Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1616 E. 2022/1396 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1616
KARAR NO : 2022/1396
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2018
NUMARASI : 2017/101 E. – 2018/274 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/07/2018 tarih ve 2017/101 E. – 2018/274 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalı şirketin “şekil +…” ibareli marka başvurusuna müvekkilinin tanınmış … nolu “şekil+…”, … nolu şekil ve … nolu “… + şekil” ibareli markalarını mesnet göstererek yaptıkları itirazın davalı … Yeniden İncelene ve Değerlendirme Kurulu kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa başvuru ile müvekkili adına tescilli şeklin ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve aynı mal ve hizmetler için tescil edilmek istendiğini, başvurudaki şekli gören tüketicilerin algısal olarak markaya tamamlayarak onu daha önce gördükleri marka ile özdeşleştireceklerini, markalar arasında iltibasın söz konusu olacağını, başvurunun tescilinin müvekkilinin markalarının sulandırılmasına sebebiyet vereceğini, ayrıca başvurunun kötü niyetli olarak yapılığını ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 26/01/2017 tarih ve 2017-M-698 sayılı kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacı markaları ile dava konusu markadaki işaret arasında “K” harfinin ayırıcı unsurlarla biçimlendirilmesi ve renklendirilmesi bakımından görsel olarak önemli derecede benzerlik bulunduğu, başvuru konusu işarette “…” ibaresinin bulunmasının yeterli farkılılk yaratmadığı, diğer ibarelerin tamamının tanımlayıcı ve herkesin kullanımına açık kelimeler oldukları, dolayısıyla bu farklılığın görsel olarak iki işaret arasında var olan genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, başvuru kapsamında yer alan 6, 7, 19 ve 21. sınıf ürünlerin davacı markalarının kapsamındaki ürün ve hizmetlerle aynı türden olduğu, normal düzeyde bilgilendirilmiş, makûl ölçüde dikkatli, işaret ve markayı aynı anda görüp detaylarını karşılaştıramayan ve daha önce yararlandığı ürünlerle ilgili markanın göz ve kulağında kalan izine dayanarak sonraki belirtilen ürünlerin alımlarında aynı markayla sunulan mallardan ve hizmetlerden yararlanmak isteyen ortalama düzeydeki alıcı ve yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu algılamalarının mümkün olmadığı, tüketicilerin anılan ürün ve hizmetlerle ilgili satın alma süresi içersinde davacının “K+şekil” markasıyla sunulan anılan ürünleri satın almak veya hizmetlerden yararlanmak isterken davalının ürün ve hizmetleri satın alma veya yararlanma yönünden tercihte bulunabilecekleri, bir kısım alıcıların iki farklı marka karşısında bulunduğunu algılayabilse bile marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu, zira her ikisinde K harfinin ayırıcı unsurlarla biçimlendirilmesi ve renklendirilmesi aynı sayılabilecek derecede benzer olduğu, bu hâlin öteden beri kullanılan davacı markalarının tüketiciler nazarında tesis ettiği imajın transferi sonucunu doğuracağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, YİDK kararının davacı itirazlarının reddi yönünden iptaline, başvuru tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, başvuru markasında itiraz markalarıyla kıyaslanamayacak derecede farklı şekil unsuru ve renk kombinasyonu bulunduğunu, davalının markasında sözcük/ibarenin de mevcut olduğunu, tanınmışlık, kötü niyet ve eskiye dayalı kullanım iddialarının yerinde olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markalarında ibarelerden önce konumlandırılan şekil unsurunun esas unsur olarak yer aldığı, içerisinde grafik tasarım bilim uzmanı bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetince düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli raporda da belirtildiği gibi, markalardaki şekil unsurunun benzer şekilde oluşturulduğu ve aynı grafik algıyı yarattığı, şekil unsurlarındaki benzerliğin taraf markaları arasında bağlantı kurulmasına sebebiyet verebilecek derece olduğu, markaların emtia listeleri aynı/benzer malları kapsadığından SMK’nın 6/1. maddesi uyarınca ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2022
Başkan

Üye

Üye

Katip