Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1563 E. 2022/1263 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1563 – 2022/1263
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1563
KARAR NO : 2022/1263
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI : 2018/125 E. – 2019/116 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/04/2019 tarih ve 2018/125 E. – 2019/116 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin dünyanın en büyük GSM operatörlerinden biri olduğunu, …’nun Türkiye’de 30/06/2012 tarihi itibariyle hizmet sunduğunu, davalı şirketin 2016/70325 nolu “şekil+…” ibareli markanın tescili için yaptığı başvuruya müvekkilinin tanınmış … ibareli markalarını mesnet göstererek itiraz ettiklerini, itirazın davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olmasının iltibasa neden olacağını, başvurunun müvekkilinin “…” ibareli seri markalarından biri olarak algılanacağını, başvurunun müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız olarak faydalanacağını, ayrıca dava konusu markanın 556 sayılı KHK’nın 7/1-a, 7/1-c ve 7/1-d maddeleri uyarınca tecil başvurusu yapılan sınıflarda tanımlayıcı ibarelerden oluşması nedeniyle tescilinin mümkün olmadığını, başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını ileri sürerek, YİDK’nın 18/01/2018 tarih ve 2018-M-278 sayılı kararının iptaline ve davalı markasının tescil edilmiş olması haline hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, 2016 yılında kurulan müvekkili şirketin teknoloji alanında öncü ve yenilikçi ürünleri ve hizmetleri ile piyasanın önde gelen firmalarından birisi olduğunu, “… …” alanında hizmet verdiğini, başvuru ile itiraza mesnet markalar arasında benzerlik bulunmadığını, markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerin de farklı olduğunu, “…” kelimesi tek başına kullanılamayacak olmakla birlikte, bu kelimeden türetilen markaların kullanılabileceğini ve kötü niyet iddiasının dayanağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının “şekil+…” ibareli marka başvurusu ile davacının itiraza mesnet markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, başvuru ibaresindeki şekil unsurunun davacı markalarından benzerlik yönünden uzaklaşmasını da sağladığı, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar/hizmetler için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davalının “şekil+…” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1 maddesi anlamında iltibas bulunmadığı, kötü niyet iddiasının kanıtlanamadığı, başvuru 556 sayılı KHK 7/1-a bendi gereğince soyut ayırt ediciliği sağladığından bu bent yönünden dava konusu mal ve hizmetler bakımından reddinin mümkün olmadığı, 556 sayılı KHK 7/1-c ve 7/1-d bendi gereğince dava konusu markanın esas unsuru olan “şekil+…” ibaresinin dava konusu mal ve hizmetler bakımından ayırt edici bir nitelik taşıdığı, tasviri ve serbest işaret olmadığı, yapılacak hizmetin niteliğine ve kaynağına gönderme yapması durumu gündeme gelmeyeceğinden tesciline engel bir durum söz konusu olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, taraf markalarının benzer olmadığı yönündeki kararının hatalı olduğunu, başvuru ile özellikle müvekkiline ait “…” ibareli marka arasında iltibas ihtimalinin yüksek olduğunu, dosyaya ibraz ettikleri yargı kararının yeterince incelenmediğini, kesinleşmiş yargı kararına rağmen müvekkili markalarının zayıf ibare olduğundan bahisle reddinin de hatalı olduğunu, “…” ibaresinin zayıf ibare olduğu belirtildikten sonra 556 sayılı KHK’nın 7/1-a-c-d maddeleri uyarınca tescil engeli olmadığına karar verilmesinin çelişkili bir durum yarattığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davalı Şirketin 2016/70325 sayılı “şekil+…” ibareli marka başvurusuna davacı tarafından iltibas, tanınmışlık, kötü niyet ve 556 sayılı KHK’nın 7/1-a,c,d bentlerinde öngörülen mutlak ret nedenleri ile itiraz edilmiş, davalı Kurum tarafından davacının itirazı nihai olarak reddedilmiş, anılan kararın iptali ve marka hükümsüzlüğü istemi ile açılan eldeki davada ise ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
6769 sayılı SMK’nın geçici 1. Maddesi yollamasıyla somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 7/1-a maddesi uyarınca, aynı KHK’nın 5. maddesi kapsamına girmeyen işaretlerin tescili mümkün değildir. O halde, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini, başka bir teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaret marka olma kabiliyetini haiz olup bu nitelikleri taşımayan bir işaretin marka olarak tescili mümkün değildir. Dava konusu başvuruyu oluşturan “…” ibaresi, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini, başka bir teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayacak nitelikte olduğundan (a) bendi kapsamında bir tescil engeli söz konusu değildir.
556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesinde yer alan düzenleme karşısında ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafî kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markaların tescili mümkün değildir. Dava konusu başvuruda yer alan “…” kelimesi, … alanında verilerin internet üzerindeki farklı bilgisayarlarda depolanabildiği ve bu verilere yine internet üzerinden kurulum gerektirmeden erişimin sağlanabildiği hizmetin adı olup, bu anlamı itibariyle başvuru kapsamında yer alan 9. sınıftaki “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. ” malları, 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için… Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar…mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ile 38. sınıftaki “Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). ” ve 42. sınıftaki “Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” yönünden tanımlayıcı nitelik taşımaktadır. Başvuruda farklı olarak yer verilen “…” ibaresi de esasen “…” ibaresi ile nitelendiğinden ve “…” ibaresi başvuruda asli unsur olarak yer aldığından, başvuruda ayrıca “…” ibaresine yer verilmesi yukarıda varılan sonucu değiştirmeyecektir. Bu itibarla, yukarıda sayılan mal ve hizmetler yönünden, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında tescil engeli bulunduğundan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Buna karşılık yukarıda sayılan mal ve hizmetler dışında kalan mal ve hizmetler yönünden ise dava konusu ibare tanımlayıcı nitelikte bulunmadığından, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında bir tescil engeli bulunmamaktadır.
556 sayılı KHK’nın 7/1-d bendi uyarınca, ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markaların tescili mümkün değildir. Böylece, herkesin kullanımına açık olması gereken işaretler üzerinde herhangi bir kimsenin inhisari bir hakka sahip olmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bu madde kapsamında değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan nedenlerle “…” ibaresi sayılan mal ve hizmetler yönünden, ticaret alanında herkesin kullanımına açık bir ibare niteliğinde olduğundan, sayılan mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 7/1-d maddesi koşulları da somut olayda gerçekleşmiş olup, aksi yöndeki ilk derece mahkemesi kararı yerinde değildir. Yukarıda sayılan mal ve hizmetler dışında kalan mal ve hizmetler yönünden ise anılan madde koşulları bulunmamaktadır.
Her ne kadar davacı tarafça, “…” ibaresini taşıyan markalarıyla dava konusu başvuru arasında iltibas tehlikesi bulunduğu da ileri sürülmüş ise de taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu gözetildiğinde, bir bütün olarak bıraktıkları izlenim itibariyle markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı kabul edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/6878 E.,2021/6952 K. sayılı ilamının da aynı yönde olduğu gözetilerek bu yöne ilişkin davacı istinaf itirazları yerinde görülmemiş, yine kötü niyet iddiası da ispat edilemediğinden bu yönden de davacı vekilinin istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 9. sınıftaki “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. ” malları, 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için… Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar…mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ile 38. sınıftaki “Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil).” ve 42. sınıftaki “Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” yönünden 556 sayılı KHK’nın 7/1-c ve d maddesi anlamında tescil engelinin bulunduğu, diğer mal ve mallar yönünden ise herhangi bir tescil engelinin olmadığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-b-2 maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 10/04/2019 gün ve 2018/125 E. – 2019/116 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile YİDK’in 18/01/2018 tarih ve 2018-M-278 sayılı kararının, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 9. sınıftaki “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. ” malları, 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için… Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar…mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ile 38. sınıftaki “Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil).” ve 42. sınıftaki “Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” yönünden İPTALİNE,
3-Dava konusu 2016/70325 nolu “…” ibareli markanın, 9. sınıftaki “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. ” malları, 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için… Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar…mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ile 38. sınıftaki “Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil).” ve 42. sınıftaki “Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.”yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜ ile SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin hükümsüzlük talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80-TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ile … … … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar … ile … … … A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 120,00-TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 60,00-TL tebligat masrafı, 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 2.128,60-TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek, bu orana tekabül eden 1.064,30-TL’ye, 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.136,10-TL’nin davalılar … ile … … … A.Ş. alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar … ile … … … A.Ş. tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
10-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.