Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1493 E. 2022/1317 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1493
KARAR NO : 2022/1317
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2019
NUMARASI : 2019/125 E. – 2019/540 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/12/2019 tarih ve 2019/125 E. – 2019/540 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” esas ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2017/76147 kod numarasını alan başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından 07.01.2019 tarih ve 2018-M-11541 sayılı kararla kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 35. sınıftaki “Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetlerinin” çıkartılarak kalan hizmetler açısından başvurunun devamına karar verildiğini, oysa müvekkili şirketin “…” ve “…” ibarelerini ticaret unvanı, hizmet markası ve alan adı olarak kullandığını, “www…com” isimli internet sitesini 01.09.2000 tarihinde kurduğunu, halk nezdinde sağladığı tanınırlığı ve müşteri memnuniyeti ile “…” markasının tanınmış marka haline geldiğini, müvekkili şirketin 35, 36 ve 38. sınıfları kapsayan 2007/29255 “….com+şekil”, 2008/53376 “www……” ve 2008/53877 “…” ve 2009/36431 sayılı “…” başta olmak üzere “…” ve “…” ibareli pekçok seri markalarının bulunduğunu, dava konusu “…” ibaresinin “…” ve “…” markalarıyla okunuş, fonetik, yazılış ve genel görünüm açısından birebir aynı olduğunu, taraf markalarında ortak esas unsurun “…” ibaresi olduğunu, davalı şirket başvurusunun kötüniyete dayandığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … vekili, müvekkiline ait markayı oluşturan logo, renklendirme ve yazı karakterleri ile davacı markasını oluşturan kelimeler arasında iltibasa yol açacak benzerlik bulunmadığını, tanınmışlık iddiasının uzman bilirkişiler tarafından yapılan incelemeler neticesinde netlik kazanacağını, davacı yanın kötüniyet iddiasının gerçeklikten uzak ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davaya konu olan “…” ibareli marka başvurusu ile davacı tarafın davaya mesnet gösterdiği “…” ve “…” ibareli markaları arasında görsel, işitsel açıdan benzerlik olduğu, bu nedenle davalının tescil kapsamında yer alan 35. sınıftaki tüm hizmetler bakımından 6769 sayılı SMK 6/1 maddesine göre iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacının “…-…” ibareli markalarının sanal mağazacılık ve sanal ortamda açık artırma ile alışveriş hizmetlerinde tanınmış olduğu, davalı taraf markasının tescil kapsamını oluşturan 35. sınıftan farklı bir sınıfta tescil talebinin bulunmadığı için 6769 sayılı SMK 6/5 maddesindeki şartların inceleme ve değerlendirmesine gerek bulunmadığı, davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’nun 2018-M-11541 sayılı kararının davacının itirazının reddi yönünden iptaline, 2017/76147 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde, kendisinin kötü niyetli olmadığının mahkemece de kabul edildiğini, bir kusur varsa bunun başvurusunu tescil eden diğer davalı … olduğunu, kendisi hakkındaki davanın reddedilmesinin gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markalarının 35. sınıfta aynı hizmetlerde kullanılmak istendiği, davacı markalarının asıl unsurunun “…” ve “…” ibarelerinden oluştuğu, davalının başvurusunun ise “…” ibareli olduğu, başvuruda yer alan “…” ibaresinin başvuruya özgünlük katmadığı, tam tersine “…” ibaresine vurgu yapıp, dikkati bu ibare üzerinde yoğunlaştırdığı, dolayısıyla başvurunun … unsurunun da “…” ibaresi tarafından temsil olunduğu, sonuçta davalının başvurusu kapsamında yer alan 35. sınıftaki tüm hizmetler bakımından, taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK 6/1 maddesine göre iltibas tehlikesinin bulunduğu anlaşılmakla, davalı … vekilinin ve davalı …’ın istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin ve davalı …’ın istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davalılardan alınması gereken 80,70’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 54,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30’ar TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … ile … tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafların uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip