Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1490 E. 2022/1315 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1490 – 2022/1315
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1490
KARAR NO : 2022/1315
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2019/13 E. – 2019/503 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/11/2019 tarih ve 2019/13 E. – 2019/503 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2017/26227 numarasını alan başvuruya müvekkilinin itirazının, 2018-M-10898 sayılı YİDK kararı ile yerinde görülmeyerek nihai olarak reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin başvuruyu müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını, davacının yaptığı reklam ve yatırım faaliyetleri ile “…” markasını tanınmış hale getirdiğini, davalının markasının son 3 harfi olan “…” ibaresinin öncesine eklenen “…” kelimesinin, markalar arasında akılda kalıcı ilk hece olan “…” kelimesiyle oluşan sessellik bazındaki aynıyeti engellemediğini ileri sürerek, davalı … kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket temsilcisi savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, 6769 sayılı SMK madde 6/1 maddesine göre davacı tarafın “…” ibareli markaları ile davalının “…” ibare başvurusunun benzer olduğu, davalı markasının tescil kapsamında yer alan 35. sınıftaki hizmetlerden “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri, Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri.” hizmetlerin davacının “…” ibareli markalarının tescil kapsamında bulunan 35. sınıftaki hizmetler bakımından aynı/ benzer bulunduğu, dolayısıyla sadece 35. sınıf itibarıyla taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olabileceği, davacının sadece “…” ibareli markalarının 25. sınıfta yer alan “ayak giysileri” emtiası bakımından tanınmış olduğu, 6769 sayılı SMK 6/5 maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın 2018-M-10898 sayılı davacının itirazının reddine ilişkin kararının 35. sınıf “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” hizmetleri ile sınırlı olarak kısmen iptaline, davalı adına kayıtlı 2017/26227 nolu markasının tescil kapsamında 35. sınıf “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” hizmetleri ile sınırlı olarak kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, “…” ibaresinin Latince “orman” anlamına geldiğini, ayrıca Avrupa’da soyadı ve bayan ismi olarak kullanıldığını, markaların bütünü itibariyle bıraktıkları etki nazara alındığında, tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu, bu nedenle tüm sınıflarda korunmasının gerektiğini, kaldı ki davalı şirketin 1’den 35’e kadar tüm sınıflarda tescil talebinde bulunarak, kötü niyetini ve müvekkilinin markalarının tanınmışlığından yararlanma kastını gösterdiğini, bu nedenle davalının markasının tüm sınıflarda hükümsüzlüğünün gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının “…” asıl unsurlu markaları ile davalı Şirketin “…” ibareli marka tescil başvurusu arasında, 6769 sayılı SMK madde 6/1 maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, zira “…” ibaresinin başvuruya yeterli ayırt edicilik katmadığı, 35. sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” hizmetlerinin, davacının itiraza mesnet markalarının kapsamında da aynen yer aldığı gibi, başvuru kapsamındaki diğer mal ve hizmetler yönünden, davacı markalarının tescilli bulunduğu emtialar ile iltibas yaratmayacağı, mahkemece 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesinin koşullarının da davacı yararına oluşmadığının kabul edilmesinde bir isabetsizliğin bulunmamasına, farklı mal ve hizmetler yönünden davacı markasının aynı nedenlerle tescil engeli oluşturmayacağının, Yargıtay 11. HD.’nin 03.06.2015 gün ve 2015/2863 E.-7598 K. ve 02.11.2015 gün ve 2015/4471 E.-11398 K. sayılı ilamlar ile ve Dairemizin 06.04.2017 gün ve 2017/325 E.-306 K. sayılı ilam ile kabul edilmiş bulunduğu, davacı vekilinin de mahkemece davanın reddine karar verilen emtiaların, müvekkilinin markalarının kapsamındaki emtialarla benzer olduğu yönünde hiçbir istinaf itirazının bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf itirazlarının sadece 6769 sayılı SMK 6/5 maddesindeki şartların müvekkili yararına oluştuğu noktasında toplandığı anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacı ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumundan alınması gereken 80,70’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı ve davalı kurum tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 54,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30’ar TL’nin anılan taraflardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ile davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafların uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.