Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1590 E. 2022/1362 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1590
KARAR NO : 2022/1362
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : 2019/423 E. – 2020/295 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/10/2020 tarih ve 2019/423 E. – 2020/295 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin… sayılı ve “…” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibareli 2018/79135 sayılı marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin “…” ibareli markasının tanınmış marka olduğunu, bu tanınmışlığın bilirkişi raporları ile de tespit edildiğini, taraf markaları arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK’nun 2019-M-9234 sayılı kararın kısmen iptali ile dava konusu 2018/79135 başvuru numaralı “…” ibareli markanın 29.sınıf “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri” emtiaları yönünden reddi ile tescil edilmiş ise markanın anılan mallar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı … vekili; taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu başvuruda bir bütün olarak “…” ibaresinin asli unsur olarak yer aldığını, müvekkilinin markasını … esinlenerek oluşturulduğunu ve davacı markalarından farklı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, uyuşmazlık konusu 29.sınıf emtianın davacının itiraza mesnet markaları kapsamında yer alan mallar ile aynı/aynı tür/benzer oldukları ancak tarafların marka işaretleri anlamsal, sesçil ve görsel olarak benzer bulunmadıklarından taraf markaları arasında SMK’nın 6/1 anlamında iltibas koşullarının oluşmadığı, aynı Kanun’un 5. Maddesindeki koşulların da bulunmadığı, kötü niyet iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, … ibareli markaların, daha önce tescil edilmeye çalışılan “…” ibareli marka başvurularına karşı şimdiye kadar hep korunduğunu,”…” ibareli markaların Türkiye’nin hemen hemen her ilinde, çok eski tarihlerden bu yana ciddi ve yoğun bir şekilde kullanıldığını, davalının tescilini istediği marka ile müvekkiline ait markalar arasında, görsel, işitsel, anlamsal açıdan benzerlik bulunduğunu, seri marka olarak algılanacağını, davaya konu markalar 29. sınıftaki malları kapsamakta olup bu sınıftaki ürünler fazla zaman ayırmadan alalade bir inceleme satın alındığını, orta düzeyde bir tüketicinin alalade bir inceleme ile dava konusu başvuru ile müvekkile ait markaların farklı olduğunu anlayabilmesinin mümkün bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira dava konusu başvurunun bir bütün olarak “…” ibaresinden oluştuğu, “…” ibaresinin ön plana çıkarılmadığı, ayrıca dava konusu başvurunun tarihi bir karakterin ismi olduğu, açıklanan nedenlerle dava konusu markanın davacının itirazına mesnet markalarından anlam ve algı olarak tamamen farklılaştığı, tarafların marka işaretleri benzer bulunmadığından davacı markalarının tanınmış olup olmadığının sonuca etkili bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacıdan alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip