Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1647 E. 2022/1389 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1647
KARAR NO : 2022/1389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : 2019/139 E. – 2020/227 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/09/2020 tarih ve 2019/139 Esas – 2020/227 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili şirketin … tarafından kurulduğunu, şirket ticaret unvanı ve markası tespit edilirken de şirket ortaklarının isimlerinin baş harflerinden esinlenildiğini, dolayısı ile müvekkilinin gerek ticaret unvanının tercihinde gerekse marka tespitinde herhangi bir firmanın fikri hakkını ihlal etme ya da bundan yararlanma niyetinin olmadığını, müvekkili şirketin kurulduktan sonra aynı zamanda ticaret unvanını da oluşturan “….” ibaresinin tescili için marka müracaatında bulunduğunu,… numarasını alan başvurunun, davalı Şirket tarafından yapılan itiraz üzerine kısmen reddedildiğini, oysa müvekkilinin …. ibareli markasına yaptığı yatırım ve harcamalar ile ayırt edicilik kazandırdığını, müvekkilinin nizasız ve fasılasız suretle kullanarak ayırt edilicik kazandırdığı dava konusu markanın, davalı Kurum tarafından reddinin haksız olduğunu, müvekkilinin markasının kendisine özgü yazım karakteri ve renk içeren …. ibaresinden oluştuğunu, davalı Şirketin redde mesnet markalarının ise şekil unsuru ihtiva etmeyen düz yazı ile … ibareli olduğunu, dolayısı ile taraf markaları arasında yazılış, okunuş ve telaffuz bakımından herhangi bir benzerliğin olmadığını, dava konusu markanın özgün ve orijinal şekilde bir bütün olarak tasarlandığını, markanın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve markanın parçalara ayrılarak benzerlik yaratılmasının mümkün olmadığını, davalının mesnet markalarının sadece 07. sınıfta tescilli olduğunu, dava konusu markanın ise 35. sınıfta tescile konu edildiğini, markaların sınıflarının tamamen farklı olduğunu, tarafların iştigal alanı ve hitap ettiği müşteri kitlesi dikkate alındığında markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-936 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili şirketin … markasının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … sayı ile 07. sınıfta tescilli olduğunu, müvekkili şirketin uzun yıllardır tescilli markasını yoğun ve yaygın biçimde kullanarak maruf ve meşhur hale getirdiğini, dünya çapında pekçok ülkede tescilleri olduğunu, davacının, müvekkili şirketin mesnet markalarının 07. sınıfta tescilli olduğu ve 35. Sınıfa itiraz edemeyeceği iddiasının mesnetsiz bulunduğunu, ayrıca taraf markalarının arasında benzerlik olmadığı yönündeki iddiaların da kabulünün mümkün olmadığını, zira markaların benzer olduğunun birçok bilirkişi raporu ile tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka başvurusu ile davalının mesnet markaları arasında işaret benzerliği bulunduğu, dava konusu başvuru kapsamından çıkarılan 35/5. sınıf “Ahşap, metal, cam, plastik malzemelerin ve madenlerin işlenmesi, bunlara şekil verilmesi için makineler, takım tezgahları ve bu amaçla kullanılan endüstriyel robotlar, üç boyutlu yazıcılar” emtialarına özgülenmiş satış hizmetleri ile davalı Şirketin dayanak markalarının kullanımı ispat edilen “enjeksiyon gerdirmeli şişirme makinaları – kalıplar (pet şişeler için)” arasında mal/hizmet benzerliği olduğu, anılan hizmetler yönünden markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin kuruluşunun ardından “….” ibareli markasını kullanmaya başladığını, markasını yoğun ve ciddi surette kullanarak markaya ayırt edicilik kazandırdığını, müvekkili şirketin “….” ibareli markalarına, yaptığı yatırım, harcadığı sermaye ve emek ile markasına ayırt edicilik kazandırmasına karşın başvurunun reddine karar verilmesinin bütünüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin tescil başvurusunda bulunduğu ve kullandığı emtialar ile davalı yana ait markanın sınıflarının birbirlerinden tamamen farklı bulunduklarını, her iki firmanın iştigal ettiği alan ve hitap ettiği müşteri kitlesi dikkate alındığında markaların karıştırılma ihtimalinin de bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… … AŞ” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” ibareli markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, zira hem dava konusu başvurunun hem de redde mesnet markaların asli unsurunun “…” ibaresi olduğu, öte yandan başvuru kapsamından çıkarılan hizmetlerin, redde mesnet markanın kapsamında bulunan mallarla benzer olduklarının da içinde makine mühendisi bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyeti raporunda açıklandığı, başvuru konusu ibareye kullanımla ayırt edicilik kazandırıldığı iddiası ile SMK’nın 6/1 maddesinde düzenlenen tescil engelinin aşılmasının mümkün olmadığı, yine karıştırılma tehlikesinin değerlendirmesinde markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin esas olduğu, dolayısıyla marka sahiplerinin fiili iştigal alanlarının bu değerlendirmede bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip