Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1673 E. 2022/1364 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1673
KARAR NO : 2022/1364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2019/268 E. – 2020/293 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/10/2020 tarih ve 2019/268 E. – 2020/293 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin sektöründe öncü ve global bir ilaç şirketi olduğunu,… isimli ilacı ürettiğini, söz konusu ilaç markasının 2013 yılından bu yana … nezdinde tescilli ve korunmakta olduğunu, bu ilacın etken maddesinin… niteliğindeki “…” maddesi olduğunu, davalı şirketin “…” markası için tescil başvurusu yapması üzerine başvuruya SMK m. 5.1.a,b,c,d,f ve ı maddelerine dayanarak itiraz ettiğini, ancak itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, YİDK’nın ret gerekçesi olarak başvuru konusu marka ile… adı arasında aynılık ya da yüksek düzeyde benzerlik bulunmadığı kanaatine varılmasının gösterildiğini, söz konusu kararın YİDK’nın önceki tarihli emsal kararları ile çeliştiğini, söz konusu benzerliğin kamu sağlığını etkileyebilecek sonuçlar doğuracağını, dava konusu marka ile… adı arasında büyük benzerlik bulunduğunu ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK’nın 03/05/2019 tarih ve 2019/M-3693 sayılı kararının iptalini, … sayılı “…” ibareli marka başvurusunun tescili halinde 5. sınıf “insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veteriner amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veteriner amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler” emtiaları hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, başvuru konusu marka ile… adı arasında aynılık ya da yüksek düzeyde benzerlik bulunmadığını, uyuşmazlık konusu 5. sınıf malların tüketicisinin doktor ve eczacılar olduğunu, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…” ibaresinin Dünya Sağlık Örgütü tarafından… olarak kabul edildiği, davaya konu marka ile “…” ibaresinin görsel, sesçil ve kavramsal olarak benzer olduğu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/1-d maddesi uyarınca ticaret alanında herkes tarafından kullanılan işaretlerin bir kişi tekeline bırakılmasının mümkün olmaması karşısında mutlak red nedeni bulunduğu, münhasıran ya da esas unsur olarak… adlarından oluşan başvuruların yanı sıra, söz konusu adların birebir aynısı olmasa da benzeri niteliğindeki adlandırmaların da ilgili mallar ve hizmetler yönünden reddi gerektiği, ilgili çevre olan doktor ve eczacıların yüksek dikkat seviyesi açısından incelendiğinde dahi, dava konusu markanın söz konusu… adına ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, bu nedenle marka olarak tescil edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile TÜRKPATENT YİDK’nın 03/05/2019 tarih, 2019/M-3693 sayılı kararının davacının itirazının reddi yönünden iptaline, davaya konu markanın tescil kapsamındaki sınıf 5 “insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veteriner amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veteriner amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler” emtiaları bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, dava konusu “…” ibareli başvuru ile başvuru ile “…” ibareli… adı arasında aynılık veya yüksek düzeyde benzerlik bulunmadığını, bu nedenle başvurunun 6769 sayılı SMK’nın 5/1-a-b-c-d-f ve ı bentleri uyarınca reddinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporunun çoğunluk görüşünün de bu yönde olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, ilaç emtiası bakımından etken madde(INN) veya tedavisi hedeflenen hastalığa doğrudan atıf yapan işaretler kamu yararı gereğince mülkiyeti kimsenin tekeline bırakılamayacak işaretlerden olup bu tür işaretlerin farklı eklerle düşük düzeyde bile olsa somut ayırt edicilik vasfı kazandırılarak herkes tarafından ilaç markası olarak olarak tescil ettirilmelerinin mümkün olduğu, buna göre münhasıran ya da esas unsur olarak… adlarından oluşan başvuruların ilaç emtiası bakımından tescili mümkün olmamakla birlikte söz konusu adların birebir aynısı olmasa da benzeri niteliğindeki
adlandırmaların da yani… adıyla yeterli ayırt ediciliği sağlamayan işaretlerin de ilaç emtiası bakımından tescilinin mümkün bulunmadığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2006/12387-2007/14631 E/K ve 2009/5699-2010/12631 sayılı ilamlarında da aynı sonuçlara ulaşıldığı, somut olayda da dava konusu “…” ibareli başvuru ile ilaç etken madde ismi olan “…” ibaresinin ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunduğu, bu nedenle dava konusu başvurunun uyuşmazlık konusu 5/1. Sınıf mallar yönünden marka olarak tescil edilemeyeceği, aynı tespitlere yer veren ve mahkemece 12.02.2020 tarihli bilirkişi raporundaki çoğunluk görüş ile ayrık görüş arasındaki çelişkinin giderilmesi için alınan 24.04.2020 tarihli ikinci bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu, açıklanan nedenlerle mahkemece hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :18/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip