Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1505 E. 2023/364 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1505
KARAR NO : 2023/364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
NUMARASI : 2019/415 E. – 2020/250 K.

DAVACI : … – (T.C. No: …)
VEKİLLERİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Tasarım Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/09/2020 tarih ve 2019/415 E. – 2020/250 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafın 2019/01035 (çoklu) sayılı tasarım başvurusuna, söz konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini, ancak YİDK’nın 2019/T-854 sayılı kararı ile itirazın nihai olarak reddedildiğini, oysa endüstriyel tasarım korumasının kapsamının ürünün görünüm özellikleriyle sınırlı olduğunu, davalının abiye tasarımının 2017 yılı ve hatta daha öncesinden beri defalarca tüketiciye sunulmuş ve satışı gerçekleşmiş bir tasarım olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik özelliğini taşımadığını, davalı tarafından İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2019/94 D.İş. sayılı dosyası ile yapılan tespit müracaatı üzerine alınan 26.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda da incelenen modellerle tasarıma konu modeller arasında (özellikle de 2 elbise ile ilgili olarak), kumaş seçimi dışında model karakteristikleri bakımından tescilli tasarımla aynıya yakın özellikte olduğunun tespit edildiğini, bu bilirkişi raporunun itiraza ek olarak davalı Kuruma sunulmasına rağmen müvekkiline ait itirazın reddedildiğini ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı tasarımının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, davacı aleyhine İstanbul 1. Fikri Haklar ve Hukuk Mahkemesi’nin 2019/94 D. İş dosyası kapsamında delil tespit incelemesi yapılarak, davacının eldeki dava ile iptalini talep ettiği, müvekkili şirkete ait tasarımları taklit ettiğinin tespit edildiğini, alınan 14.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacının abiye elbise tasarımının özgün, yeni ve ayırt edici detaylara sahip olmadığının, tasarım hakkına tecavüzde bulunduğunun, aynı dosya kapsamında alınmış olan 26.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda ise davacının YİDK’na yaptığı itiraz ilişiğinde sunmuş olduğu onlarca ürüne ait fotoğraf ile müvekkilinin tasarımlarının farklı olduğu kanaatinin belirtildiğini, davacı tarafından yapılan tecavüz nedeniyle davacı aleyhine İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/409 Esas sayılı dosyası ile tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat istemli davanın açıldığını, müvekkiline ait dava konusu tasarımların tamamen yeni ve ayırt edici olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının 2019/01035-1 ve 2 nolu tasarımlarına karşı davacı tarafından itiraza mesnet olarak gösterilen sosyal medya paylaşımlarındaki tasarımlar arasında, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karışıklığa sebebiyet verecek düzeyde benzerlik bulunmadığı, davalı şirketin 2019/01035-1 ve 2 sıra numaralı tasarımının, itiraza mesnet tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşıdığı, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, karara dayanak bilirkişi raporunda kamuya sunulma tarihlerinin tescil tarihinden sonra olduğu gerekçesi ile 6 adet elbisenin incelemeye alınmadığını, oysa İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2019/94 D. İş sayılı dosyasında tüm tasarımlara ilişkin tarih tespitlerinin yapıldığını, ayrıca söz konusu Değişik İş dosyasında dava konusu tasarım ile aynı olduğu tespit edilen, ancak karara dayanak bilirkişi raporunda inceleme dahi yapılmayan ve sehven “…” olarak geçen (ancak vit vera marka olan) mor abiye elbisenin 04.01.2019 tarihinde yayınlandığının tespit edildiğini, tespit edilen bu tarihin, davacının tescil tarihi olan 15.02.2019 tarihinden öncesine dayandığını, tespit dosyasında iptale konu tasarım ile aynı olduğu belirtilen bu elbisenin incelenmemesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, 2019/94 D. İş sayılı dosyadan alınan 26.