Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1659 E. 2022/1380 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1659
KARAR NO : 2022/1380
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2020
NUMARASI : 2018/1019 E. – 2020/223 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/06/2020 tarih ve 2018/1019 E. – 2020/223 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin sahip olduğu iş makineleriyle ilgili makine kırılma poliçesi düzenlediğini, davalının talebi üzerine düzenlenen … nolu makine kırılma poliçesi ile davalıya ait iş makinesinin 20.04.2018 – 20.04.2019 tarihleri için toplam 61.750,50 TL’ye sigortalandığını, bedelin aylık 7.718,81 TL taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, aynı şekilde davalının talebi üzerine düzenlenen… nolu makine kırılma poliçesi ile davalı tarafa ait 2 adet vincin 10.04.2018-10.04.2019 tarihleri için toplam 9.030,01 TL’ye sigortalandığını, bedelin aylık 2.257,52 TL’si peşin, bakiyesinin 8 eşit taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak düzenlenen poliçelerin bedellerinin ödenmemesi üzerine Ankara 21. Noterliğinin 25/09/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ödenmeyen poliçe bedellerinin ödenmesinin, aksi taktirde poliçelerin iptal edileceğinin, iptal nedeni ile hasar ödemesi yapılmayacağının ihtar edildiğini, gönderilen ihtara rağmen poliçe bedellerinin ödenmemesi üzerine 01.10.2018 tarihli zeyilname ile poliçelerin iptal edildiğini, poliçe bedelinin tahsili için Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2018/14298 E. sayılı dosyası ile ilamsız takibe başlandığını, borçlunun süresinde borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, başlatılan icra takiplerinin sigorta başlangıç tarihi ile zeyilname tarihleri arasındaki poliçenin yürürlükte olduğu sürelere ilişkin taksitler talep konusu olduğundan davalı yanın itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacı arasında, iş makinesi için … poliçe numaralı ve sabit kule vinç için olmak üzere 20.04.2017 başlangıç, 20.04.2018 bitiş tarihli makine kırılması sigorta poliçeleri ile ilgili anlaşma mevcut olup, bu poliçe bedellerinin davacıya ödendiğini, sigorta poliçeleri mevcutken … noIu poliçeyle iş makinesinde meydana gelen hasarın davacı tarafından ödenmediğini, davacının hasar dosyasındaki tutumu nedeni ile mevcut sigorta poliçelerinin bitiş tarihi olan 20.04.2018’den sonrasına tasarrufta bulunmadığını, davacının takibe ve bu davaya dayanak gösterdiği poliçelere ilişkin karşılıklı anlaşma bulunmadığını, davacının ihtarname ile 48.000,78 TL sonrasında icra takibiyle 26.607,98 TL talepte bulunmasının çelişki olduğunu savunarak davanın reddini, haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında … nolu sigorta poliçelerinin düzenlendiği, davacı tarafça …, … nolu poliçe bedellerinin takip ve dava konusu edildiği, bu suretle taraflar arasında süregelen bir sigorta ilişkisinin mevcut olduğu, takibe dayanak gösterilen sigorta sözleşmeleri altında davalı tarafın yetkilisinin imzası mevcut değil ise de, davacı tarafça sunulan mail yazışmaları ve Ankara 21. Noterliği aracılığıyla gönderilen 25/09/2018 tarihli ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edildiği dikkate alındığında, davalının 14 gün içinde itirazda bulunmadığı, TTK’nın 1423. maddesi uyarınca, sözleşmenin poliçelerde yazılı şartlarla yapıldığı, takibe konu edilen toplam poliçe borcunun 31.662,30 TL olduğu, davalı tarafça 6.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafça önceki poliçe döneminden kalan 564,15 TL’nin yapılan ödemeden mahsup edilerek cari hesaba eklendiği, bu nedenle 6.000,00 TL-564,15 TL=5435,85 TL’nin toplam poliçe bedelinden mahsubu gerektiği, bu suretle yapılan hesaplama neticesinde, 31.662,30 TL-5.435,85 TL=26.226,45 TL ana para borcu ve 381,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.607,98 TL bakiye borç kaldığı, iş bu borcun ödendiğine dair davalı tarafça delil sunulmadığı, bilirkişi raporlarıyla da belirlenen 274,88 TL konut poliçesinden kalan bedelin takip ve dava konusu yapılmadığı, davaya konu sigorta sözleşmelerinin olduğu dönem içinde davalıya ait iş makinesinde hasar oluşmadığı, hasarın 05/03/2018 tarihinde gerçekleştiği ve taraflar arasında daha önce düzenlenen … no’lu poliçe ile ilgili olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14298 esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına, takibe konu alacağın %20’si oranında (5.321,59 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili ile davacı şirket arasında hareketli iş makinası için … poliçe numaralı … sigortalı müvekkili sigorta ettiren sıfatıyla ve sabit kule vinçler için olmak üzere 20.04.2017 başlangıç, 20.04.2018 bitiş tarihli makina kırılması sigorta poliçeleri mevcut iken sözkonusu dönemde … numaralı poliçeyle sigorta konusu iş makinesinde meydana gelen hasar davacıya süresi içerisinde bildirilmesine rağmen davacı tarafından hasar ödemesinin gerçekleştirilmediğini, davacının hasar dosyasına ilişkin tutumuna istinaden müvekkili ile sigorta ettiren ve sigortalı sıfatıyla olmak üzere mevcut sigorta poliçelerinin bitiş tarihi olan 20.04.2018’den sonrasına matuf yeni döneme ilişkin bir tasarrufta bulunmadığını, taraflar arasında davacının takibe ve iş bu davaya dayanak gösterdiği poliçelere ilişkin karşılıklı ya da rızai bir anlaşma mevcut olmadığını, davacının tek taraflı tutarsız/çelişkili kayıtlarının davaya delil olma niteliği bulunmadığını, davada taraf ticari kayıtlarının da birbiriyle uyumlu olmadığının tespit edildiğini, ihtarname içeriğinde poliçelere ilişkin aydınlatma metni olmadığı gibi takibe konu zeyilnamelerden de bu ihtarnamede bahsedilmediğini, mahkemenin kabulünün aksine iddia olunan alacak miktarının likit olmadığını, kanunen belirlenen 3 aylık sürede davacı tarafından dava veya takip işleminin yapılmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında süregelen bir sigorta ilişkisinin mevcut olduğunun dosya kapsamına yansıyan delillerden belirli olduğu, davacı tarafça yapılan icra takibine dayanak gösterilen sigorta sözleşmeleri altında davalı şirketin yetkilisinin imzası mevcut değil ise de, gerek davalı tarafın tacir oluşu, gerekse de davacı tarafça sunulan mail yazışmaları ile Ankara 21. Noterliği aracılığıyla gönderilen 25/09/2018 tarihli ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edildiği dikkate alındığında, davalı şirketin dava konusu sigorta sözleşmelerine itirazda bulunmadığının anlaşıldığı, bunun yanında davalı kayıtlarında davacı tarafa yapılan ödemenin de bulunduğunun tespit edildiği, tüm bu hususlar bir irada değerlendirildiğinde taraflar arasında sigorta sözleşme ilişkisinin kurulduğu ve davalının dava konusu sigorta pirim bedellerinin dava konusu edilen kısmını ödediğini ispatlayamadığı, bilirkişi raporunda yapılan hesabın dosya kapsamı ile uyumlu bulunuğu, takip konusu alacağın da likit olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.817,59 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 340,80 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.476,79 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/11/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip