Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/11/2019 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı şirket ile davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin … nezdinde….ayılı “… …… sayılı “…” ibareli marka başvurularında bulunduğunu, başvuruların ilanına davalı Şirketin … sayılı “…”, “….” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın, … Başkanlığınca kabul edilerek, başvurularının reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez…..6 sayılı … kararları ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin davaya konu marka başvurularının, redde gerekçe gösterilen markalara iltibasa yol açacak düzeyde benzemediklerini, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluşmadığını, öte yandan müvekkili adına tescilli ….sayılı “… …” ibareli markanın varlığı nedeniyle davaya konu başvurular yönünden müvekkilinin kazanılmış hakkının bulunduğunu ileri sürerek, …’in…… sayılı kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu markalar ile davalı markaları arasında marka işaretleri bakımından benzerlik bulunduğu, dava konusu markaların kapsamındaki mallar ile davalının redde mesnet markalarının kapsamındaki emtianın aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olduğu, dava konusu markalar ile davalının redde mesnet markaları arasında redde konu mallar bakımından karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, ancak davacının eski tarihli marka tescilinin de 03.sınıfta yer alan “vücut ve güzellik bakımı için müstahzarlar; kişisel kullanım için deodorantlar ve ter önleyiciler” mallarını kapsadığı, işbu davaya konu marka başvurularının kapsamındaki malların, davacı adına tescilli…. sayılı markanın kapsamındaki mallara ayniyet derecesinde benzedikleri, bu durumda … sayılı marka tescili nedeniyle davacının dava konusu başvurular yönünden kazanılmış hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, …. sayılı kararlarının iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, davacı adına tescilli …. sayılı markanın, dava konusu …8 ve… sayılı markalardan, görsel olarak belirgin biçimde ayrıldığını, dolayısıyla markanın asli unsurunun yeni markada aynen muhafazası koşulunun gerçekleşmediğini, ayrıca dava konusu başvuruların, davacının önceki markasından ziyade ret gerekçesi markalara benzediğini, yanaşma yoluyla iltibas tehlikesine yol açılacağını, bu nedenlerle davacının müktesep hakkının bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacı adına tescilli önceki markanın asli unsuru ile dava konusu başvuruların asli unsurlarının farklı olduklarını, diğer deyişle önceki markanın asli unsurunun dava konusu başvurularda muhafaza edilmediğini, öte yandan marka kapsamının da genişletildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka başvurularının reddine ilişkin iki ayrı … kararının iptali istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyalarının incelenmesinden, davacının …. sayılı “… … …+şekil” ve… sayılı “…” ibareli marka başvurularında bulunduğu, davalı Şirketin …sayılı “…” ibareli ve … sayılı “… …” ibareli markalarına dayalı olarak bu başvurulara yaptığı itirazların, diğer davalı Kurum tarafından kabul edilerek başvuruların reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere ilk derece mahkemesince, dava konusu marka başvuruları ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğu, ancak davacının adına tescilli ….. sayılı marka nedeniyle dava konusu başvurular üzerinde kazanılmış hakkının olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de, hem dava konusu başvuruların, hem de redde mesnet markaların asli unsurları “…” ibaresinden oluştuğundan ve marka kapsamlarındaki mallar da benzer/ilişkili mallar olduklarından, dava konusu başvurular ile redde mesnet markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karışıklığa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmaktadır. Zaten, ilk derece mahkemesinin de kabulünde olan bu hususa ilişkin olarak davacı tarafından da bir istinaf itirazı ileri sürülmemiştir. Buna göre istinaf incelemesine konu uyuşmazlık, davacının eski tarihl…. sayılı markası nedeniyle dava konusu başvurular üzerinde müktesep hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14.11.2008 tarih,……K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, bir işletme tarafından uzunca süredir kullanılan markanın asli unsuru muhafaza edilerek, markanın bu işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle, önceki markanın kapsadığı ürünlerin veya bir ürün çeşidinin tüketiciye yenilenmiş bir marka imajı ile sunulması ve bu yolla marka sahibi işletmenin piyasaya arz ettiği ürünlerinin de işletmesel köken olarak öncekilerle bağlantılı olduğu mesajını veren yeni markalar yaratmak amacıyla önceki markada yer alan asıl unsurun yanına başkaca asli ve/veya tali unsurlar ekleyerek oluşturduğu markaların seri marka olarak kabulü olanaklıdır. Bunun yanında, müktesep haktan söz edilebilmesi için tescil ettirilmek istenen yeni marka ile 3. kişilerin daha önceden tescil ettirdiği markalara yanaşılmaması da gerekmektedir. Somut olayda, davacının önceki tarihli…. sayılı markası standart karakterlerle yazılmış “… …” ibarelerinden oluşmaktadır. Markada başkaca bir şekil unsuru da bulunmamaktadır. Bu ibare İngilizce olup, Türkçe’de kentsel ruh, şehir ruhu gibi anlamlara gelmektedir. Görüldüğü üzere, davacının eski tarihli markasının asli unsuru bir bütün olarak “… …” ibaresi olup, markanın asli unsuru sadece “…” ibaresi değildir. Buna karşılık, dava konusu başvurularda ise “…” ibaresi tek başına asli unsur konumundadır. Çünkü… sayılı markadaki “…” ibaresi, Türkçe’de deri anlamına geldiğinden, başvuru kapsamındaki mallar yönünden ayırt ediciliği yoktur. Yine, …. sayılı başvuruda yer alan “…” ibaresi, davacının çatı markası olduğundan ve “…” ibaresi dışında kalan diğer unsurlar da tanımlayıcı nitelik taşıdıklarından, ayırt ediciliğe katkıları yoktur. Davalı Şirkete ait redde mesnet… sayılı markaların da asli unsurları “…” ibaresinden oluştuğundan, dava konusu başvurularda davacı tarafından redde mesnet markalara yanaşıldığı, bu itibarla davacının müktesep hakkından söz edilemeyeceği değerlendirilmiştir. Diğer bir deyişle, davacının önceki markasının asli unsurunun bir bütün olarak “… …” ibaresinden oluştuğu, markada yer alan her iki ibarenin de bir bütün olarak markanın asli unsurunu teşkil ettiği, dava konusu başvurularda ise önceki markanın asli unsurundan farklı olarak yalnızca “…” ibaresinin asli unsur olarak kullanıldığı, bu ibarenin redde mesnet markaların da asli unsuru olduğu, bu şekilde davacının “…” ibaresini tek başına asli unsur olarak kullanarak davalı markalarına yanaştığı, önceki markanın asli unsurunun muhafaza edildiğinden söz edilemeyeceği, zira eski markanın asli unsurunun bir bütün olarak “… …” ibaresi olduğu anlaşıldığından, davacının …. sayılı markasının dava konusu başvurular yönünden müktesep hak sağlamayacağı kabul edilmiştir.
Bu durumda ilk derece mahkemesince, dava konusu başvurularla, redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğu, davacının …sayılı markasının ise dava konusu başvurular yönünden kendisine müktesep hak sağlamayacağı, dolayısıyla iptali istenen … kararlarının yerinde bulundukları kabul edilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı Şirket ile davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/11/2019 gün ve….. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Davanın Reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00 TL maktu vekaletin ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 35,30.TL posta masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı Kuruma verilmesine,
7-Davalı şirket tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
9-Davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara ayrı ayrı iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2021
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
.