Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1557 – 2022/1285
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/1557
KARAR NO : 2022/1285
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : 2016/902 E. – 2020/397 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/07/2020 tarih ve 2016/902 E. – 2020/397 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin perakende ve toptan bisiklet ile yedek parçalarını satan bir şirket olup banka kartlarına taksitle ve internet sayfasından siparişle satış yaptığını, internet sayfasından siparişle bankalar aracılığı ile satış yapılarak bu sistemde bankaların 3D güvenlik sisteminin kullanıldığını, müvekkilinin dükkanında bilgisayarını açtığında kendi internet sitesine girerek siparişler bölümünden kendisine gelen siparişleri gördüğünü, bunun üzerine sipariş ile ilgili olarak ödeme alındı kaydını gördüğünde müşterinin sipariş listesini hazırlayarak kargoya verdiğini, sipariş konusu malların kargo ile alıcı adresine gönderildiğini ancak davalı banka şubesi ile irtibat kurulmasına rağmen müvekkiline satış bedelinin ödenmediğini, sipariş veren … tarafından verilen 2 siparişten 4.215,26-TL bedelli siparişin 17/07/2016 tarihinde sipariş veren yerine …’e, 6.784,31-TL bedelli siparişin ise; 26/07/2016 tarihinde …’e teslim edildiğini, sözkonusu satışlarda bankanın sistem hatası mevcut olup davalı kargo şirketi tarafından 3. kişilere yapılan teslimat sonucunda müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek müvekkilinin 10.999,57-TL maddi zararının 4.215,26-TL’lik kısmının 17/07/2016, 6.784,31-TL’lik kısmının ise; 26/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, bankanın sistem hatasından kaynaklanan sorun nedeni ile yapılan satıştan doğan zarar ile müvekkilinin ifa ettiği taşıma hizmeti arasında illiyet bağı bulunmadığını, 6102 sayılı TTK 889/1-2 m gereğince davacının yasal süresinde bildirimde bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … vekili, davacı tarafın internet sitesinde bulunduğunu iddia ettiği ödendi ve beklemede şeklindeki ekran görüntülerinin davacının sorumluluğundaki internet sitesi ile ilgili olduğunu, müvekkili banka veya ödeme entegrasyonunu hazırlayan … firması sistemi ile ilgisi bulunmadığını, sözkonusu ibarelere güvenerek satış yapan davacının ürün bedelinin ödenmemesinden doğan zararından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacı şirketin müvekkili banka ile imzaladığı üye işyeri sözleşmesinde kontrol yükümlülüğü altına girip de gerçekleştirmediği kontroller sebebi ile dava konusu zarara davacının kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı banka arasında sanal pos sisteminden satışa aracılık yapılmasına ilişkin üye işyeri sözleşmesi imzalandığı, dava konusu satış işlemi ile dava dışı alıcı … tarafından verilen siparişe istinaden satış işlemi gerçekleştirildiği ancak satışa konu irsaliyeli faturada belirtilen toplam 10.999,57-TL satış bedelinin davalı banka tarafından davacıya ödenmediği gibi fatura konusu malların da diğer davalı taşıyıcı tarafından sipariş ile ilgisiz 3. kişilere teslim edildiği, somut olayda gerçekleştirilen satış işleminde davacı üye işyeri tarafından satıcı olarak sanal pos sisteminden provizyon alınmadığı halde siparişin işleme alınarak tamamlandığı ve malların alıcıya teslim edilmek üzere kargoya verildiği, provizyonun bahse konu sistemden alınmamasında davalı bankanın ve ödeme sistemine ilişkin entegrasyon hizmetini aldığı dava dışı … şirketinin kusurunun bulunmadığının bilirkişi raporları ile tespit edildiği, diğer davalı taşıyıcı şirketin ise; 05/08/2016 tarihli ve … seri no’lu ve 18/07/2016 tarihli konusu ve … seri no’lu irsaliyeli faturalara konu malların alıcısının … olmasına rağmen 20/07/2016 tarihli ve 208558 sayılı teslim tutanağı ile satış işlemiyle ilgisi bulunmayan …’e ve 08/08/2016 tarihinde ise; …’e teslim edilmesi nedeni ile taşıma sözleşmesine aykırı olarak edimini ifa ettiğinden 6102 sayılı TTK. 875/1-3, 880/1 m. ve 871/1 m. gereğince davacının oluştuğu sabit olan fatura konusu 2 adet toplam 10.999,57-TL maddi zararını tazmin ile yükümlü olduğu gerekçesi ile davalı banka aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile; dava konusu toplam 10.999,57-TL alacağın 4.215,26-TL’lik kısmının 20/07/2016, bakiye 6.784,31-TL’lik kısmının ise; 08/08/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davaya karşı zamanaşımı defiinde bulunduklarını, müvekkilinin taşıma sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, taşınmak üzere teslim alınan ürünlerin, alıcısına teslim edildiğini, müvekkilinin dava konusu kargoyu göndericinin talimatları doğrultusunda teslim ederek taşıma sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, davacı, davaya konu gönderi içeriğini Türk Ticaret Kanununun 858. maddesinde düzenlenen taşıma senedi ile ispat etmek zorunda bulunduğunu, taşımaya konu gönderinin müvekkilinin kusuruyla zayi olduğu iddiasını kabul etmemekle birlikte, ürünün tamamının zayi olduğu durumlarda Türk Ticaret Kanunu 880. vd. maddelerinde tazminatta esas alınacak değer ve sorumluluk sınırlarının açıkça düzenlendiğini, taşımaya konu ürünün, TTK’nın 886. maddesinde belirtildiği gibi müvekkilin kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden kaynaklanmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, somut olayda gerçekleştirilen satış işleminde davacı üye işyeri tarafından satıcı olarak sanal pos sisteminden provizyon alınmadığı halde siparişin işleme alınarak tamamlandığı ve malların alıcıya teslim edilmek üzere kargoya verildiği, provizyonun bahse konu sistemden alınmamasında davalı bankanın ve ödeme sistemine ilişkin entegrasyon hizmetini aldığı dava dışı … şirketinin kusurunun bulunmadığının bilirkişi raporları ile tespit edildiği, davalının taşıma sözleşmesine aykırı olarak edimini ifa ettiği, davacının, davaya konu gönderi içeriğini dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre ispat ettiği, dava konusu irsaliyeli faturalara konu malların alıcısının … olmasına rağmen 20/07/2016 tarihli ve 208558 sayılı teslim tutanağı ile satış işlemiyle ilgisi bulunmayan …’e ve 08/08/2016 tarihinde ise …’e teslim edildiği, davalı taşıyanın gönderiyi alıcısından başka bir kişiye teslim etmiş olması nedeniyle pervasızca bir davranışla zararın meydana gelmesine yol açtığı, sınırlı sorumluluk ilkelerinin uygulama alanının bu nedenle bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 751,38 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 187,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 563,48 TL’nin davalı … A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … A.Ş. üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :10/10/2022
Başkan
Üye
Üye
Katip