Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1656 E. 2022/1381 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1656
KARAR NO : 2022/1381
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2017/477 E. – 2020/298 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İntihal, Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/10/2020 tarih ve 2017/477 E. – 2020/298 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … öğretim üyesi olarak görev yaptığını, davalının Ocak 2017 tarihinde “…” isimli toplam 610 sayfalık bir kitap yayınladığını, … bandrol numaralı kitabın 411-532. Sayfaları arasında vergi hukuku konularının işlendiğini, kitabı inceleyen müvekkilinin, kitabın 121 sayfalık vergi hukuku bölümünün 16-17 sayfasının, müvekkiline ait “…” isimli kitaptan intihal suretiyle oluşturulduğunu, 17 sayfalık bölümün başlıklar da dahil olmak üzere müvekkilinin kitabından aynen alınıp kopyalanarak oluşturulduğunu, yine sistematik konu başlıkları, konu başlıklarının sırası ve konuyu işleyiş tarzı yönünden de müvekkilinin eserinin aynen takip edildiğini, davalının kitabının sadece 424. sayfasında müvekkiline atıf yaptığını, ancak bu atfın da müvekkiline ait olmayan bir cümle için yapıldığını, davalının, müvekkiline ait eseri hiç atıf yapmadan çoğu yerde cümleleri ve başlıkları aynen alarak, bazı yerlerde değiştirip kendine ait cümleler de ekleyerek veya eksiltme ya da artırma yaparak, bazen değişik sayfalardan cümleler alıp paragraf oluşturarak, bazı yerleri ise dipnotlar dahil aynen alarak kullanarak kitabının yaklaşık 16 sayfasını oluşturduğunu, bu bölümler yönünden davalının, müvekkilinin eserini kaynak göstermeden kendi eseriymiş gibi gösterdiğini ve intihal teşkil eden yolsuz iktisap yaptığını, davalının FSEK’in 34 ve 35. maddesini ihlal ederek müvekkilinin eserini izinsiz bir şekilde kullandığını, müvekkilinin FSEK’in 21, 22, 23. maddelerinde sayılan işleme, çoğaltma ve yayma haklarının da ihlal edildiğini, aynı şekilde müvekkilinin eserinden izinsiz olarak aldığı bölümleri yine izinsiz olarak kamuya sunarak FSEK’in 14. maddesini, müvekkilinin adını belirtmeyerek 15. maddedeki ismin belirtilmesi hakkını ve 16. maddede düzenlenen eserin bütünlüğünü koruma hakkını ihlal ettiğini, FSEK’in 68/1. maddesi uyarınca davalının fiilinden dolayı, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın 1.000,00.-TL olabileceğini, 3 katının 3.000,00.-TL maddi tazminat ve 70/1. maddesi uyarınca da müvekkilini manevi zarara uğratan davalıdan, 10.000,00.-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 13.000,00.-TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından davacının kitabının kopyalanmadığını ya da usulsüz olarak iktibas edilmediğini, müvekkilinin kitabı ile davacının kitabının birbirinden tamamen farklı olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardan beri bu sektörde çalıştığını, bilgi ve birikimi ile bu kitabı yazabilecek kapsitede olduğunu, müvekkilinin yazmış olduğu tasdik maliye konu kitabının … bölümünde davacıya ait kitaptan konuyla ilgili kısımlara kaynakça ve dipnotlarda göstermek suretiyle yer verildiğini, davacının eserinin müvekkilce baz alınarak üzerinde değişiklik yapıldığı durumunun söz konusu olmadığını, davacının konu başlıklarının aynı olduğu iddiası karşısında ise bu konuda yazılmış eserlerdeki sistematiğin aynı olduğunu, örneğin vergi hukukunun kaynaklarının başka türlü sıralanmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin kanun metni / sırası veya sistematiğinden yaptığı alıntıların davacıya ait olmadığını, zira bunların davacının bir fikri ürünü olmadığını, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği ifadelerin genel geçer ifadeler olduğunu, iktibas yapılan kısımlar çıkartıldığında eserin özgünlüğünü kaybetmediğini, davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu “…” isimli kitabın 5846 sayılı Kanun’da tanımlanan eser kategorilerinden “ilim ve edebiyat eseri” niteliğinde olduğu, davacının dava konusu eser üzerinde manevi ve mali hak sahibi olduğu, davalının davacıya ait eserden usulsüz bir şekilde alıntı yapması eyleminin intihal oluşturduğu, intihal oranının %2,6 olarak kabul edilebileceği, davacının FSEK 14, 15 ve 16. maddelerinden kaynaklanan manevi haklarından “umuma arz salahiyeti”, “adın belirtilmesi salahiyeti” ve “eserde değişiklik yapılmasını men salahiyeti” ile FSEK 22 ve 23. maddelerinde tanımlanan “çoğaltma” ve “yayma” mali haklarının ihlal edildiği, manevi tazminatın koşullarının gerçekleştiği ve 3.000,00.