Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1655 E. 2022/1342 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1655 – 2022/1342
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1655
KARAR NO : 2022/1342
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2020
NUMARASI : 2019/291 E. – 2020/272 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka YİDK Kararının İptali İle Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/09/2020 tarih ve 2019/291 E. – 2020/272 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirketin dava konusu marka başvurusunun müvekkilinin tescilli ve tanınmış “…” ibaresini taşıyan markalarına ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkilinin markalarının seri marka niteliği taşıdığını, davalı şirketin başvuru konusu markasının müvekkilinin markaları ile iltibas yaratacağını ve tescili halinde tüketici nezdinde karışıklık yaratarak başvuru sahibi lehine haksız avantaj sağlayacağını, markalarının ayırt edici karakterini zedeleyeceğini, dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin çatı markası olması nedeniyle dikkate alınmayacağını, davalı şirketin seçebileceği onlarca yüzlerce marka varken müvekkilinin seri markaları ile iltibas teşkil edecek derecede benzer bir ibareyi seçmesinin iyiniyetli olmadığını ileri sürerek 2019-M-4817 sayılı YİDK kararının iptali ile 2019/39178 sayılı “… …” markasının iptali ile hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu “… …” markası ile davacı tarafa ait “…” unsurlu markaların benzer olmadığını ve tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vermeyeceği yönünde davalı kurum kararı bulunduğunu, dava konusu markanın “…” esas unsurlu seri markalardan biri olduğunu, dava konusu marka başvurusunda “…” ibaresinin de tek başına kullanılmadığını, taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin genel anlam ifade eden tasviri bir işaret olduğunu ve tek kişinin tekeline verilebilecek bir ibare olmadığını, taraf şirketlerin faaliyet alanlarının da birbirinden tamamen farklı bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu marka ile davacının mesnet markaları arasında emtia benzerliği bulunmasına rağmen işaret benzerliği bulunmadığı, taraf markaları arasında birbirine gönderme/ hatırlatma/ çağrıştırma yapma yeteneğinin bulunmadığı ve firmalar arasında idari veya ekonomik bir bağın kurulamayacağı, dolayısı ile iltibas ihtimalinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişilerin emsal sunulan kararları dikkate almadığını, dava konusu marka başvurusunun müvekkilinin markasına iltibas yaratacak derecede benzer bulunduğunu, … kelimesinin davalının çatı markası olması nedeniyle dikkate alınamayacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ile hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 3/5. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin başvuru konusu yaptığı “… …” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “…” asıl ibareli markaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde SMK’nın 6/1. maddesi anlamında görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açacak derecede benzerlik olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.