Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1698 E. 2022/1543 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1692 – 2022/1544
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1692
KARAR NO : 2022/1544
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
NUMARASI : 2019/392 E. – 2020/252 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Tescili

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/09/2020 tarih ve 2019/392 E. – 2020/252 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı/ davacı/müdahil tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde … sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin … sayılı ve “…+şekil” ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 35.sınıftaki bir kısım emtianın çıkartılmasına karar verildiğini, bu karara yaptıkları itirazlarının da 2019-M-9160 sayılı YİDK karan ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkillerinin 1998 yılından bugüne “…” markasını kullandığını, “…” ibareli tescilli markaları bulunduğunu, taraf markalarının benzer olmadığı gibi tarafların faaliyet alanlarının da farklı bulunduğunu ileri sürerek 2019-M-9160 sayılı YİDK kararının iptali ile başvurunun tüm sınıflar yönünden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas bulunduğunu, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu başvurunun müvekkiline ait marka ile benzer olduğunu, dava konusu YİDK kararının yerinde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu “…+şekil” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” ibareli marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 35. sınıf hizmetler bakımından iltibas tehlikesi bulunduğu, davacının kazanılmış hak iddiasının yerinde olmadığı, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler bakımından önceye dayalı kullanımının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibaresini davalıdan önce marka olarak kullandığını, müvekkilinin anılan ibareyi 20 yıldır kullandığını, davalının müvekkilinin markasını kullandığı sınıfla bağlatılı bir sınıfta hak iddia edemeyeceğini, dava konu başvurunun müvekkilinin 1998 yılından beri otelcilik çatısı altında oluşturduğu seri markalarından olduğunu, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının iptali ve başvurunun reddedilen hizmetler bakımından tescili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…+şekil” ibareli başvuru ile redde mesnet … sayılı “…+şekil” ibareli markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, zira her iki markada da “…” ibaresinin asli unsur olarak yer aldığı, başvuruda yer alan diğer unsurların yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, başvurunun reddedildiği tüm hizmetlerin redde mesnet marka kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür ve benzer bulunduğu, diğer taraftan gerçek hak sahipliği iddiasının işbu davada dinlenemeyeceği gibi, davacının müktesep hak iddialarının da yerinde bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.