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda da incelenen modellerle, tasarıma konu modeller arasında (özellikle de 2 elbise – 04.01.2019 tarihinde … (bilirkişi raporunda sehven … olarak belirtilmiş), 13.06.2017 tarihinde davetçokelbisemyok instagram gönderileri arasında bulunan emprime yeşil renkli elbise ile ilgili olarak) kumaş seçimi dışında model karakteristikleri bakımından tescilli tasarımla aynıya yakın özellikte olduğu tespit edilmiş iken, karara dayanak 17.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda, tasarımın iptalini gerektirir bir benzerlik bulunmadığının tespit edildiğini, bu durumda her iki rapor arasındaki açık çelişkinin giderilmeden karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, delilleri içerisinde yer alan 8 adet elbisenin de ilgili sayfalarda yer almadığı gerekçesi ile incelemeye alınmadığını, oysa tespit dosyasında incelenen ve tarihleri de belirtilen bu elbiselerin de incelemeye alınmasının gerektiğini, bu haliyle de eksik inceleme yapıldığının ortada olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı şirkete ait 15.02.2019 tarihli 2019/01035 sayılı tasarım tescil başvurusuna, davacı şirket tarafından 2017, 2008, 20019 tarihlerini içeren sosyal medya görsellerinde yer alan ürünler gerekçe gösterilerek itiraz edilmesi üzerine, … YİDK tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda 2019/T-854 sayılı kararıyla nihai olarak itirazın reddine karar verilmiş, YİDK kararı davacı vekiline 08.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, 16.12.2019 tarihinde 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde, YİDK kararının iptali istemiyle işbu dava açılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirkete ait … sayılı tasarımın, 6769 sayılı SMK’nun 2 vd. maddelerinde yazılı koruma koşullarına sahip olup olmadığı ve somut olayda 6769 sayılı SMK’nun 77/1-(a) ve (c) bentlerinde yazılı hükümsüzlük hallerinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu çerçevede somut uyuşmazlıkta anılan davalı tasarımının, 15.02.2019 başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz bulunup bulunmadığının tartışılması gerekmektedir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da, Dairemizce dosyada bulunan tespit bilirkişi raporunda, davacının dayandığı “…” ibareli ürünün davalının tasarımı ile benzer bulunduğu halde, mahkemece alınan bilirkişi raporunda bu ürünün incelenmediği, anılan tasarımın davacı tarafça 04.01.2019 tarihli “…” sayfasının hemen ardından dilekçeye eklenmesi nedeniyle bu tarihin “…” tasarımına ait olup olmadığının anlaşılamadığı, 13.06.2007 tarihli “…” gönderisinin davalının tasarımına benzer olup olmadığı hakkında, tespit bilirkişi raporu ile mahkemece alınan bilirkişi raporlarının çeliştiği, davacının dayandığı ve tespit bilirkişi incelenen diğer 8 tasarımın tarih içerip içermediklerinin ve davalı tasarımı ile benzer olup olmadıklarının incelenmediği, ayrıca davalının tasarımının “mutlak yenilik” niteliğini taşıyıp taşımadığının değerlendirilmediği anlaşıldığından, belirtilen çelişki ve eksiklerin giderilmesi ve davacının istinaf dilekçesinde bildirdiği diğer itirazlarının karşılanması için inceleme aşamasının duruşmalı olarak yapılmasına karar verilmiştir.
Dairemizce davacının dayandığı internet sayfalarının tarihlerine yönelik itirazlarının da karşılanması amacıyla heyete bir bilgisayar mühendisinin de dahil edilmesi suretiyle alınan 07.02.2023 tarihli bilirkişi raporunda, davacının asıl adı “…” olan firma adını taşıyan ürün görselinin tarih içermediği, gerekçeleri de ayrıntılı şekilde açıklanmak suretiyle tespit edilmiştir. Gerçekten de Dairemizce de yapılan ayrıntılı inceleme sonucunda da, tespit bilirkişi raporunda bu ürün görselinin 04.01.2019 olduğunun kabul edilmesinin maddi bir yanılgıya dayandığı, bu yanılgının da davacı tarafından 08.05.2019 tarihli tasarım başvurusunun yayımına itiraz dilekçesi dahil tüm dilekçelerinin deliller kısmında, 04.01.2019 tarihli “… …” sayfasının hemen ardından, “…” tasarımına yer verilmesinden kaynaklandığı, “…” gönderisinin ise gerçekte bir tarih içermediği, diğer bir deyişle “…” tasarımının tarihinin 04.01.2019 olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda her ne kadar gerçek adı “…” olan firma ürün görseli, davalının tasarımı ile benzer ise de tarihsiz olduğundan, yenilik incelemesinde esas alınamayacak, bu benzerlik sonuca etkili olmayacaktır.
Dairemizce bilirkişi heyeti aracılığıyla yaptırılan mutlak yenilik incelemesinde de davalının dava konusu tasarımının yeniliğini kıracak bir tasarıma ulaşılamamıştır.
Dairemizce alınan ve tespit bilirkişi raporunda incelendiği halde mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda incelenmeyen 8 adet elbise gönderisi de incelenmiş ve davalı tasarımı ile benzer bulunmamıştır. Esasen anılan 8 elbise tasarımının, davalının dava konusu tasarımı ile benzer olmadığı, tespit bilirkişi raporunda da bildirilmiştir. Dolayısıyla anılan tasarımların da işbu davada davalının ürününün yenilik ve ayırt edicilik niteliğini etkileyecek bir yönü bulunmamaktadır.
Davacının dayandığı “…” gönderisinin incelenmesine gelince; anılan ürün görselinin tarihinin 13.06.2007 olduğu, dolayısıyla davalı şirkete ait 15.02.2019 tarihli dava konusu tasarımla benzer bulunması halinde, davalının tasarımının yenilik ve ayırt edicilik niteliğini ortadan kaldıracağı hususları tartışmasızdır. Anılan ürünün davalının tasarımına benzer olup olmadığı konusunda, tespit bilirkişi raporu ile ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporları arasında çelişki oluştuğundan, Dairemizce bu çelişkinin giderilmesi amacıyla alınan 07.02.2023 tarihli bilirkişi raporunda, “…” ibareli ürün görseli tasarımı ile davalının dava konusu elbise tasarımının, küçük ayrıntılar seviyesinde farklılıklar içerse de 6769 sayılı SMK’nın 56/5. maddesi kapsamında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimleri itibariyle benzer olduğu, gerekçeleri de ayrıntılı ve denetime elverişli bir şekilde açıklanmak suretiyle bildirilmiştir. Dolayısıyla davacının dayandığı “…” isimli ürün görseli karşısında, davalının dava konusu tasarımının yenilik ve ayırt edicilik niteliğini taşıdığından söz edilemeyecektir.
Bu durum karşısında Dairemizce de davalı şirkete ait … sayılı tasarımın, 6769 sayılı SMK’nun 2 vd. maddelerinde yazılı koruma koşullarına sahip olmadığı ve somut olayda 6769 sayılı SMK’nun 77/1-(a) ve (c) bentlerinde yazılı hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kabul edilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 22/09/2020 gün ve 2019/415 Esas 2020/250 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile … YİDK’nın 2019-T-854 sayılı kararının İPTALİNE,
3-Davalı şirket adına …-1 ve 2 sayı ile tescilli çoklu tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 135,5‬0-TL’nin davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 187,21-TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 6.000,00-TL bilirkişi ücreti, 118‬,00-TL tebligat ve posta gideri, 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan 8.253,81‬-TL yargılama giderine, 44,40-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 8.342,61‬-TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açıldığından ve birden fazla duruşma yapıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerince belirlenen 11.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, duruşmaya katılan davalı şirket, davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davacı vekilinin yokluğunda, yapılan açık yargılama sonucunda 22/03/2023 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip