Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/158 E. 2021/1210 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2019
NUMARASI …

DAVA : … Marka Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/11/2019 tarih ve ….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkilinin…. ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlandığını, davalıların itirazlarına mesnet gösterdikleri markaların berzerliği kabul edilerek başvurularının reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez …. sayılı … karan ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin tescil başvurusuna konu markaya konu olan sınıfların 7, 11, 12, 14, 18, 25, 35 ve 39. Sınıflara ait mallar/hizmetler olduğunu, … A.Ş.’nin tescilli markalarının ise genelde 9, 35, 37, 38, 42. sınıflardaki mallar/hizmetler olduğunu, taraf markalarının karıştırılma ihtimalinin bulunmadığının açık olduğunu, müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde unvana bağlı olarak 12 yıl önce hak elde ettiğini ve yıllardan bu yana tüm ticari faaliyetlerinde markasını kullandığını ileri sürerek … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun dava konusu…. sayılı kararının iptaline, ….. markasının tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, başvuru ile ret gerekçesi markaların “…” ibaresini ortak ve bağımsız ayırt edici unsur olarak içerdiklerini, markaların tescil kapsamında yer alan mal/hizmetlerin tamamının aynı/aynı tür mal/hizmetler olduğunu, davacının markası ile redde mesnet markalar karşılaştırıldığında, ortalama tüketici nezdinde markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırılmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …… vekili, “…” markasının davacının iddiasının aksine, müvekkilince çok uzun yıllar önceden beri hem tüm dünyada ve hem de Ülkemizde tescil edilmiş olduğunu ve müvekkilinin yatırımları ile kendisi ile özdeşleşmiş bir marka olduğunu, bu noktada bu markanın ayırt ediciliğinin tartışma konusu yapılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası gibi algılanmasının söz konusu olacağını, dava konusu markanın esas unsuru konumunda olan “…” ibaresinin müvekkilinin tescilli “…” markaları ile aynı olduğunu ve hemen hemen tüm emtia ve hizmetler ile yakın ilişki içerisinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, dava konusu “… …” ibaresinin, redde mesnet “…” seri markaları ile tescili talep edilen sınıflarının aynı olduğunu, dava konusu “… ” ibaresi ile itiraza mesnet “…” seri markaları arasında benzerlik bulunduğunu dolayısıyla iltibas tehlikesinin mevcut olduğunu, “…” markasının tanınmış marka olduğunu, dolayısıyla “…” marka başvurusunun 556 s. KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca da tescil engelinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre,… sayılı ve “… …” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markalar arasında marka işaretleri bakımından benzerlik bulunduğu, …. sayılı ve “… …” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markaların kapsamındaki mallar/hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer olduğu, bu nedenle dava konusu markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, …. sayılı … kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, … ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, davalı Kurum tarafından bu ibarenin daha önce korunmadığını, … ibareli yüzlerce marka bulunduğunu, kısaltma markalarında ayırt ediciliğin düşük düzeyde olduğunu, mahkeme kararının hukuka aykırı bulunduğunu, yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı,…. sayılı ve “… …” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu….kararının yerinde olduğu, somut uyuşmazlık açısından emsal alınabilecek olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin…. Karar ve 16/11/2013 tarihli kararının da bu yönde bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip