Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1694 E. 2022/1448 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1694
KARAR NO : 2022/1448
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2020
NUMARASI : 2019/339 E. – 2020/211 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/09/2020 tarih ve 2019/339 E. – 2020/211 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı Şirketin … sayılı “…” ibareli marka başvurusuna SMK’nın 6/1,6/3,6/5 ve 6/9 maddelerine dayalı olarak yaptıkları itirazlarının nihai olarak dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin itirazına mesner markaları arasında iltibas bulunduğunu, davalının müvekkilinin tanınmışlığından yararlanma niyetinde olduğunu ve kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, 2019-M-8745 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı … vekili, taraf markaları arasında benzerlik olmadığını, başvuru sahibinin “kullanımın ispatı talebi” bakımından davacının delil sunmaması sebebiyle inceleme aşamasında SMK’nın 6/1 maddesine dayalı itirazın yerinde görülmediğini, davacının diğer iddialarının da yerinde bulunmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, davacının tanınmışlık iddiasının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı şirketin 17.09.2018 tarihinde dava konusu marka başvurusu yaptığı, davacı tarafından 10.12.2018 tarihinde marka yayınına itiraz edildiği, bunun üzerine davalı-başvuru sahibinin 21.01.2019 tarihinde itiraza karşı görüş bildirdiği ve davacının itirazına mesnet markalarının tamamı için ve tüm mal/hizmetler bakımından kullanımın ispatı talebinde bulunduğu, kullanımın ispatı talebinin davacıya 08/02/2019 tarihli yazı ile bildirildiği, 11/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kullanımın ispatına ilişkin delillerini sunmadığı, bu nedenle SMK m.19/2 hükmü uyarınca, davacının itiraza mesnet markalarının SMK m.6/1 hükmü bağlamında davalı şirkete ait marka başvurusuna karşı nispi tescil engeli oluşturamayacağı, davacı markalarının tanınmışlığının ispatlanamadığı, SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların bulunmadığı, kötü niyet ve SMK’nın 6/3 maddesine dayalı iddiaların da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, ilk derece mahkemesince müvekkilinin itirazına mesnet markalarının SMK’nın 6/1 maddesi anlamında dava konusu marka başvurusuna karşı nispi tescil engeli oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin 34. sınıfta tescilli birçok markasının bulunduğunu, müvekkilinin itirazına mesnet markaları ile dava konusu başvuru arasında iltibas tehlikesi olduğunu, müvekkili markalarının tanınmış bulunduğunu, davalı Şirketin marka başvurunda kötü niyetli olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair YİDK kararının istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davada sadece davacının davalı Şirketin marka başvurusuna itirazının reddine dair YİDK kararını iptalinin talep edildiği, davalı Şirket tarafından davacının itirazına karşı görüş bildirme talebini içerir 21.01.2019 tarihli dilekçesinde, davacının itiraza mesnet markalarının kullanımının ispatı talebinde de bulunduğu, davacının … nezdinde itirazına mesnet markalarını dava konusu 34. sınıf mallarda kullandığına ilişkin hiçbir delil sunmadığı, bu itibarla davacının itirazına mesnet markalarının SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas değerlendirmesinde dikkate alınamayacağı, diğer taraftan somut olayda davacının SMK’nın 6/3,6/5 ,6/9 maddelerine dayalı iddialarının da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip