Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1679 E. 2022/1455 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1679 – 2022/1455
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1679
KARAR NO : 2022/1455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI : 2019/58 E. – 2020/323 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/10/2020 tarih ve 2019/58 E. – 2020/323 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili tarafından 2018/02152 sayılı çoklu tasarım başvurusunun yapıldığını, davalı Şirketin adına tescilli tasarımlara dayalı olarak müvekkili tasarımına itiraz ettiğini, diğer davalı Kurumun bu itirazı kabul ederek müvekkilinin 2018/02152/1,2,3 nolu tasarımlarının tescilinin iptaline karar verdiğini, her şeyden önce söz konusu YİDK kararının gerekçesiz olduğunu, gerekçesiz kararların ise evveliyatla iptal edilmesi gerektiğini, öte yandan kararın kendi içinde çelişkili olduğunu, zira kararda, itiraza mesnet 2010/02988/10, 8 nolu tasarımların, hem müvekkili tasarımlarından farklı olduğunun hem de benzer olduğunun belirtildiğini, davalı Şirketin öncelikle kendi tasarımlarını kamuya sunduğunu ve kullandığını ispat etmesi gerektiğini, aksi halde kamuya sunulmayan ve kullanılmayan tasarımın üzerinden kıyasla müvekkili tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığını iddia etmenin açıkça kanuna aykırı olduğunu, davalı Şirketin tasarımını kamuya sunup sunmadığı incelenmeksizin verilen YİDK kararının eksik incelemeye dayalı bulunduğunu, müvekkilinin başvuru tarihinden önceki on iki ay içinde yapılan kamuya sunmaların dikkate alınmasında zorunluluk olduğunu, müvekkili tasarımının teknik açıdan ve görsellikleri itibariyle davalı Şirket tasarımından ciddi farklılıklar içerdiğini, benzerliklere kanaat getirilse bile bu benzerliklerin teknik zorunluluktan kaynaklandığını, davalının, müvekkili tasarımına itirazda bulunmasının tencere üretiminde bulunan firmaların hareket kabiliyetini daraltıcı nitelikte olduğunu, davalı tasarımın tencere gövdesi, kapağı ve kulplarla birlikte tescilinin hukuki bir hata niteliği taşıdığını, müvekkilinin…ve davalı iştiraki olan …’a ürün verdiğini, davalı itirazının kötü niyetli olduğunu, müvekkili tasarımlarının yeni ve ayırt edici bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2018-T-1100 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili tasarımlarının kamuya sunulmadığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, huzurdaki dava konusu tasarımların başvuru tarihinden çok önce müvekkili tasarımlarının kamuya sunulduğunu, kaldı ki müvekkili tasarımlarının 2010 yılında tescil edildiğini, davacının kötü niyetli olarak müvekkilinin tanınırlığından ve ticari hayattaki bilinirliğinden yararlanmak amacıyla 2018 yılında tasarımları tescil ettirmeye çalıştığını, davacı tasarımlarının, müvekkili tasarımları ile aynı veya onlara iltibas yaratacak şekilde benzediğini, her üç tasarımın da yeni ve ayırt edici olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu davacının … sayılı tasarımlarının, davalıya ait … nolu tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı, … YİDK’in 2018-T-1100 sayılı kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, yerel mahkemenin, gerekçesiz, çelişkili, aşikar eksiklikler ihtiva eden YİDK kararını iptal etmemesinin kabulünün mümkün olmadığını, davalı … tarafından, müvekkili tasarımlarının “benzer” nitelikte olduğu kabul edilen davalı Şirket tasarımlarının kamuya sunulmadığını, davalı Şirketin söz konusu tasarımlarını, kamuya sunduğunu/ kullandığını ispat edemediğini, yerel mahkemenin tasarımın kullanılmasında bir zorunluluk bulunmadığına dair kararının da hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tasarımlarının, teknik açıdan ve görsellikleri itibariyle de davalı Şirket tasarımlarından ciddi farklılıklar içerdiğini, yerel mahkemenin, tasarım farklılıklarını incelemeksizin, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itirazlarını dikkate almaksızın hukuka aykırı olarak tanzim edilen bilirkişi raporunu esas alarak hüküm tesis ettiğini, mahkemenin ve bilirkişinin tasarımların benzerliklerine dair yaptığı değerlendirmelerin kabulünün mümkün olmadığını, tasarımların gövdelerinin, kanal çizgilerinin, kanal aralıklarının ve görüntülerinin oldukça farklı bulunduğunu, müvekkili tasarımlarının, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde oluşan genel izlenim kapsamında, davalı Şirket tasarımlarından farklı ve ayırt edilebilir nitelikte olduğunu, yerel mahkeme kararında ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise “bilgilenmiş kullanıcı” yönünden hiçbir şekilde değerlendirilme yapılmadığını, tasarıma konu ürünlerde seçenek özgürlüğünün de oldukça dar bulunduğunu, aksi yöndeki bilirkişi raporunun yerinde olmadığını, davalı Şirketin kötü niyetli tutumunun yargılama esnasında hiç incelenmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadıklarının, tasarım uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda açıklandığı, söz konusu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, zira söz konusu raporda tasarımcının seçenek özgürlüğü ve teknik zorunluluklar değerlendirildiği gibi taraf tasarımlarının benzer ve farklı yönleri de belirtilmek suretiyle sonuca ulaşıldığı, her ne kadar davacı tarafça YİDK kararının çelişkili olduğu ileri sürülmüş ise de söz konusu YİDK kararındaki, dava konusu tasarımların itiraza mesnet tasarımlardan genel izlenim itibariyle farklı olduğu şeklindeki açıklamanın maddi hataya dayalı olduğunun açık bulunduğu, öte yandan 6769 sayılı SMK’nın 57/1. maddesinde, yayımın da kamuya sunma olarak kabul edilmesi karşısında davacının, redde mesnet tasarımların kamuya sunulmadığına ilişkin istinaf itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacıdan alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.