Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1699 E. 2022/1482 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1699
KARAR NO : 2022/1482
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2019/422 E. – 2020/271 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/10/2020 tarih ve 2019/422 E. – 2020/271 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin…sayılı ve “…” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu,… kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itiraz yapıldığını, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin, 1961 yılından bu yana faaliyet gösterdiği alanda birçok ürünün tanıtımı ve geliştirilmesini sağlayarak bir kalite sembolü olduğunu, davacı şirketin özellikle bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler vs. ürünlerin imali, ithali, ihracı ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirkete ait “…” ibareli markanın tanınmış marka olduğunu, dava konusu marka başvurusu ile müvekkiline ait … ibareli markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin … ibaresini ilk kez 2003 yılında tescil ettirdiğini ve bu marka üzerinde büyük yatırımlar yaparak marka sayısını artırdığını, birçok ülkede de tescillerinin bulunduğunu, … ibareli markaların tanınmış olduğunu, davalının marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2019-M-8983 sayılı kararın iptali ile dava konusu… başvuru numaralı “…+şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu marka başvurusu ile davacı şirkete ait markalar arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin markasındaki ayırt edici unsurun … ibaresi olduğunu, dava konusu YİDK kararının yerinde bulunduğunu, davacının kötüniyet iddiasının haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının itiraza mesnet markası kapsamında 05, 29 ve 30. Sınıfta yer alan malların, dava konusu markada aynen yer almakta olup, 05, 29 ve 30. sınıfta yer alan mallarla birebir aynı veya ayniyet derecesinde benzer olduğu, dava konusu marka başvurusu kapsamında 32.sınıfta yer alan “Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri” malları ile davacının itiraza mesnet markasında 30. Sınıfta yer alan “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Çaylar, buzlu çaylar” malları arasında; benzer tüketici grubuna hitap etmeleri, dağıtım ve satış kanallarının benzer olması nedeniyle benzerlik bulunduğu, dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan 03. Sınıfta yer alan mallar ile davacının itiraza mesnet markası kapsamında yer alan mallar arasında; farklı tüketici grubuna hitap etmesi, birbirlerinin yerine ikame edilme olanağının bulunmaması nedeniyle benzerlik bulunmadığı, davacının itiraza mesnet markasında 05, 29 ve 30. Sınıf malları yer almakta iken, dava konusu başvuru kapsamında 35. Sınıfta, 05. 29. ve 30. sınıf mallarının parekendecilik hizmetleri yer aldığı, belirli malların perakendeciliğine yönelik hizmetlerin, söz konusu mallarla (düşük derecede) benzer nitelikte olduğu, dava konusu markası kapsamında yer alan 05, 29, 30. sınıf mallarının perakendeciliği hizmetleri ile davacı markası kapsamında 05., 29, 30. Sınıfta yer alan mallar arasında ise düşük derecede benzerlik bulunduğu, somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…+şekil” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “…” ibarelerinden oluştuğu, taraf markalarının görsel olarak benzemediği, düşük düzeyde işitsel benzerlik bulunduğu, kavramsal benzerlik olmadığı, SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas oluşmayacağı, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesinde yer alan koşullar oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında karıştırılma tehlikesinin de olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin bulunmayacağı, davalı şirketin kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, markalar arasında sınıfsal benzerlik bulunmasına ragmen böyle bir karar verilmesinin yerinde olmadığını, çatı markanın dikkate alınamayacağını, tescil ettirilmek istenilenin … olmadığını,… ibaresinin zayıf ve tanımlayıcı olması nedeniyle benzerlik incelemesinde dikkate alınamayacağını, esas unsurların … ve … olması nedeniyle benzerlik olduğunu, seri marka olarak algılanacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvuru konusu yaptığı “…+şekil” ibaresi ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “…” ibareli markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas olmadığı, davalı şirketin kötüniyetli bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip