Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1474 E. 2022/910 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/06/2019 tarih ve 2018/127 E. – 2019/300 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı Şirket tarafından 2017/06993 sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunulduğunu, davalının dava konusu marka başvurusu ile davacının adına tescilli tanınmış ve seri nitelikteki “…” ibareli markaları arasında iltibas tehlikesinin oluştuğunu, davacının davalının marka başvurusuna yaptığı itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, davacının tanınmış markalarından haberdar olan davalının kötüniyetli olduğunu, … YİDK’nın 2018-M-390 sayılı kararının iptali ile davalı yana ait 2017/06993 sayılı marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının marka tescillerinin tüm sınıf ve sektörleri kapsamadığını, tarafların faaliyet konularının ve hitap ettikleri tüketici çevresinin tamamen farklı olduğunu, emtianın farklı olmasının yanı sıra işaretler arasında da benzerlik bulunmadığını, somut olayda iltibas tehlikesinin bulunmadığını, dava konusu kararın yerinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların markalarının sesçil, anlamsal ve görsel olarak bütün olarak bıraktığı genel izlenimin benzer olduğu, ancak davalının dava konusu marka başvurusu 07, 35. sınıf emtiaları kapsamakta olup, davacının adına tescilli önceki tarihli markalarının kapsamında bu emtianın yer almadığı gibi bu emtia ile ilişki, yakınlık ya da benzerlik bulunmadığı, dolayısı ile somut olayda emtia benzerliği koşulunun oluşmadığı, hal böyle iken iltibasın madde metninde belirtilen koşulları kümülatif bir şekilde gerçekleşmediği, SMK’nın 6/1. maddesindeki koşullarının somut olayda oluşmadığı, davalının marka başvurusunun kapsamında yer alan 07, 35. Sınıf emtia ile davacının markasının tanınmış olduğu özellikle dondurma emtiası ya da daha geneli gıda emtiaları arasında madde metninde belirtilen koşulları sağlayacak bir ilişki bulunmaması nedeniyle SMK’nın 6/5. koşullarının oluşmadığı, kötüniyet iddiasının ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bu dosyaya emsal olabilecek bir davada alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin tanınmışlığının zarar göreceğinin belirlendiğini, iş bu dava da başvuruya konu edilen markanın tescil edilmesi halinde müvekkili firmaya zarar vereceğinin aşikar olduğunu, dosya kapsamında verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu markaların telaffuz, yazılış itibariyle birebir aynı olduğunu, davalı yanın yüzbinlerce farklı kombinasyonda marka oluşturma şansı var iken müvekkili adına tescilli tanınmış marka olan “…” ibaresine ihtiva eden marka tescil müracaatı gerçekleştirdiğini, dava konusu marka başvurusunun müvekkili firmanın tanınmışlığına zarar vereceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin dava konusu “…” ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “…” ibareli markaları arasında benzerlik olduğu ancak davalı Şirketin dava konusu marka başvurusu kapsamında bulunan 07/2,4 ve 35/1. sınıf mal ve hizmetler ile davacının adına tescilli önceki tarihli markalarının kapsamında bulunan mal ve hizmetler arasında ilişki, yakınlık ya da benzerlik bulunmadığı, SMK’nın 6/1. maddesindeki emtia benzerliği koşulunun oluşmadığı, diğer yandan davalının marka başvurusunun kapsamında yer alan mal ve hizmetler ile davacının markasının tanınmış olduğu dondurma emtiası ya da daha geneli gıda emtiası arasında madde metninde belirtilen koşulları sağlayacak bir ilişki bulunmaması nedeniyle SMK’nın 6/5. koşullarının da oluşmadığı, kötüniyet iddiasının ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022

……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.