Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1464 E. 2022/984 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2020
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/03/2020 tarih ve 2018/291 E. – 2020/115 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin “… …” ve boğa şeklinde oluşan tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin 2017/59954 sayılı marka başvurusuna 32. sınıfta yer alan “enerji içecekleri” malları yönünden anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının nihai olarak dava konusu YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa müvekkilinin markaları ile dava konusu markanın karıştırılacak düzeyde benzer olduğunu, müvekkilinin markalarında karşılıklı duran bir çift boğa ve bu boğaları kesiştiren bir daire bulunduğunu, dava konusu markada ise karşılıklı duran bir çift ayı ve bu ayıları kesiştiren köşeli bir geometrik şekil olduğunu, her ne kadar markalardaki hayvan şekilleri ve bu hayvanları kesiştiren geometrik şekiller farklı bulunsa da her iki markanın da arkasındaki fikir, oluşturulma şekilleri, genel kompozisyonları, gözde ve zihinde bıraktıkları ilk izlenimin son derece benzer olduğunu, geçmişte gerek boğa şekli, gerekse de diğer hayvan şekillerinin tek veya karşılıklı olarak kullanıldığını ve özellikle de içecek sektöründe kullanılmaya yönelik marka başvurularının müvekkili markaları ile benzer görülerek reddedildiğini, dava konusu markanın kapsamında “… emtialarının yer alması nedeniyle markalar arasındaki benzerliğin karıştırılma ihtimaline neden olacağını, müvekkilinin markalarının SMK’nın 6/4 ve 6/5 maddeleri uyarınca tanınmış bulunduğunu, müvekkili markasının davalı Kurum nezdinde özel korunan tanınmış markalar sicilinde kayıtlı olduğunu, tüketicinin müvekkili markalarının en ufak benzerini müvekkili markaları ile ilişkilendireceğini, müvekkilinin tanınmış markasındaki konsepti kullanmayı tercih eden başvuru sahibinin kötü niyetli bulunduğunu, davalı Şirketin müvekkilinin markasının sahip olduğu ekonomik değerden haksız surette faydalanma amacı taşıdığını ileri sürerek, 2018-M-5053 sayılı YİDK kararının iptali ve 32. sınıftaki “enerji içecekleri emtiaları bakımından 2017/59954 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, başvuru konusu markada yer alan şekil unsuru ile davacı yan markalarında yer alan şekil unsurunun gerek geometrik gerekse de kullanılan havyan şekilleri bakımından birbirlerinden farklı olduğunu, davacı markalarında boğa şeklinin yanı sıra “…” ibaresinin de yer aldığını, dava konusu markada ise kelime unsuru yer almaksızın bir ayı şeklinin bulunduğunu, kullanılan geometrik şekillerin de apayrı olduğunu, markaların bir bütün olarak birbirleri ile herhangi bir benzerlik taşımadıklarını, kötü niyet iddialarının yerinde bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, karşı karşıya duran hayvan figürünün davacı yanca yaratılmadığını, dolayısıyla bu tür hayvan figürleri üzerinde davacının inhisari bir hakkı bulunmadığını, bu şekilde gerçekleştirilmiş çok sayıda marka tescilinin olduğunu, 32. sınıf emtia için hayvan figürlerinin kullanımının yaygın bulunduğunu, müvekkilinin 19.07.1999 yılında Tayland’da kurulmuş bir firma olarak bugün itibariyle Tayland’ın en büyük 5. enerji içeceği üreticisi olduğunu, müvekkilinin …… markaları ile meyve suyu üretimi yaptığını, çok sayıda ülkeye bu markaları taşıyan ürünlerin ihraç edildiğini, müvekkilinin markalarının pek çok ülkede tescilli bulunduğunu, davacı şirketin markalarının da …..’da doğmuş bir marka olduğunu, taraf markalarının 20 yılı aşkın bir süredir zaten birlikte var olduklarını ve bugüne kadar hiçbir şekilde karıştırılmadıklarını, taraf markalarının görsel olarak benzemediklerini, markalar arasında ilk bakışta açık ve belirgin farklılıkların bulunduğunu, müvekkili markasında iki ayağının üzerinde kalkarak dik pozisyonda duran ağzı açık ayı figürleri yer aldığını, davacı yanın markalarının ise tam ortasında güneşi temsil edebileceği düşünülecek şekilde bir daire ve dört ayağı birden havada ve tokuşacak şekilde başlarını ve boynuzlarını öne eğerek kafa kafaya tokuşmaya hazır boğalardan ve “…” kelimesinden oluştuğunu, markaların karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, enerji içeceklerinin özel bir dikkat ve ihtimam ile tüketilen ürünler olduğunu, bu nedenle tüketicinin zaten bilinçli hareket edeceğini, davacı yan markaları ile müvekkili markası benzemediğinden davacının SMK’nın 6/4 ve 6/5 kapsamındaki taleplerinin de reddinin gerektiğini, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını 20 yıldır markasını zaten kullandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava konusu 2017/59954 sayılı marka kapsamında yer alan “enerji içecekleri” emtiasının, davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında yer alan emtialar ile aynı olduğu, bununla birlikte taraf markaları arasında bütünsel açıdan ilgili tüketiciyi yanılgıya düşürecek düzeyde bir benzerliğin, özellikle kavramsal açıdan, bulunmadığı ve buna bağlı olarak karıştırılma ve ilişkilendirilme ihtimallerinin mevcut olmadığı, davacı yanın markalarının tanınmış bulunduğu, ancak işaretler arasındaki somut farklılık nedeniyle davacı markasının tanınmışlığına dayalı bir üstün hakkı olmayacağı, dava konusu başvurunun, davalının uluslararası tescillere konu ettiği markalarında kullandığı şekil unsurunu içerdiğinden kötü niyetli bir başvuru olarak değerlendirilemeyeceği, kötüniyete ilişkin başkaca bir delilin ortaya konulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konu marka ile müvekkilinin itirazına mesnet tanınmış markalarının SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibasa yol açacak düzeyde benzer olduğunu, taraf markalarındaki hayvan şekilleri ve hayvanları kesiştiren geometrik şekiller biribirinden farklı olsa da her iki markanın fikri, oluşturulması şekilleri, genel kompozisyonları, gözde ve zihinde bıraktığı ilk izlenmin son derece benzer bulunduğunu, her iki markanın müvekkili markalarının tanınmış olduğu ürünler için kullanılması markalardaki benzerlik algısını dahada arttıracağını, özellikle fiili kullanımda bu benzerliğin çok daha ileri gideceğini, benzer bir uyuşmazlıkta “… …+şekil” ibareli markanın müvekkili markalarıyla benzer kabul edildiğini, davalı Şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve markanın kısmen hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, zira davacının itirazına mesnet markalarında yer alan şekil unsurunun birbirine dönük ve yine birbirine doğru saldırı pozisyonunda olan iki adet boğa figürü ile bu iki figürün arka fonunda yer alan yuvarlak daire kesitinden, dava konusu başvurunun ise, iki ayağı üzerinde ve dik pozisyonda, birbirine yüzleri dönük, ağızları açık ve kükreme pozisyonunda iki ayı figürü ve bu figürlerin fon görselinde kalacak şekilde üç boyutlu bir çokgen kesitinden oluştuğu, her iki markada hayvan figürleri kullanılmış olsa da ne figürleri kullanlan hayvanlar, ne bu hayvanların çizim stilleri ne de markalarda fonda yer alan geomeltrik unsurlar itibariyle markalar arasında benzerlik bulunmadığı, davacı markasındaki şekillerin yalnızca boğa, dava konusu markadaki şeklinde yalnızca ayı figürüne benzediği birbiri ile herhangi bir tür ilişkisi dahi bulunmayan bu hayvan figürlerinin, tüketici nezdinde birbiri ile karıştırılmasının mümkün olmadığı, markaları oluşturan şekil unsurlarının birbiri ile herhangi bir şekilde ilişkilendirilmesi mümkün olmayacak düzeyde görsel ve kavramsal farklılıklar taşıdığı, dava konusu marka ile karşı karşıya kalan ilgili tüketicinin, dava konusu markayı davacı markalarının bir serisi olarak algılamayacağı gibi davacı markalarından, dava konusu markaya bir imaj transferinin de gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı, diğer taraftan davacının kötü niyet iddialarının da ispatlanamadığı, ayrıca iltibas değerlendirmesinin tescil edilmek istenen marka işareti üzerinden yapılması gerektiği, dava konusu markanın fiili kullanımının işbu davanın konusu olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

…….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.