Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1521 E. 2022/1270 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1521 – 2022/1270
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1521
KARAR NO : 2022/1270
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : 2019/22 E. – 2020/123 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/07/2020 tarih ve 2019/22 E. – 2020/123 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır her türlü metal kapı kolları, çekmece kolları, kapı kulpları, çekmece kulpları ve mobilya aksesuarları imal, alım–satımı ile uğraştığını, müvekkilinin ürettiği ürünler ile ilgili TÜRKPATENT nezdinde tasarım tescilleri yaptığını, müvekkilinin tasarlayarak ürettiği ürünlerin, tümü veya bir parçası üzerinde çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi konularda yeni ve ayırt edici özelliğe sahip ürünler olduğunu, müvekkilinin 2018/05955-10 sıra sayılı tasarımına davalı tarafın itiraz ettiğini ve bu itirazın davalı Kurum tarafından kabul edilerek söz konusu tasarımın iptaline karar verildiğini, oysa müvekkili tasarımlarının, davalının ürünüyle açık bir şekilde ayırt edicilik unsuru bakımından farklılaştığını, çıplak gözle dahi fark edilebilen bu durumun TÜRKPATENT tarafından fark edilememesinin hukuka aykırı olduğunu, bu farklılığın dosyaya ekledikleri fotoğraflardan da anlaşılabileceğini, dolayısıyla verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2019/T-460 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin genel olarak mobilya kulpları başta olmak üzere mobilya aksesuarları imal ve satışı yaptığını, dava konusu mobilya kulp tasarımlarının da yine müvekkili şirket bünyesinde çalışan, bu sektöre yıllarını vermiş, konusunda uzman hale gelmiş tasarımcılar tarafından tasarlandığını, mobilya kulp tasarımlarında seçenek özgürlüğünün geniş olduğunu, dolayısıyla tasarımcının çok farklı, yeni ve ayırt edici nitelikte tasarımlar oluşturabileceğini, müvekkilinin 2012/06778 nolu tescil belgesi 10/1 nolu resmin tescil edildiğini, davacının ise anılan tasarımın birebir aynısının tescili için başvuruda bulunduğunu, dava dilekçesinde her iki ürün arasında farklılıklar olduğu iddia edilmiş ise de bu hususta somut bir beyanda bulunulmadığını, bilgilenmiş kullanıcının her iki kapı kolunun görünüşünün ve tutma kabiliyetinin hissiyatı bakımından aynı olduğunu kolaylıkla anlayabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu tasarım ile itiraza mesnet alınan 2012/06778/10 sayılı tasarımın mutat form yapısına sahip olup dava konusu tasarımın, önceki tarihli ret gerekçesi tasarımdan, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yeterince uzaklaştırabilecek bir farklılık bulunmadığı, her iki tasarımın da dış yüzeyi, kilit yuvası/rozet yapısı, kol kısmının formu vs tüm özellikleri açısından neredeyse birebir aynı olduğu, iki tasarım arasındaki tek farkın “L” formunun kısa kenarının uzun kol ile birleşim noktasından ibaret bulunduğu, bu durumun ise dava konusu ürünün seçenek özgürlüğüne dair bilirkişi raporunda belirtilen alternatif tasarımların çeşitliliği de göz önüne alındığında, dava konusu tasarıma yeterli yenilik ve ayırt edicilik katmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin söz konusu başvuruya konu olan tasarım talebindeki ürünün, davalının ürünüyle açık bir şekilde ayırt edicilik unsuru bakımından farklılıklar taşıdığını ve bu farklılıkların çıplak gözle dahi fark edildiğini, kaldı ki söz konusu farklılıkların… nezdinde de fark edildiğini ve ilk başta tescilin devamına karar verildiğini, bu farklılıklar neticesinde, söz konusu davaya konu iki tasarım arasında tasarımsal olarak benzerlikten çok farklılık olduğunun açık ve net bir şekilde görüleceğini, buna rağmen söz konusu farklılıkların ilk derece mahkemesi tarafından hiçbir şekilde dikkate alınmadığını ve iki ürünün neredeyse birebir aynı olduğu yönünde karar verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, içinde endüstriyel tasarımcı ve ilgili sektörden bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda, davaya konu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığının açıklandığı, söz konusu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, buna göre dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.