Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1480 E. 2022/1313 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1480
KARAR NO : 2022/1313
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2020
NUMARASI : 2018/426 E. – 2020/90 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti,
Durdurulması, Men’i, Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/02/2020 tarih ve 2018/426 E. – 2020/90 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2014/11499, 2015/24596, 2011/103684, 2013/49360, 2012/102069, 2013/07567, 2012/2012973 sayılı “…” esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, “…” ibaresinin aynı zamanda TÜRKPATENT nezdinde özel/01477 sayı ile tanınmış marka listesinde yer aldığını, markanın yurt dışında da pek çok ülkede tescilli olduğunu, 1992 yılından beri yurtiçi ve yurtdışında aralıksız ve etkin kullanımı ve yaptığı yatırımlar sonucunda tanınmış ve ayırt edici bir marka haline geldiğini, davalı şirket adına başvurusu yapılan 2016/76379 sayılı ve “…” ibareli marka başvurusunun, müvekkili tarafından yapılan itiraz üzerine reddedildiğini, buna rağmen “…” ibaresinin davalı tarafça “www…com.tr” internet sitesinde kullanıldığının öğrenildiğini, bu kullanıma son verilmesi için davalı tarafa ihtarname keşide edilmesine rağmen kullanıma son verilmediğini, bunun üzerine “www…com.tr” internet sitesinde Ankara 1. FSHHM’nin 2018/77 D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitle, “…” ibaresinin mobilya ve bağlantılı diğer sınıflarda kullanıldığının, markalar arasında benzerlik ve marka tecavüzünün maddi koşullarının mevcut olduğunun ortaya çıktığını, davalının internet sitesindeki kullanımının dava tarihi itibariyle devam ettiğini, itiraz, ihtarname ve tespitlere rağmen davalının kullanımına devam etmesinin davalının kötü niyetini gösterdiğini ileri sürerek, davalının “www…com.tr” internet sitesindeki kullanımlarıyla gerçekleştirilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin tespitini ve durdurulmasını, “www…com.tr” alan adının iptali ile bu internet sitesindeki web sayfalarına erişimin engellenmesini, davalı tarafından üretilip piyasaya sürülen ve üzerinde “…” markasını barındıran ürün/hizmetlere bulundukları her yerde el konulmasını, ürünler üzerindeki “…” markasının silinmesi ya da ürünlerin imhasını, “…” markasının ürünler üzerinde kullanımını sağlayan araçlara el konulmasını, bu araçların şekillerinin değiştirilmesini, mümkün değil ise imhasını, ”…” ibaresinin her türlü tabela, basılı evrak vs. iş evrakı ve reklamlarda kullanımının durdurulmasını, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz nedeniyle 50.000 TL manevi tazminatın 26.07.2018 ihtarname tebliğ tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı adına 28/09/2016 tarih ve 2016/76379 sayı ile “…” ibareli markasının 20 ve 35. sınıflarda tescili için başvuru yapıldığı, bu başvurunun davacı tarafından “…” ibareli markaları gerekçe gösterilerek yapılan itiraz üzerine 6769 s. SMK’nın 6. maddesi uyarınca reddedilerek 06/08/2017 tarihinde hükümden düştüğü, SMK m.155’de ki “Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez.” hükmü dikkate alındığında, davalı adına başvurusu yapılan markaların ve hükümden düşen 2016/76379 sayılı başvurunun uyuşmazlığa herhangi bir etkisinin olmayacağı, davalıya ait “….com.tr” sitesinin İngilizce dilinde hazırlanmış, koltuk ve diğer mobilya ürünlerinin reklamının yapıldığı bir web sitesi olduğu, sitenin ana sayfasında ve ürünlerimiz bölümünde “…” ibaresinin ürünlerin markası olarak kullanıldığı, ancak sitede farklı ürün grupları için “…” gibi alt markaların da kullanılmakta olduğu, davacı adına tescilli bulunan markaların tamamında “…” ibaresinin ön planda, baskın ve aslı markasal unsur olarak konumlandırıldığı, davalı kullanımlarının ise “…” şeklinde olduğu, “…” ve “…” ibarelerinden herhangi birisinin ön plana çıkarılmadan her bir ibarenin aynı boyut ve yazı karakterinde kullanıldığı, davacı ve davalı markalarında ortak olarak kullanılan ve markasal niteliği haiz bulunan “…” ibaresinin, İtalyanca ve İspanyolca dillerinde “ev” anlamına, davalı markasında yine markasal nitelikte kullanılan “…” ibaresinin ise İtalyanca’da “iyi” anlamına geldiği, davacıya ait “…” markasının yazılı ve görsel tanıtım araçları ile gerçekleştirilen kuvvetli reklam, uzun süreli kullanım, yaygın dağıtım faaliyetleri sonucunda, özellikle mobilya ürünleri bakımından tanınmışlık vasfını kazandığı, davalı tarafından “…” ibaresinin markanın ön kısmında ve tüketicilerce ilk dikkati çekecek şekilde asli unsurlardan birisi olarak kullanılmasının, Türkiye’deki orta düzey tüketici kitlesi dikkate alındığında, davalı kullanımları ile mobilya ürünleri için tanınmış marka statüsünde olan, münhasıran veya asli esas unsur olarak “…” ibaresini ihtiva eden davacı markaları arasında yüksek oranda benzerlik bulunduğu, davacı adına tescilli “…” esas unsurlu markaların kapsamında ise diğer mal ve hizmetlerin yanı sıra “Sınıf 20: Mobilyalar” malları ile “Sınıf 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için, yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar mllarının bir araya getirilerek sunulması hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” hizmetlerinin yer aldığı, bu durumda davalının web sitesinde reklam ve tanıtımı yapılan “mobilya” malının, davacı adına tescilli markaların tescil kapsamında bulunan mal ve hizmetlerle aynı tür ya da bağlantılı olduğu, ayrıca davacının “…” markasının mobilya ürünleri için tanınmış marka niteliğini haiz bulunduğu dikkate alındığında, davalı kullanımlarının davacı markaları ile karıştırılması, davacının tanınmış markasının ün ve itibarından haksız kazanç elde etmesi, bu markanın ayırt edici niteliğini zedelemesi ve ün ve itibarına zarar vermesi ihtimallerinin mevcut olduğu, davalının “www…com.tr” web sitesi alan adı kullanımı ile web sitesi içeriğinde “…” markasını “mobilya” malı için kullanmasının, davacı adına 2011/103684, 2012/102069, 2012/102973, 2013/07567, 2013/49360, 2014/11499, 2015/24596 sayılarla tescilli bulunan “…” esas unsurlu markalarla iltibasa neden olabileceği ve dolayısıyla davalının alan adı ve içeriğindeki kullanımının davacı markaları ile haksız rekabet yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının “www…com.tr” uzantılı alan adı üzerinden yayın yapan internet sitesinde “…” ibaresini koltuk ve mobilya ürünleri reklamında kullanımlarının, davacının tescilli “…” ibareli marka haklarına tecavüz teşkil ettiği ve haksız rekabet yarattığının tespiti ile, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin men ve refine, maddi sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, “www…com.tr” alan adının iptaline, bu alan adı altında yayın yapan internet sitesine erişmin engellenmesine, “…” ibaresinin her türlü basılı evrak tabela reklam kartvizit broşür katalog vs tanıtım evrakında kullanımının engellenmesine, silinmesi mümkün olanların silinmesine, silinmesi mümkün olmayanların imhasına, “…” ibaresini üzerinde taşıyan davalıya ait ürün ve hizmetlere bulunduğu her yerde el konulmasına, 8.000-TL manevi tazminatın 03/08/2018 tarihinden itibaren değişir oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, “…” ifadesi ile “…” ibaresinin tamamen iki farklı kelime kalıbı olduğunu, müvekkilce kullanılan “…” markasının ve “www…com.tr” alan adının sadece mobilya ürünlerinde değil, bunun dışında bir çok alanda kullandığını, mobilya ürünlerinin bu kullanımın sadece küçük bir parçasını oluşturduğunu, müvekkili tarafından herhangi bir haksız kullanım mevcut olmadığından, davacı tarafın uğradığı manevi bir zararın da bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, men’i, internet sitesine erişimin engellenmesi, manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının markalarının asıl unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu gibi davalının işbu dava konusu kullanımının da “…” asıl unsurlu olduğu, zira “…” ibaresinin davalı kullanımına herhangi bir ayırt edicilik katmadığı gibi davalı kullanımında açık/koyu renklerle “…” ibaresinin ön plana çıkarıldığı, davalı aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarının da davalının tecavüzünün boyutu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alındığında, oluşa uygun bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davalıdan alınması gereken 546,48-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 137,00-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 409,48-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip