Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1638 E. 2022/1338 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1638 – 2022/1338
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1638
KARAR NO : 2022/1338
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2020
NUMARASI : 2019/155 E. – 2020/205 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/09/2020 tarih ve 2019/155 E. – 2020/205 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı taraf adına 04.02.2008 tarih ve … nolu “…” ibareli, 04.02.2008 tarih ve… nolu “…” ibareli, 22.02.20012 tarih ve … nolu “……” ibareli, 22.02.2012 tarih ve… nolu “… …” ibareli markaları nedeniyle müvekkilinin… sayılı “…” marka tescil başvurusunun 16, 41. sınıfta kısmen reddedildiğini, müvekkilinin, markasına ciddi yatırım yaparak ayırt edicilik kazandırdığını, her iki firmanın iştigal alan ve hitap ettiği müşteri kitlesi dikkate alındığında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, … kelimesinin farklı firmalar tarafından sıklıkla kullanıldığını ve 16, 41 ve farklı sınıflarda tescilli olarak kullanıldığını ileri sürerek 2019-M-1144 Sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkiline ait olan markalar ile davacıya ait markanın benzerlik teşkil ettiğini, tüketiciler nezdinde iltibasa sebep olduğunu, davacının davaya konu markaya ayırt edicilik kazandırdığı iddiasının yerinde bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, … sayılı “…” ibareli davacı şirket markasının, tescili talep ve dava konusu edilen 16. ve 41. sınıflarda yer alan bütün mal ve hizmetler açısından davalı şirketin itiraza mesnet gösterilen …, …, …, … sayılı markaları ile karıştırılma ihtimali doğuracak düzeyde benzer olduğu, taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ilişkili olduğu ve sektörel anlamda marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2019-M-1144 sayılı kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin … esas ibareli markasına ayırt edicilik kazandırdığını, … ibaresinin bir eğitim modeli olup dünya çapında kullanıldığını, tek başına marka olarak tescil edilemeyeceğini, bir kimsenin tekeline bırakılamayacağını, markanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, yazım karakteri olarak markaların birbirine benzemediğini, işitsel ve görsel olarak da benzerlik olmadığını, markanın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, markaların bilinçli tüketicilere hitap ettiğini, … ibareli bir çok tescil olduğunu, buna ragmen müvekkilinin başvurusunun reddinin doğru olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, … sayılı “…” ibareli davacı şirket markasının, tescili talep ve dava konusu edilen 16. ve 41. sınıflarda yer alan bütün mal ve hizmetler açısından davalı şirketin itiraza mesnet gösterilen “…”, “…”, “… …” ve “… …” ibareli markaları ile karıştırılma ihtimali doğuracak düzeyde 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzer olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.