Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1484 E. 2022/1314 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1484 – 2022/1314
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1484
KARAR NO : 2022/1314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2020
NUMARASI : 2018/582 E. – 2020/218 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Haksız Rekabetin Önlenmesi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/03/2020 tarih ve 2018/582 E. – 2020/218 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının işyeri adresinde mevcut veznesi aracılığı ile müvekkili Şirket ile aralarında bayilik sözleşmesi olmadığı halde Enerjisa Başkent Elektrik Perakende Satış A.Ş. adına fatura tahsilatları yapmakta olduğunu, Elektrik Piyasası Kanununun 3. maddesi ve EPDK’nın 12/09/2012 tarih ve 4019 sayılı kararı uyarınca, elektrik piyasasında dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine karar verildiğini, bu çerçevede müvekkili Şirketin müşterilerine düzenlemeye tâbi olan veya serbest tüketicilere yapmış oldukları enerji satışı karşılığında düzenlediği faturaların tahsilinde mühnasır yetkili konumunda bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu tahsilatları kendi bünyesinde yürütmekle birlikte, bankaların elektronik tahsilat sistemleri veya anlaşmalı tahsilat sistemleri üzerinden de yürütmekte olduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin önlenerek davalının müvekkili adına hiçbir suretle tahsilat yapmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 09/07/2015 tarihli “Temsilcilik Sözleşmesi” ile … Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile sözleşme imzalayarak faaliyete başladığını, bu tarihten itibaren de fatura tahsilatlarını bu Şirket aracılığı ile yaptığını, BDDK’nın 31/03/2016 tarih ve 6823 sayılı kararı ile … A.Ş.’nin yetkilendirildiğini ve söz konusu kararın RG’de yayımlandığını, 2015 yılından beri faaliyette bulunduğu halde davacı Şirketin kendisinin faaliyetini haksız rekabet olarak nitelendirmediğini ve bu konuda dava açmadığını, ancak kendisinin işlem merkezini açmasından sonra asılsız ithamlarla işbu davayı açtığını, davacının kendisinin işyerinin karşısına sonradan işyerini açarak ve sadece elektrik faturalarının tahsilatını ile sınırlı kalmayıp diğer tahsilat işlemlerini de yaparak, haksız rekabette bulunduğunu, kendisinin işyerinin lisanslı bir firma tarafından yasal çerçevede yetkilendirildiğini ve iddia edilenin aksine yetkili bayi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının iddiasının aksine davalının yetkisiz şekilde davacı Şirketin fatura tahsilatlarını yaptığı iddiasının kanıtlanamadığı, aksine davalının dava dışı … Ödeme Hizmetleri A.Ş.’nin yetkili temsilcisi olarak ve anılan Şirketin dava dışı … A.Ş. ile yaptığı Tashilat Sözleşmesi çerçevesinde faaliyette bulunduğu ve haksız rekabet konusunu oluşturabilecek nitelikte bir eyleminin varlığının da usulen kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının müvekkili şirket ile bayilik sözleşmesi olmadığı halde, Enerjisa Başkent Elektrik Perakende Satış A.Ş. adına fatura tahsilatları yaptığını, Elektrik Piyasası Kanunu’nun 3. maddesi ve Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 12.09.2012 tarih ve 4019 sayılı Kararı uyarınca, elektrik piyasasında dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01.01.2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine karar verildiğini, bu çerçevede müvekkilinin, müşterilerine düzenlemeye tabi olan veya serbest tüketicilere yapmış olduğu enerji satışı karşılığında düzenlediği faturaları tahsilinin münhasır yetkilisi olduğunu, söz konusu tahsilatları kendi bünyesinde yürütmekle birlikte, bankaların elektronik tahsilat sistemleri veya anlaşmalı tahsilat merkezleri üzerinden de yürüttüğünü, ayrıca 6493 Sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un 13.maddesi 2. Fıkrası “Banka ve ödeme hizmeti sağlayıcısı dışındaki kişiler ödeme hizmeti sunamazlar.” hükmünü havi olduğunu, belirtilen tahsilat kanalları ve bu hususta özel yetkilendirilmiş noktalar dışında, Şirketlerine ait fatura bedeli tahsilatlarının yapılmasının hukuka aykırı bulunduğunu, davalının müvekkili ile herhangi bir sözleşmesel ilişki olmadan, müvekkili adına fatura tahsilatları yaptığını, müvekkili faturalarından işlem ücreti alındığını ve müşterilerden ödeme alındığı halde fatura ödemelerini müvekkiline aktarmadığını, davalının yaptığı tahsilatları müvekkili şirkete aktarmaması nedeniyle, yaşanan gecikme ve sıkıntılar sonucunda 3. kişilerin mağduriyetine neden olunduğunu, müvekkili şirketin yetkili işlem merkezlerinin fatura bedeli dışında müşterilerden ek ücret talep edemeyeceğini, yetkili ve sözleşmeli bayiye dahi bu hakkın verilmediği gibi bu durumun sözleşmenin feshi nedeni kabul edildiğini, davalının ise fatura bedellerine ek olarak kendince belirlediği komisyon bedelleri aldığını, bununla da sınırlı kalmayan davalının, müşterilerden fatura bedellerini almasına rağmen faturaları online olarak ödemediğini, müşterilerden aldığı fatura bedellerini bir havuzda tuttuğunu, bu paralar ile kendi finansal ihtiyaçlarını karşılayıp, faturaların son ödeme gününde manuel olarak ödeme yaptığını, müşterilerin ödediği fatura bedellerini haksızca ve kanuna aykırı bir şekilde uhdesinde tutması sonucunda müşterilerce ödendiği zannedilen faturaların zamanında şirket hesaplarına geçmemesinin, elektrik kesintileri gibi mağduriyetler yaratabileceğini, bu tarz olayların yaşanmasının aynı zamanda müvekkili şirketin itibar ve prestij kaybına da neden olduğunu, müvekkiline ulaşan olayda davalının şikayetçiden 14/07/2018 tarihinde 26,28 TL olan fatura için 28,60 TL para tahsilatı yaptığını ve fatura bedelini müvekkilinin hesaplarına ödemediğini, davalının halen korsan tahsilat yaptığını, davalının müvekkili adına fatura tahsilatı yapamayacağını, yapılmasına vesile olamayacağını, davalının tüm bu eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, haksız rekabetin önlenmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalının BDDK tarafından ödeme kuruluşu olarak izin verilen dava dışı … Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile arasındaki temsilcilik sözleşmesinin 5.5. maddesi uyarınca faaliyette bulunduğu, … Ödeme Hizmetleri A.Ş.’nin dava dışı … A.Ş. ile yaptığı Tashilat Sözleşmesinin de dosyaya sunulduğu, davalının davacının yetkili temsilcisi gibi hareket etmediği gibi, haksız rekabet konusunu oluşturabilecek nitelikte başka bir eyleminin de bulunmadığı, Yargıtay 11. H.D.’nin benzer bir uyuşmazlıkta verdiği 28.05.2018 tarih ve 2016/11867 E.- 2018/4015 K. sayılı ilamının da bu yönde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacıdan alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.