Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1481 E. 2022/1181 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1481
KARAR NO : 2022/1181
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2019
NUMARASI : 2018/243 E. – 2019/576 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali,Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/12/2019 tarih ve 2018/243 E. – 2019/576 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, … sektöründe faaliyetlerini sürdürmek üzere 2001 yılında kurulduğunu, … Grubuna mensup halka açık bir ticari anonim şirket olduğunu, müvekkilinin 05, 06, 35, 38, 41 ve 43. sınıftaki bir kısım mal ve hizmet için tescilli “…” esas unsurlu seri marka/marka ailesi niteliğini kazanmış ve tanınmış markalarının bulunduğunu, davalı şirketin 35 ve 38. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetler için, 12.01.2017 tarih ve 2017/02569 sayıda “şekil+… …-” ibaresinin marka olarak tescili başvurduğunu, markaya yaptıkları itirazın nihai olarak reddedildiğini, oysa başvurunun kötü niyetli olarak müvekkilinin tanınmış markalarının ayırt ediciliğinden faydalanmak için yapıldığını, … … ibaresinin hiç kimsenin tekeline verilmesi mümkün olmayan bir yerleşim yeri (ilçe) adı olduğunu, “…” ibaresinin ayırt ediciliği bulunmadığından “… …” ibaresinin tüketiciler tarafından müvekkilinin yeni bir hizmeti olarak algılanacağını, müvekkilin diğer markalarıyla ve müvekkilinin kendisiyle ilişkilendireceğini, davalı taraf görsel ve işitsel yönden farklılığı sağlamak için “…” sözcüğünün yanına eklemeler koymuş olsa dahi ortalama tüketici nezdinde “…” ibaresine sahip bir markanın, müvekkiline ait bir marka olduğunun düşünüleceğini ileri sürerek, YİDK’nın 05/05/2018 tarih ve 2018-M-3537 sayılı kararının iptaline, davalının marka başvurusunun tescile bağlanması halinde hükümsüzlüğüyle sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, “…” ibaresinin tanınmış marka kaydının olmadığını, dava konusu markadaki “…” ve “…” ibarelerinin de ayırt edicilik sağladığını, “…” ibaresinin markanın kullanılacağı gazete ve habercilik alanına ilişkin bulunduğunu, markaların hedef halk kitlelerinin davacı için gıda, müvekkili için habercilik, reklam, iletişim alanları olduğunu, taraf markalarının farklı ihtiyaçlar hususunda kullanılan markalar olduğunu, hizmetlerin birbiri yerine ikame edilemeyeceğini, YİDK kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının gerek itiraz aşamasında gerek dava aşamasında dayandığı markalarından 35. sınıf kapsamında tescilli bulunan markalarının, sadece 35. son alt sınıftaki “perakendecilik hizmetleri” için tescilli oldukları, dava konusu marka başvurunun 35. sınıftaki tescili kapsamında bulunan 01, 02, 03, 04 alt gruplardaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” ile davacı markalarının benzer olmadıkları, “…” ibaresinin gerek anlamı gerekse toplumdaki yoğun kullanımı bakımından ayırt ediciliğinin son derece düşük olduğu, ayırt ediciliği yüksek olmayan ibarelerin ayırt ediciliği yüksek ibarelere nazaran daha dar koruma gücüne sahip oldukları, bu nedenle ayırım gücü zayıf markalarla ilgili olarak iltibas tehlikesinin önlenebilmesi için, tescili istenen yeni markada ufak bazı değişikliklerin yapılmış olmasının yeterli olacağı, ayırt ediciliği yüksek olmayan davacı markalarında, ayırt edicilik için ufak bazı değişikliklerin yapılmış olması yeterli iken, davalı şirketin markasında bunun ötesinde belirgin farkların yer aldığı, davacı markalarına karşı ayırt edicilik sağlandığı, dava konusu marka ile davacı markalarının bütünsel anlamda yapılan karşılaştırmasına göre, taraf markalarının birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan işaretler oldukları, “… …-…” ibaresi ile karşı karşıya kalan tüketicinin bu ibareyi davacının markası olarak algılama yoluna gitmeyeceği, “…” ibareli tanınmış T/02499 markasının dava dışı … Ticaret Anonim Şirketi adına kayıtlı olduğu, dava dışı bir kişi adına özel korunan markalar kapsamına alınmış bir markadan hareketle davacı lehine tanınmışlıktan kaynaklı bir tescil engelinden söz edilmesinin söz konusu olmayacağı, dava konusu yapılan ve davalı şirket adına tescil edilmiş olan marka ile davacının dayanak yaptığı markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, somut uyuşmazlık açısından SMK’nın 6/5. maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı, kötü niyet iddiasının ispat edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c ve f maddeleri uyarınca “…” ibaresinin tek başına tescil edilemeyeceğini, “…” ibaresi ile birlikte tescil edildiğinde müvekkilinin markasına şehir ismi eklenerek kullanıldığı algısının oluşacağını, zira müvekkilinin 69 ilde 175 mağazası bulunduğunu, T/02499 sayılı tanınmış markayla birlikte sayıları 90’lara varan “…” unsurlu seri markaların/marka ailesinin sahibi … ve Ticaret A.Ş’nin de bir … Grubu şirketi olduğu, müvekkili ve …’nın aynı gruba (…) mensup olması sebebiyle “…” markasının ortak marka olarak kullanıldığını, müvekkile ait 2016/87129, 2015/24697, 2016/38741 sayılı markaların 35. sınıfta bulunan 01-34. sınıflara ait tüm malların satış hizmetini kapsadığını, dava konusu markanın tescili halinde müvekkilin marka serisinin devamıymış gibi algılanacağını, müvekkilin markalarına ve itibarına zarar verilmesi ve haksız kazanç sağlanması risklerinin kaçınılmaz olacağını, müvekkili markalarını bildiği halde karıştırılma/ilişkilendirme ihtimali bulunan bir markayı seçen davalının kötü niyetli olarak hareket ettiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davalı Şirketin “şekil+… …-…” ibareli marka başvurusunda bulunduğu, başvurunun yayınlanmasından sonra davacının “…” esas unsurlu markalarını gerekçe göstererek başvuruya itiraz ettiği, davacının itirazının reddedildiği anlaşılmış olup, bu bağlamda dosya kapsamındaki uyuşmazlık davalının başvurusuna konu markası ile davacının itirazına mesnet markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesi kapsamında iltibas bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, taraf markaları arasında “…” ibaresinin esas unsur olarak yer almasından kaynaklı benzerliğin açık olduğu, bu hali ile davalının markasının davacının markalarıyla ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılması ihtimalinin bulunduğu anlaşılmış, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu belirtilmişse de Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.12.2014 tarih, 2014/11679 E- 2014/19705 K sayılı ilamında, “… …” ibaresi, 25.09.2012 tarih ve 2010/16088 E.-2012/14212 K. Sayılı ilamında “… …” ibaresi, 03.04.2012 tarih ve 2010/5673 E.-2012/5520 K. Sayılı ilamında “… …” ibaresi, 06.12.2011 tarih ve 2009/14487 E.-2011/16476 K sayılı ilamında “…” ibaresi, 17.04.2012 tarih ve 2010/6480 E.-2012/6208 K. Sayılı ilamında “….” ibaresi, 06.10.2011 tarih ve 2009/12122 E.-2011/12322 K. Sayılı ilamında “… ” ibaresi, 03.11.2011 tarih ve 2009/13494 E.-2011/14850 K. Sayılı ilamında “….+şekil” ibaresi, 04/11/2019 tarih 2018/5563 E.-2019/6741 K. sayılı ilamında “… …” ibaresi, davacı tarafa ait “…” esas unsurlu markalarla benzer bulunduğundan, istikrar kazanan bu kararlar karşısında mahkemenin “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu yönündeki değerlendirmesi yerinde bulunmamış, işaretler arasındaki benzerlik koşulunun oluştuğu sonucuna varılmıştır.
Ancak 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesinin somut uyuşmazlığa uygulanabilmesi için karşılaştırılan markaların kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği şartının da gerçekleşmesi gerekmektedir. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı markaları 05, 16, 35, 38 ve 41. sınıfta bulunan mal ve hizmetler için tescil edilmiştir. Davacıya ait markaların perakendecilik hizmetine ilişkin olarak, mal kapsamı ile ilgili herhangi bir detay verilmeyen 35. sınıfa ait genel satış hizmetleri, 16. sınıfa ait malların perakendecilik hizmetine konu edilmesi ve 35. sınıfa ait 01-34. sınıflara ait tüm malların satış hizmetlerini içermektedir. Davalı şirketin markası ise 35. sınıfa ait hizmetler ile 35. sınıf son alt sınıfı kapsamında 16. sınıfa ait tüm malların satış hizmetleri ve 38. sınıfa dahil hizmetler için tescil edilmiştir. Davacının itirazına dayanak yaptığı sadece 35. sınıfın son alt sınıfındaki perakendecilik hizmetleri için tescilli markaları başvuru kapsamındaki 35. sınıfın 01, 02, 03 ve 04. alt grubundaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” içermediğinden bu hizmetler yönünden taraf markaları benzer bulunmayıp, bunun dışında kalan hizmetler yönünden ise emtia benzerliği gerçekleşmiştir.
Bu itibarla somut olayda 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6/1. maddesinin somut olaya uygulanabilme şartları bulunduğu için başvuru kapsamındaki benzer hizmetler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi kanaat ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
İlk derece mahkemesinin tanınmışlığa ve kötü niyete ilişkin değerlendirmelerinde ise bir isabetsizlik görülmemiştir.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmelidir. Diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilen yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmemiş, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin ise yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 10/12/2019 gün ve 2018/243 E. – 2019/576 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Türk Patent ve Marka Kurumunun 05/05/2018 tarih ve 2018-M-3537 sayılı YİDK kararının 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) hizmetleri, 38. sınıf “Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri.” yönünden İPTALİNE,
3-Davalı şirket adına tescilli 2017/02569 nolu “şekil+… …-…” ibareli markanın 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) hizmetleri, 38. sınıf “Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri.” yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70.TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80.TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00.TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

7-Davalılar …. kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00.TL bilirkişi ücreti, 213,80.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 62,80.TL tebligat masrafı, 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 2.225,20.TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranı takdiren 1/2 kabul edilerek, bu orana tekabül eden 1.112,60.TL’ye, 35,90.TL başvurma harcı, 35,90.TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.184,40.TL’nin davalılar….’ndan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar…. tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
11-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip