Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1513 E. 2022/1409 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1513
KARAR NO : 2022/1409
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2020
NUMARASI : 2019/86 E. – 2020/87 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/07/2020 tarih ve 2019/86 E. – 2020/87 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … Gıda SAN. ve TİC. A.Ş. ile … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli markalarının tıpkı “…” ibareli markalar gibi 2002 yılından bu yana tescilli olduğunu ve piyasada maruf hale geldiğini, “…” asıl unsurlu markalarının Makedonya, Moğolistan, Bahreyn, Endonezya, Ürdün, Kosta Rika, Singapur, Filipinler, İsrail, Malezya, İsviçre, Avusturalya, Tunus, ABD, Cezayir, Kenya, Fas, Almanya, Kanada, Fransa, Japonya, Güney Kore ve EUIPO gibi ülkeler başta olmak üzere WIPO nezdinde tescilli bulunduğunu, müvekkiline ait “…” ibaresini içerir nitelikte olan 2004/01358, 2007/03757, 2016/02728, 2016/03905, 2017/02091 sayılı tasarım başvurularının bulunduğunu, davalı şirketin 2018/90218 sayı ile “…” ibareli marka tescil başvurusuna yaptıkları itirazların 2019-M-5954 sayılı YİDK kararı ile haksız olarak reddedildiğini, müvekkili şirket adına tescilli “…” ibareli markaların SMK’nın 6/4 ve 6/5 maddeleri uyarınca tanınmış markalar olduğunu, davalı şirketin marka başvurusunun SMK’nın 6/9 maddesi anlamında kötü niyetli bulunduğunu, davalı başvurusunun tescilinin müvekkiline ait “…” ile “…” unsurlu markaların aynı satış noktalarında, aynı raflarda, yan yana ve aynı cinsteki mallar üzerinde kullanılması sebebiyle karışıklığa meydan vereceğini, müvekkilinin “…” ibareli markaları ile davalı tarafından tescil ettirilmek istenen “…” markasının bulunduğu mal ve hizmet sınıfı arasında ayniyet olduğunu ileri sürerek, 2019-M-5954 sayılı YİDK kararının iptaline (29. ve 30. sınıfta bulunan tüm emtialar ile 35. sınıfta yer alan emtialardan 29, 30 ve 32. sınıfla ilişkili emtiaları yönünden), 2018/90218 sayı ile tescil başvurusu yapılan “…” ibareli markanın 29. ve 30. sınıfta bulunan tüm emtialar ile 35. sınıfta yer alan emtialardan 29, 30 ve 32. sınıfla ilişkili emtiaları yönünden tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, ürünlerin marka adı, logoları ve ürün paketleri dikkate alındığında, tüketicilerin markaları karıştırmayacağını, davacının 35. sınıfta tescilinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu başvurunun kapsamında bulunan 29 ve 30. sınıftaki malların tamamı ile bu malların 35.05. sınıftaki perakendecilik hizmetinin, davacının marka işlem dosyası aşamasında veya dava aşamasında dayanak yaptığı markalarının kapsamındaki mallarla aynı/benzer olduğu, başvurunun kapsamındaki 35.05. sınıftaki 32. sınıf malların perakendecilik hizmetlerinin de davacının aşamalarda dayanak yaptığı markalarının kapsamındaki mallarla benzer bulunduğu, davacının dava aşamasında dayanak yaptığı tasarımların, krakerler ile ilgili olduğu için bu ürünleri tüketen yetişkin ve çocuklardan oluşan bilgilenmiş kullanıcı nazarında dava konusu markadaki “Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler…” malları ve bu malların perakendecilik hizmetine konu edilmesi açısından benzerlik olduğu, taraf markalarının işaretleri arasında da benzerlik bulunduğu, tarafların markalarını kullanmak istedikleri gıda ürünlerinin hızlı tüketime konu olması, birbirinin yerine ikame edilmeleri daha fazla söz konusu olan ürünler olması ve görece düşük fiyatlı mallar/hizmetler olması da dikkate alındığında, dava konusu markanın, davacının “…” ibareli seri markalarının yeni bir versiyonu olarak algılanmasının ve davacının aşamalarda dayanak yaptığı markaları ile ilişkilendirilmesinin mümkün bulunduğu, davacı vekilinin 2019-M-5954 sayılı YİDK kararının 29, 30 ve 35/5.sınıf; 29, 30 ve 32.sınıf malların perakendeciliği ürün ve hizmetleri bakımından iptalini ve aynı mal ve hizmetler bakımından davalı şirkete ait 2018/90218 sayılı markanın hükümsüzlüğünü talep ettiği, davacı vekilinin talep ettiği istemler bakımından SMK m.6/1 hükmü koşullarının oluştuğundan, diğer iddialarının değerlendirilmesine gerek kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile; 29, 30 ve 35/5.sınıf; 29, 30 ve 32.sınıf malların perakendeciliği ürün ve hizmetleri bakımından 2019-M-5954 sayılı YİDK kararının davacı itirazlarının reddi bakımından iptaline, davalı şirkete ait 2018/90218 sayılı markanın 29, 30 ve 35/5.sınıf; 29, 30 ve 32.sınıf malların perakendeciliği, ürün ve hizmetleri bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının marka tescil başvurusu ile davacının dayanak markaları ve tasarımları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Gıda A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece karar gerekçesinin belirtilmediğini, davacının dayanak markalarında “…” ibaresinin ve devamında da belirleyici birçok unsurun yer aldığını, müvekkilin markasının ise sadece “…” ibareli olduğunu, “… …” ve “…” ibareleri arasında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibareler arasında, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas bulunduğunun açık olduğu gibi davalı Şirketin marka tescil kapsamında yer alan 29 ve 30. sınıf malların, davacının markalarının tescillerinin kapsamında da aynen yer aldığı, davalının 32. sınıfa özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetlerinin de davacının 32. sınıfta tescilli bulunan emtiaları ile iltibas oluşturacağı, zira ticari bir malı üreten işletmenin, ürettiği malı satmasının, işin doğası gereği ve ticari faaliyetin zorunlu bir sonucu olduğu anlaşılmakla, davalı … Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davalılar … Gıda San. ve Tic. A.Ş. ile …ndan alınması gereken 80,70’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 54,40’er TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30’ar TL’nin anılan davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … Gıda San. ve Tic. A.Ş. ile … tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan davalıların uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip