Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1695 E. 2022/1416 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1695
KARAR NO : 2022/1416
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2020
NUMARASI : 2020/30 E. – 2020/321 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/11/2020 tarih ve 2020/30 E. – 2020/321 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin … sayılı ve “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itiraz edildiğini, ancak itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından kabul görmediğini, oysa müvekkili şirketin itirazlarının reddedilerek tescil sürecine devam edilmesinin müvekkilinin markalarının varlığı karşısında kabul edilemeyeceğini, emsal kararlar bulunduğunu, davacıya ait “…” markasının tanınmış marka olduğu, başvurunun davalı tarafından kötüniyetle yapıldığını, müvekkili şirketin ticaret unvanı ve www…com internet alan adı ile davaya konu marka üzerinde hak sahibi olduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2019-M-9346 sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davaya konu markanın mal/hizmet listesi açısından davacı markaları ile benzer olmadığını, ihtilafa konu markaların kısa ibarelerden oluştuğunu, başvuruya konu markada yer alan “A” harfinin markaları önemli ölçüde birbirinden farklılaştırdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin “…” markasını 4 yılı aşkın süredir kullandığını, müvekkilinin ortağı adına “…” ve “…” markalarının tescilli olduğunu, … numaralı “…” markası ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, markaların kullanımlarının farklı olduğunu, müvekkilinin www…. internet alan adının sahibi olduğunu, davacının kötüniyet iddialarının yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu … numaralı “…” ibareli markada tüketicilerin dikkatinin “…” ibaresi üzerinde yoğunlaşacağı, davacıya ait markalarda yer alan “…” ibaresinin bütüncül bir algıya sahip olduğu, … numaralı markanın ilk harfi olan “a” harfinin davaya konu marka ile davacıya ait … “….”, … şekil” ibareli markaları önemli ölçüde farklılaştırdığı, davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, davalı şahsın başvurusunun kötüniyetli olduğuna ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmadığı, davaya konu “…” markasının davacıya ait ticaret unvanı olan … …Ltd. Şti. ve internet alan adı olan www…com internet alan adını içermediği bu nedenle somut olayda SMK’nın 6/6. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin gerçek ve tek hak sahibi olduğunu, markalar arasında yüksek benzerlik olduğunu, markalar arasında iltibas bulunduğunu, başvuru sahibinin kötüniyetli olduğunu, markaların asli unsurlarının ayniyet derecesinde benzediğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvurusuna konu … numaralı “…” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “…” esas ibareli markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas bulunmadığı, zira … numaralı markanın ilk harfi olan “a” harfinin markayı davacıya markalardan önemli ölçüde farklılaştırdığı, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı, davalının başvurusunun kötüniyetli olduğuna ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmadığı, somut olayda SMK’nın 6/6. maddesinin uygulanmayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip