Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1501 E. 2022/1204 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1501
KARAR NO : 2022/1204
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2020
NUMARASI : 2019/391 E. – 2020/233 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/09/2020 tarih ve 2019/391 E. – 2020/233 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde 2018/109809 sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun TÜRKPATENT resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin 2016/05443, 2015/74112, 2013/23386, 2013/20737, 2013/20752, 2012/85297 sayılı ve “…+şekil” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın YİDK kabul edilerek, başvurularının reddine karar verildiğini, oysa müvekkili başvurusu ile davalı şirket markaları arasında benzerlik bulunmadığını, davaya konu marka başvurusunda bulunan … ibaresinin diğer davalının markasında da aynen bulunduğu aşikar olsa bile kullanılan diğer biçimler, sözcükler ve yazım şekillerinin de önemli olduğunu, ilk kelime veya harfin daha önemli bulunduğunu, vurgunun bu kelimede ortaya çıkması halinde ayırt ediciliğin bu sözcük kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin markasının DK ile diğer davalının markasının … ile başlaması, vurguların bu kelimeler üzerinde yoğunlaşması, markaların yazım şekillerinin de farklı olduğu dikkate alındığında YİDK’in başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların görsel, işitsel ve kavramsal yönden bağlantı ihtimali dahil iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer oldukları yönündeki tespitinin yanlış olduğunu, … ibaresinin bağımsız ayırt edici unsur olarak değerlendirilemeyeceğini, … … markasının makarna emtiasında tanınmış olarak kabul edilebilir olduğunu, davalı kurumun tüm sınıflar yönünden ret kararının hatalı bulunduğunu, markadaki “…” ibaresinin yazım karakterinin diğer davalının hiçbir markasındaki yazım karakteri ile aynı olmadığını ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-7931 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında karıştırılma tehlikesinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile davalı markaları arasında marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve anlamsal olarak belirli düzeyde bir benzerlik bulunduğu, başvuru kapsamındaki malların da davalının markalarının kapsamında yer alan mallarla aynı/aynı tür/benzer olduğu, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili Şirket’in “…” ibaresinin yer aldığı ve tüketici algısı bakımından farklılaştırmaya yol açtığının düşünülerek daha önceden tescil ettirdiği … markasının bulunduğunu, “…” ibaresiyle 29. ve 30. Sınıflarda tescil edilmiş birçok markanın olduğunu, müvekkili Şirketin markası ile davalı Şirketin markaları arasında benzerlik olmadığı yönünde sunmuş oldukları Yargıtay kararlarının gözardı edildiğini, “… …” markasının “…” emtiasında tanınmış olarak kabul edilebileceğini, ancak davalı Kurumun başvuru kapsamındaki tüm sınıflar yönünden başvurunun reddine karar verdiğini, bu yönden de kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli başvuru ile redde “… ….” ve “…” ibareli markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, davalı markalarının tanınmış olmalarının da iltibas ihtimalini artıran bir unsur olduğu, her ne kadar yer adları kimsenin tekeline bırakılamasa da dava konusu başvurunun tertip tarzı ve yazım stili itibariyle de davalı markalarına yanaştırıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip