ediciliğinin olmadığını, bu nedenle dava konusu marka ile müvekkili markalarının ayırt edilmeyecek derecede benzer bulunduğunu, tüketicilerin taraf markalarını ilişkilendireceğini ve davaya konu başvuruyu, müvekkilinin “……” ibareli markasının serisi olarak algılayacağını, YİDK’in “… …” markası ile “… …” markasını benzer görmesine rağmen “… …” markasının başvuru markası ile benzer görmemesinin çelişkili olduğunu, öte yandan taraf markalarının aynı sınıfları kapsadığını, markaların kullanılacağı malların da birebir aynı olduğunu, müvekkilinin … esas unsurlu markasının tanınmış marka bulunduğunu, bu nedenle davalının … markasının imajını haksız olarak kendine transfer edeceğini, markanın tanınmışlığından haksız olarak yararlanacağını, marka imajına zarar vereceğini ve ayırt edici karakterini zayıflatacağını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2017-M-2211 sayılı kararının iptaline, tescili halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan mallar yönünden dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, taraf markaların benzer olmadığını, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, …sayılı “… …” ibareli davalı marka başvurusu ile “…” ibareli davacı markalarının emtia listelerinin “30/01 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. 30/03 Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. 30/08 Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. 30/10 Şekerlemeler, İsviçre menşeli çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.30/12 Dondurmalar, yenilebilir buzlar.” emtiası bakımından aynı/aynı tür ve benzer/ilişkili mallardan oluştuğu, bu sebeple de markalar arasında işbu mallar itibariyle 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunduğu, … ibareli davacı markasının tanınmış marka olduğu ve davalı marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığı iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK’in 03/04/2017 tarih 2017-M-2211 sayılı kararının “30/01- Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. 30/03-Pastacılık ve fırıncılık mamülleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. 30/08-Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. 30/10-Şekerlemeler, İsviçre menşeli çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. 30/12-Dondurmalar, yenilebilir buzlar.” malları yönünden kısmen iptaline, YİDK kararının iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkeme kararında, markalar arası benzerlik ve 30. sınıfta yer alan bazı mallar bakımından karıştırılma ihtimali kabul edilmiş ancak aynı sınıfta yer alan bazı mallar yönünden ise karıştırılma ihtimalinin kabul edilmediğini, başvuru kapsamında kalan emtia ile müvekkili markalarının kapsamında yer alan malların aynı tür emtialar olduklarını, zira bu emtiaların benzer alıcı kitlesine sahip olup, mal veya hizmetlerin birbiri yerine ikame edilebilme, dağıtım kanallarının ortak olması şartlarını sağladığını, 30. sınıf malların özelliğinin değeri düşük, fazla zaman ayırmadan anlık kararla alınabilen, küçük yaştaki çocuklara hitap eden, bu nedenle kolayca markaların karıştırıldığı mallar olması bulunduğunu, bu sebeple davalı Şirket marka başvurusunun tümden reddedilmemesinin yerinde olmadığını, markalar arası yüksek benzerlik bulunduğu hallerde emtialar arası benzerliğin de buna göre değerlendirilmesinin gerektiğini, müvekkili markasının dondurma ürünlerinde tanınmışlığı ortada iken bunun kabul edilmemesinin isabetli olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu “… …” ibareli marka başvurusunun, bütünü itibariyle bırakılan izlenim açısından dikkate alındığında, davacıya ait “… …” ibareli itiraz markası ile bir benzerlik göstermediğini, bu marka yönünden iltibastan söz edilebilmesinin imkansız olduğunu, dava konusu “… …” ibareli marka başvurusunun bütünü itibariyle bırakılan izlenim açısından dikkate alındığında davacıya ait “… …” ibareli itiraz markası ile kısmen benzerlik gösterse de, iltibas kapsamında olduğu düşünülen malların başvuru markasının kapsamından zaten çıkarıldığını, geriye kalan mallar yönünden ise bir benzerlik/iltibas tehlikesinin söz konusu olmadığını, diğer bir deyişle başvuru kapsamında kalan malların, itiraz gerekçesi markanın kapsamında bulunan hizmetlerle aynı/benzer nitelikte bulunmadıklarını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına… sayılı “… …” ve … sayılı “… …” ibareli markalar arasında, başvuru kapsamında yer alan 30. sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Pastacılık ve fırıncılık mamülleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, İsviçre menşeli çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Dondurmalar, yenilebilir buzlar.” malları yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira markaların asli unsurlarının “…” ibaresinden oluştuğu ve bu ibarenin 30. sınıf mallar yönünden ayırt edicilik taşıdığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/3439 E.,2020/1112 K. sayılı ilamının da bu yönde bulunduğu, öte yandan yukarıda sayılan malların da davacının itirazına mesnet markalarla aynı/benzer olduğu, çünkü sayılan mallar ile davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer alan malların aynı tüketici kitlesine hitap eden, birbirine alternatif olan, aynı dağıtım veya dolaşım yollarına sahip bulunan, aynı mağazada ve aynı raflarda satışa sunulan, birbirlerini tamamlayıcı mallar bulundukları, dosya kapsamında alınan ilk bilirkişi raporunda, emtia benzerliğine ilişkin yapılan değerlendirmelerin yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı, sayılan mallar dışında kalan mallar yönünden ise emtia benzerliğine ilişkin koşul oluşmadığından KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının oluşmadığı, davacı markalarının tanınmış olduklarının dosya kapsamında ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacı ile davalı … alınması gereken 80,70’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı ve davalı Kurum tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 54,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30’ar TL’nin davacı ile davalı … ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ile davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafların uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.