Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1658 E. 2022/1336 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1658
KARAR NO : 2022/1336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
NUMARASI : 2018/581 E. – 2020/324 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/07/2020 tarih ve 2018/581 E. – 2020/324 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında, davalıya ait araçlar için ZMMS poliçesi, Kasko Sigorta Poliçesi, ve ZKFK Poliçesi tanzim edildiğini, söz konusu poliçe prim bedellerinin eksik ödenmesi sebebiyle 34.957,63 TL’lik bakiye alacağın tahsili amacıyla Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2017/22091 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeni ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hüküm olunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 31.315,23 TL alacaklı olduğu, usulünce temerrüt oluşmadığı için takip öncesi döneme ait faiz talep edilemeyeceği, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporundaki hesaplamanın hükme esas alınacağı, alacağın likit ve hesaplanabilir olma özelliği dikkate alınarak davacı yararına icra inkar tazminatına da hüküm olunması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2017/22091 Esas sayılı dosyasında, 31.315,23 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile bu miktar asıl alacak için takibin, 21/11/2017 günlü takip talebindeki koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 31.315,23 TL asıl alacağın %20 tutarı 6.236,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yetki itirazı olduğu halde mahkemece bu konuda bir karar verilmediğini, icra takibine itirazda da belirttildiği üzere müvekkiline karşı başlatılan icra takibi için Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, yasal olarak yetkili İcra Müdürlüğü borçlunun ikametgahı İcra Daireleri olduğunu, bundan dolayı yetkili İcra Müdürlüğü müvekkilin ikametgahının bağlı bulunduğu Osmancık İcra Daireleri olduğunu, davaya konu icra takibine vekil olarak itirazda bulunulmasına karşın dava dilekçesinin vekil olarak tebliğ edilmeyerek T.K. 21. maddesi gereği davalı müvekkilin adresine tebliğ edildiğini, vekille takip edilen işlerde vekile tebliğ zorunluluğu bulunmasına karşın dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini, dosyada taraf teşkilinin usulüne uygun yapılmaması nedeniyle de savunma hakkının kısıtlandığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin imzasını içermeyen, kim tarafından yaptırıldığı belli olmayan poliçelerin müvekkili açısından bir bağlayıcılığı bulunmadığını, eksik incelemelerle hüküm kurulduğunu, alacağın likit olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı vekilince mahkemece yetki itirazı hakkında karar verilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece, davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı ve sözleşme konusu poliçelerin düzenlendiği yer itibariyle davalının yetki itirazının yerinde bulunmadığına karar verildiği, bu hususta bir isabetsizlik olmadığı, diğer yandan Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılacak ise de, bu maddenin uygulanabilmesi için tebligat yapılacak kişinin vekiline vermiş olduğu bir vekaletnamesinin varlığının gerektiği, somut olayda icra takibine vekil ile itiraz edilmiş olmasının bu icra takibine yönelik olarak açılan iş bu davada dava dilekçesinin vekile tebliğ edilmesini gerektirmediği, aksine dava dilekçesinin davalı asile tebliğ edilmesi gerektiği, zira itirazın iptali davasının vekil ile takip edildiğinin o aşamada dosya kapsamından anlaşılmadığı, dosya kapsamında bu dosya için sunulmuş bir vekaletnamenin o aşamada bulunmadığı, bu nedenle dava dilekçesi tebliğinin davalı asile tebliğinde bir isabetsizlik olmadığı, davalının savunma hakkının kısıtlandığından da bahsedilemeyeceği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacı şirkete ait kayıtların usule uygun olarak tutulduğunun belirlendiği, davalı tarafça ticari kayıtların dosya kapsamına sunulmadığı, davacının sunduğu deliller kapsamında düzenlenen bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalının bu zorunlu poliçeleri başka bir yere yaptırdığı yönünde savunmada bulunmadığı, dosya kapsamındaki alacağın likit olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.139,15 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 535,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.604,15‬ TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip