Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1531 E. 2022/1189 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1531
KARAR NO : 2022/1189
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : 2019/225 E. – 2020/111 K.

DAVACI :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/07/2020 tarih ve 2019/225 E. – 2020/111 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı, 45/1. Sınıf hizmetler bakımından yaptığı 2018/80382 sayılı “… +şekil” ibareli marka başvurusunun davalının 2016/62146 numaralı “… + şekil” ibareli markası nedeniyle YİDK tarafından 6769 s. SMK’nın 6/1. maddesi uyarınca reddedildiğini, oysa “…” ibaresinin coğrafi anlamı olan bir kelime olması nedeniyle ayırt ediciliğinin bulunmadığını, bu nedenle yanına aldığı birtakım ibarelerle birlikte gerek emtia markası gerekse de işletme adı olarak kullanılmasının mümkün olduğunu, “…” ibaresi geçen birçok marka olduğunu ve davalı markasına kendi markalarından daha çok benzeyen birçok markanın 45. Sınıfta tescilli olduğunu, marka başvurusunun reddedilmesinin yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek 2019-M-6522 sayılı YİDK kararının iptali ile 2018/80382 sayılı marka başvurusunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait 2018/80382 sayılı markanın tescil edilmek istendiği 45/1. Sınıfta bulunan, “Hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil).” hizmetler ile redde mesnet alınan davalı … …’a ait 2016/62146 sayılı markanın tescili altında bulunan “Hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil).” hizmetlerinin aynı tür hizmetler oldukları, taraf markalarında “…” ibaresinin ortak olduğu, gerek davacı markasında yer alan “…” gerekse de davalı markasında yer alan “…” ibarelerinin faaliyet alanı belirtmesi nedeniyle ayırt ediciliği bulunmayan ibareler olduğu, markaların esas ve baskın unsurunun … ibaresi olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18/04/2013 tarih 2012/7196 Esas 2013/7625 Karar sayılı kararı ile onanan Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 29/02/2012 tarih 2011/251 Esas 2012/50 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 45. Sınıfta yer alan “Hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil)” hizmetlerinin hitap ettiği tüketicilerin dikkat derecesinin ortalama mal ve hizmet alıcısına göre nispeten daha yüksek olacağı, karşılaştırılan markalar arasında yer alan “…” ibaresinin kavramsal olarak ve ilk etapta ortalama tüketici nezdinde; üzerinde yaşadığımız toprak, denizler ve yeryüzünden oluşan bir gezegen olarak algılanacağı, davalı …’ın itirazına mesnet “… + Şekil” ibareli marka karşısında, davacıya ait “… – … + Şekil” ibareli marka başvurusunun tescili mümkün bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 2019-M-6522 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraf markaları arasında asli ve baskın unsurların … ibaresi olduğunu, görsel, işitsel ve anlamsal olarak aynı bulunduğunu, YİDK kararının yerinde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacıya ait marka başvurusunun kapsamı ile davalı … …’a ait markanın tescili altında bulunan hizmetlerin aynı tür hizmet oldukları, ancak taraf markalarında ortak olan “…” ibaresinin, davacı markasında yer alan “…” ibareleri ile davalı markasında yer alan “…” ibarelerinin faaliyet alanı belirtmesi nedeniyle ayırt ediciliklerinin bulunmaması nedeniyle markaların esas ve baskın unsuru olduğu, 45. Sınıfta yer alan “Hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil)” hizmetlerinin hitap ettiği tüketicilerin dikkat derecesinin ortalama mal ve hizmet alıcısına göre nispeten daha yüksek olduğu, ayrıca “…” ibaresinin üzerinde yaşanılan gezegen olarak algılanacağı, bu ibarenin kimsenin tekeline verilemeyeceği, yanına ilave yapılmak sureti ile marka olarak tescil edilebileceği, dava konusu markalar arasında iltibas bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalı … tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip