Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1473 E. 2022/994 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/12/2019 tarih ve 2018/292 E. – 2019/629 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı Şirket tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2017 yılı başında … markası için 14 ve 35. Sınıflar için 2017/09744 sayılı tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin markasının ilan edildiğini, müvekkilinin marka tescil başvurusuna karşı diğer davalı …….. (şirket birleşmesi sonucu bu şirket münfesih olmuş olup, devralan … … … A.Ş. unvanı ile faaliyetini sürdürmektedir.) tarafından itiraz edildiğini, itiraza dayanak markaların bir kısmı için itirazın kabul edilmediğini, ancak müvekkilinin marka başvurusunun 2011 38964 sayılı “… … şekil” markasına dayanılarak kısmen kabul edildiğini ve başvurunun 14. Sınıftaki mallar için reddedildiğini, kalan mal ve hizmetler için tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, müvekkilinin bu karara karşı YİDK nezdinde itiraz ettiğini, itirazın YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin … markası ile redde mesnet alınan davalı markasındaki tek ortak noktanın … kelimesi olduğunu, 14. Sınıfta tescilli … ibareli çok sayıda marka bulunduğunu, bu markaların varlığına rağmen müvekkilinin … markasının … markası sebebiyle kısmen reddinin hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki müvekkilinin … ibareli markasının davalı şirketin itirazına rağmen reddedilmediğini ve tescil edildiğini, … ve … markalarına ortalama tüketici gözüyle bakıldığında markaları bütün olarak algılayan tüketiciler nezdinde karıştırma ihtimalinin söz konusu olmadığını, müvekkili markasının … Caddesinin belli bir bölümünün adı olan … kelimesi ile … (bayana hitap sözcüğü) kelimesinin birleşmesinden oluştuğunu, … kelimesinin … kök kelimesinden sıyrılıp yeterince farklılaştığını ileri sürerek … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2018-M-4755 sayılı kararının iptali ile 2017/09744 sayılı “…” markasının itiraz sonucu reddedilen mal ve hizmet sınıfları yönünden de tesciline devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili Şirketin “… … şekil” markasının 12.10.2012 tarihinde 14. Sınıftaki mallar için tescil edildiğini, markanın 14. Sınıftaki malların satışına ilişkin 35. Sınıftaki hizmetlerde de yoğun kullanımı bulunduğunu, “… … şekil” markasının müvekkili Şirket ile birebir özdeşleştiğini, tüketici nezdinde tanınan, bilinen ve tercih edilen bir marka haline geldiğini, davalı şirketin “…” ibareli marka başvurusunun ilanına müvekkilinin “… …” şekil markası ile yoğun benzerliği sebebiyle haklı olarak itiraz edildiğini, itirazın YİDK tarafından nihai olarak kabul edildiğini ve başvurunun 14. Sınıftaki mallar için reddedildiğini, markaların kapsadıkları mallar aynı olduğundan ve … ile … markaları çok benzediğinden aralarında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, … markasının tescili halinde … markasının serisi gibi algılanacağını, tüketicilerin yanılgıya kapılacaklarını, her iki firmanın da iştigal sahasının aynı olduğunu, bu nedenle dava konusu YİDK yerinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas ihtimalinin ilk şartı olan emtiaların benzerliği kriterinin somut uyuşmazlık açısından sağlanmış olduğu, her iki markada da ortak unsur olarak bulnan … kelimesi, Yunanca bir sözcük olup “karşı yaka, öte” anlamını haiz olduğu, 14. Sınıftaki çekişme konusu mallar bakımından … kelimesi, herhangi bir anlamı ya da çağrışımsal etkisi olmayan ayırt ediciliği yüksek bir marka işareti olduğu, … sözcüğünün İstanbul’da bir semt adı olduğu herkesçe bilinemeyeceğinden, bu ibarenin SMK 5. madde uyarınca bir coğrafi alan tarifi/tasviri olmadığı, davacı markasında … kelimesinden sonra yer alan … kelimesi ise İtalyanca bir kadın adı olduğu, bu bağlamda … kelimesine yönelik vurgu arttığı, davalı markasının ayırt edici esaslı unsuru olan … ibaresinin, aynen davacı markasında kullanıldığı, bu itibarla davacının marka başvurusu ile “… … şekil” ibareli davalı markasının 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzer bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı Kurumun çelişkili kararları olduğunu, markaların farklı bulunduğunu, karıştırılma ihtimallerinin olmadığını, marka seçim nedenlerinden birisi şirketin bulunduğu bölge olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu başvurunun 6769 sayılı SMK’nın 6/1. Maddesi uyarınca iltibas tehlikesi oluşturmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kararda davalı vekili olarak Av. …’in gösterildiğini, duruşmaya katılımın da sağlandığını, tıpkı diğer davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği gibi tarafları lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1-Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı Şirketin 2017/09744 sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davalının itirazına mesnet gösterdiği “… … şekil” ibareli markasının benzer olduğu, başvuru kapsamında reddedilen tüm mallar (14. sınıf) bakımından karsamların aynı/aynı tür ve benzer olduğu ve markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas ihtimali bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davalı Şirket vekilinin istinaf itirazına gelince, davalı Şirket yargılamada vekil ile temsil edilmiş olmasına rağmen, davanın reddi nedeniyle davalı Şirket lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru bulunmamıştır.
Vekalet ücreti fer’i nitelikte bir talep olduğundan ve Dairemizce işin esasına yönelik farklı bir karar verilmediğinden, denetim yapılırken mahkeme karar tarihindeki vekalet ücreti miktarları esas alınmıştır.
Bu durumda Dairemizce HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmelidir. Diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilen yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmemiş, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin ise yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı Şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı Şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/12/2019 tarih ve 2018/292 E. – 2019/629 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin harç olarak alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 44,8‬0-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davalı Şirket ile … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 3.931,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
7-Davalı Şirket tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,50-TL posta giderleri, 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 182,10-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı Şirkete verilmesine,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davalı Şirket tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı Şirkete iadesine,
10-Davacıdan alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
11-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022

…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.