Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1657 E. 2022/1423 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1657 – 2022/1423
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1657
KARAR NO : 2022/1423
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : 2017/314 E. – 2020/181 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan Maddi ve
Manevi Tazminat, Tecavüzün Tespiti Durdurulması ve Önlenmesi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/07/2020 tarih ve 2017/314 E. – 2020/181 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinin kondisyoner olduğunu, … ve … kayıtları tutmak sureti ile oluşturdukları veritabanının www…..com adresinde ücretli abonelik sistemi ile sunduklarını, aynı zamanda çeşitli bültenlere ve kişilere ücret karşılığında verdiklerini, müvekkilillerinin Ankara Hipodromunda … ve … tutan kayıtlı tek ekip olduğunu, buna karşılık müvekkillerinin tuttuğu … ve … davalılara ait gazete, bülten ve internet sitelerinde yer aldığını, davalıların böyle bir veri tabanı oluşturabilmesi için bu şekilde oluşturulmuş bir ekibe sahip olmaları gerektiğini, Ankara Hipodrom Müdürlüğü kayıtlarına göre ise böyle bir ekipleri bulunmadığını, davacıların kayıtlarının 5846 s. Kanunun 11. maddesine göre veri tabanı niteliğinde olduğunu ve bu veri tabanının hukuka aykırı olarak müvekkillerinin rızası dışında, izinsiz ve ticari amaçlarla kullanıldığını, konuyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 2015/166395 s. Soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalıların eylemlerin irade ve elbirliği içinde hareket edilerek gerçekleştirildiğini ileri sürerek tecavüzün tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, 50.000,00-TL manevi, şimdilik 20.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…A.Ş. vekili, dava dilekçesinde yer alan beygir.com ibaresinin at yarışları ile ilgili bilgilerin yer aldığı kendilerine ait bir internet sitesi olduğunu, tüzel kişiliğinin bulunmadığını, sonuç olarak dava şartı olan husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, husumetin davalıya yöneltilmesi durumunda bile taraf olmalarının hukuki bir dayanağı bulunmadığını, çünkü, davalılardan … … ile 2015 yılında imzaladıkları satış sözleşmesine göre … …’in edindiği … ve … bilgilerini beygir.com adlı internet sitesinde yayınlanması hususunda anlaşıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, davalı firma yetkilerinden…’in davacılardan …’yi ve daha sonrasında ise …’dan ücret karşılığı … temin ettiğini, ancak bu iş ortaklığının sonlandırıldığını, müvekkilinin sahibi olduğu ….com adlı internet sitesinde herkese şifresiz ve ücretsiz bir şekilde galopların sunulduğunu, bu durum karşısında davacıların gelirlerinde düşüşe sebep olduğunu, Kondisyoner adı verilen kişilerin herhangi bir eğitimden geçmiş, sertifikalı kişiler olmadığını ve dileyen herkesin hipodroma giderek idman izleyebileceğini, dolayısı ile bu işin davacıların tekelinde olmadığını, müvekkillerinin … temini yönünden hiçbir sıkıntı yaşamadığını, pek çok farklı şehirde bulunan hipodromlardan kendilerine … temin eden pek çok kişi bulunduğunu, davacıların izinsiz kullanım iddialarını ispat yükü oluğunu, davacıların sahibi olduğu veri tabanının eser niteliği bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, müvekkillerinin….com internet sitesinde yayınlanan galopları … ile akdettiği hizmet sözleşmesi çerçevesinde hukuka uygun olarak temin ettiğini, … ve sprinte ilişkin rakamların tamamen tahmine ilişkin olması nedeniyle özgün nitelik taşımamakla birlikte eser olarak nitelenemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, davacıların, yarış atlarının pisti tamamlama sürelerini kayıt altına aldıkları veri tabanının ücret karşılığı başkalarına satılması veya bunlara noter tasdiki yaptırılması nedeniyle FSEK kapsamında değerlendirilemeyeceğini, bu verilerin umuma açık, rutin bilgiler olduğunu ve …’nün internet sitesinden dahi bu bilgilere ulaşılabildiğini, dava dilekçesinde, müvekkillerinin hangi fiiller sebebiyle davaya dâhil edildiklerinin belirtilmemiş olduğunu, herhangi bir illiyet bağı kurulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı… A.Ş. (eski ünvanı … A.Ş.) vekili, davaya konu … ve … özgün nitelik taşımaması nedeniyle FSEK kapsamında korumaya tabi olmadığını, davacıların tuttukları … ve … tamamen tespitten ibaret olduğunu, bu rakamların tutulduğu platformların eser niteliğinde bir veri tabanı olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, veri tabanlarının hukuken koruna bilmesi için düşünce yaratıcılığı niteliğinde bir ürün olması gerektiğini, galopların FSEK kapsamında korunduğu varsayılsa dahi, müvekkillerinin … bilgilerini aralarında sözleşme bulunan …’dan temin ettiğini, galoplara ait bilgileri içeren bültenlerin yarışlardan iki gün önce yayınlandığını, gazetelerin ise bu bilgileri yarıştan birkaç saat önce verdiğini, yani söz konusu bilgilerin davacılar tarafından zaten alenileştirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, galopların herkes tarafından kayıt altına alınabilecek veriler olduğunu, eser niteliği taşımadığını, müvekkili şirket bünyesinde faaliyet gösteren … hazırlanan at yarışı bültenlerinde davacıların iddialarına konu … ve … kullanılmasının mümkün olmadığını, huzurdaki davanın haksız kazanç elde etmeye yönelik açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar … vekili, dava dilekçesinde, davacı tarafından … ve … tutan ekip listesinin verildiğini, bu listede verilenler dışında bir ekip olmadığını belirttiklerini, müvekkili firmanın SGK kayıtlarında da açıkça anlaşılacağı üzere kendilerinin … ve … ölçümlerini 23.04.2009 ile 31.01.2016 tarihleri arasında bu listede yer alan …’dan aldıklarını, …’ın hipodroma bağlı kondisyoner olup aynı zamanda müvekkillerinin sigortalı çalışanı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının www…..com adresli web sayfasında yer verdiği, ekipleri aracılığıyla kaydını tutturduğu … ve … kayıtlarının, atların antreman ya da koşularını izleyen başka kişilerce de tespit edilebilecek sıradan bilgiler olduğu, kaydı tutanların hususiyetini taşımadığı, bu bilgilerin veri tabanına sağlanan korumanın kapsamında olmadığı ve 5846 sayılı Kanun kapsamında “eser” niteliğini haiz olmadığı, davacıların davaya konu verilerin kendilerine ait olduğuna ve bu verilerin davalılarca alıntılanarak izinsiz kullanıldığına dair iddialarını somut ve tartışmadan uzak delillerle ortaya koyamadığı, davacıların verilerinin davalılarca izinsiz kullanıldığına yönelik iddiaların sübuta ermemiş olduğu, davalıların haksız rekabet kapsamında değerlendirilebilecek her hangi bir fiili tespit edilmediğinden davacı tarafların tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, haksız rekabetle ilgili 5846 sayılı Kanun’un 84. maddesinin dikkate alınmadığını, bir an için kurulun yaptığı tespitte yer alan “eser yoktur” tespiti doğru kabul edilse bile, olayda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 84. maddesinin uygulama alanı bulacağını, bilirkişilerin konunun uzmanı olmaması sebebiyle değerlendirmeleri eksik bulunduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta, ilk tespiti yapan ve görüntülü olarak tespit edenin müvekkilleri olduğunu, davalıların ticari amaçlarla haksız kullanmalarının söz konusu bulunduğunu, müvekkillerinin ….com internet sitesi incelenmeden, dava konusunun eser olup olmadığının belirlenemeyeceğini, olayı gerçek yönüyle yorumlayabilecek teknik bilirkişinin görüşünün aksi yönde olduğunu, bilirkişilerin … ve … ekenomik değeri bulunmadığı yolundaki değerlendirmelerinin dayanağının bulunmadığını, yetkin kişilerden oluşacak bir bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat, tecavüzün tespiti durdurulması ve önlenmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacıların web sayfalarında yer verdiği, ekipleri aracılığıyla kaydını tutturduğunu belirttiği … ve … kayıtlarının, atların antreman ya da koşularını izleyen başka kişilerce de tespit edilebilecek, sıradan bilgiler olduğu, kaydı tutan kişilerin hususiyetini yansıtmadığı, diğer yandan bu bilgilerin veri tabanına sağlanan korumanın kapsamında olmadığı ve 5846 sayılı Kanun kapsamında “eser” niteliğini haiz olmadığı için bu Kanun kapsamında korunamayacağı, ayrıca davacıların davaya konu verilerin kendilerine ait olduğuna ve bu verilerin davalılarca izinsiz olarak kullanıldığına ilişkin iddialarını da ispatlayamadığı, davalıların haksız rekabet kapsamında değerlendirilebilecek bir fiilinin tespit edilmediği anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.