-TL manevi tazminat takdirinin hakkaniyete uygun olduğu, dava konusu … … isimli kitap için verilen bandrol sayısına göre yapılan hesaplama gereği FSEK 68. madde gereği 3 kat olarak 1.136,46 TL telif tazminatına hak kazandığı, bu doğrultuda 1.136,46.-TL maddi tazminat takdirinin hakkaniyete uygun olduğu, her iki tazminata da 31.01.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin hukuka uygun bulunduğu, hükmün ilanında davacının menfaatinin bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 1.136,46.-TL maddi tazminatın 31.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 3,000,00.-TL manevi tazminatın 31.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin yaptığı yargılama gideri ve avukatlık ücretlerinin tahsiline ilişkin kurulan hükmün hakkaniyete uygun bulunmadığını, intihalciye ödenen telif ücretinin %10 olduğu varsayımının doğru olmadığını, manevi tazminat miktarının az hükmedildiğini, kabul ret oranının hakkaniyete uygun bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin kitabı ile davacının kitabının yöntem ve sunum olarak birbirlerinden tamamen farklı olduğunu, davacının eserinin müvekkilce baz alınarak üzerinde değişiklik yapılması durumu söz konusu bulunmadığını, müvekkilin yazmış olduğu … konu kitabının … bölümünde katılana ait kitaptan konuyla ilgili kısımlara kaynakça ve dipnotlarda göstermek suretiyle yer verildiğini, davacı yan müvekkilin kanun metni/sırası veya sistematiğinden yaptığı alıntıların kendisine ait olduğunu iddia ettiğini, oysaki bu bilgiler kendisine ait bir fikir ürün olmayıp bütün bunlar kanun metninin sıralanması ya da açıklaması olduğunu, dava konusu eser incelendiğinde iktibasların yasaya uygun şekil ve dozda olduğu, kanunda belirtilen metin ya da cümlelerin davacıya özgü olmadığı, katılanın eserlerinden önceki eserlerde de aynı ifadelerin yer aldığı, daha da önemlisi iktibas yapılan kısımlar çıkartıldığında da eserin özgünlüğünü kaybetmediğini, Kanunun herhangi bir maddesinde bahsi geçen metnin davacının kitabı ile benzerlik gösteriyor olması katılanın kitabından alıntı yaptığı anlamına gelmeyeceğini aksine her ikisinin de kanun metnini kitabına aldığı anlamına geleceğini, HMK 293. maddesi uyarınca …tarafından uzman mütalaası düzenlenerek dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, ilgili raporun tetkikinde müvekkilce intihalin gerçekleştirilmediğinin anlaşıldığını, davacının kitabına alındığı iddia edilen kısmın kitaba oranlanmasında %2 oranında olduğu halde hükmedilen maddi tazminatın 3 kat olarak hükmedilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, mahkemece hükmedilen 3.000,00 TL manevi tazminatın müvekkilinin ekonomik ve sosyal durumu ile orantılı olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Dava, FSEK’ten kaynaklanan hakların ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “…” isimli kitabının 5846 sayılı Kanun’da tanımlanan eser kategorilerinden “ilim ve edebiyat eseri” niteliğinde olduğu, davacının dava konusu eser üzerinde manevi ve mali hak sahibi bulunduğu, davalının davacıya ait eserden usulsüz bir şekilde alıntı yaptığı, bu eyleminin intihal oluşturduğu, davacının manevi ve mali haklarının ihlal edildiği, bilirkişilerce belirlenen ve mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminat miktarının dosya kapsamı ile uyumlu olmasının yanında hakkaniyete uygun bulunduğu, manevi tazminatın miktarının takdirinde bir isabetsizlik olmadığı, davalı tarafın istinaf dilekçesinde ilan hususunun istinafa getirilmediği anlaşılmakla, taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışındaki diğer istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 70,64 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 10,06‬ TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 282,56 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 228,16‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerine bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip