Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1463 E. 2022/982 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/02/2019 tarih ve 2017/37 E. – 2019/39 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinin “…” esas unsurlu, tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin 35. Sınıft hizmetler yönünden yaptığı “… …” ibareli başvuruya yaptıkları itirazlarının nihai olarak dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibas bulunduğu gibi 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların da oluştuğunu, dava konusu matka başvurusunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek YİDK’nın……sayılı kararının iptalini ve dava konusu markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, başvuru konusu işaret ile davacı şirketlere ait markaların görsel ve işitsel bakımdan bıraktıkları toplu intibaın birbirlerinden farklı olduğunu, markaların benzer unsurlar içermesine rağmen farklı algılar bırakabileceklerini, davacı markalarının gıda sektöründe bilinir olduğunu, davaya konu hizmet ve emtialar bakımından, davacının … markalarının ayırt edici karakterinin zedelenmesinin mümkün bulunmadığını, “…” ibaresinin ayrım gücü zayıf bir ibare olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraf markaları arasında “…” ibaresinin ortaklığından kaynaklı görsel, işitsel ve kavramsal bir benzerlik bulunduğu, davacı … ……… A.Ş’nin itirazına mesnet markaları ile dava konusu başvuru arasında uyuşmazlık konusu tüm hizmetler bakımından iltibas koşullarının oluştuğu, diğer davacı yönünden de dava konusu başvuru kapsamında 35. Sınıfta yer alan “ Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için … ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). Sabunlar. Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. …” emtiaları yönünden iltibas koşullarının bulunduğu, davacı ……. A.Ş’nin itirazına mesnet markalarının “yağlar, bitkisel yağlar, margarinler, sıvıyağlar” gibi emtialarda tanınmış olduğu, dava konusu marka kapsamındaki perakendecilik hizmetleri açısından ise bu hizmetler kapsamında “gıda” ürünlerinin bulunmaması, mevcut perakendecilik hizmetlerinin davacı markalarının tanınmışlığının mevcut olduğu emtialardan tamamen farklı emtiaları içeriyor oluşu göz önüne alındığında, anılan markanın varlığının davacı markasının ayırt ediciliğini zayıflatacağı, bu sayede haksız menfaat elde edeceği veya davacı markasının itibarını zedeleyeceğinden bahsedilmeyceği, kötü niyet iddiasının da ispatlanmadığı gerekçesiyle davacılardan … … A.Ş yönünden davanın kabulü ile … YİDK nın 29/11/2016 tarih 2016-M-11871 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacı … … AŞ yönünden davanın YİDK iptal talebi yönünden kısmen kabul kısmen reddi ile … YİDK’nın 29/11/2016 tarih 2016-M-11871 sayılı kararının 35/06 grupta” Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için …, … ve temizlik amaçlı maddeler deterjanlar çamaşır suları çamaşır yumuşatıcıları leke çıkarıcılar bulaşık yıkama maddeleri parfümeri kozmetik ürünleri kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil) sabunlar diş bakım ürünleri diş macunları diş parlatma ve beyazlatma maddeleri tibbi amaçlı olmayan ağız gargaraları aşındırıcı ürünler zımpara bezleri zımpara kağıtları ponza taşları aşındırıcı pastalar deri vinil metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri cilalar bakım kremleri cilalama amaçlı vaks mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, …, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” hizmetleri yönünden iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, müvekkili ……AŞ markalarının tanınmış olup somut olayda farklı mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’ nın 8/4 maddesindeki koşulların bulunduğunu , tanınmış markalarında haberdar olmaması mümkün olmayan davalının kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak müvekkili …….. A.Ş yönünden de davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu marka ile davacılara ait markaların görsel ve işitsel bakımndan ve bıraktıkları toplu intiba bakımından biribirlerinde farklı olduklarını, “…” ibaresinin ayırt edciliğinin zayıf bulunduğunu, dava konusu başvuruya yeteli ayırt ediciliğin sağlandığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “… …” ibareli markası ile davacı … ……… A.Ş’nin itirazına mesnet “…” ibareli markaları arasında, başvuru kapsamında 35. Sınıfta yer alan tüm hizmetler bakımından, davacı ……A.Ş ‘nin itirazına mesnet markalarıyla da 35. sınıf“ Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için … ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). Sabunlar. Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. …” hizmetleri yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu, zira davacıların itirazına mesnet markalarında asli unsur olarak yer alan “…” ibaresinin, dava konusu başvuruda da asli unsur olarak aynen yer aldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, başvuruda yer alan “pazar” ibaresinin, uyuşmazlık konusu 35. sınıf perakendecilik hizmetleri yönünden ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, dava konusu markada yer alan “……” ibaresinin de yeterli ayırt ediciliği sağlayamadığı, her ne kadar davalı Kurum tarafından taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu savunulmuşsa da Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.12.2014 tarih, 2014/11679 E- 2014/19705 K sayılı ilamında, “… …” ibaresi, 25.09.2012 tarih ve 2010/16088 E.-2012/14212 K. Sayılı ilamında “… …” ibaresi, 03.04.2012 tarih ve 2010/5673 E.-2012/5520 K. Sayılı ilamında “… …” ibaresi, 06.12.2011 tarih ve 2009/14487 E.-2011/16476 K sayılı ilamında “…” ibaresi, 17.04.2012 tarih ve 2010/6480 E.-2012/6208 K. Sayılı ilamında “… Bahçeden” ibaresi, 06.10.2011 tarih ve 2009/12122 E.-2011/12322 K. Sayılı ilamında “… … Y” ibaresi, 03.11.2011 tarih ve 2009/13494 E.-2011/14850 K. Sayılı ilamında “… …+şekil” ibaresi,04/11/2019 tarih 2018/5563 E.-2019/6741 K sayılı ilamında “… …” ibaresi, davacı tarafa ait “…” asıl unsurlu markalarla benzer bulunduğundan, istikrar kazanan bu kararlar karşısında “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu yönündeki savunmanın yerinde bulunmadığı, açıklanan nedenlerle davalı Kurum vekilinin istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, öte yandan davacılar vekilinin, istinaf itirazlarında sadece davacı ……A.Ş markalarının tanınmış olduğu, bu davacı markasına göre başvuruda yer alan farklı mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların oluştuğunu ve başvurunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürdüğü, Dairemizce HMK’nın 353. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davacı ………..A.Ş markalarının gıda ürünleriyle sınırlı tanınmışlığının bu davacının markalarına göre dava konusu başvuru kapsamında farklı olarak yer alan 35. sınıf perakendecilik hizmetleri yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi kapsamında tescil engeli oluşturmayacağı, sırf başka bir marka ile benzer marka başvurusunda bulunmak kötü niyet olarak değerlendirilemeyeceğinden ve dava konusu marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığına dair başkaca bir delil de sunulmadığından davacı tarafın kötü niyete dayalı iddialarının ispatlanamadığı bu itibarla davacı vekilinin istinaf itirazlarının da yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı … vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar ve davalı … vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar ve davalı … Kurumun’ dan ayrı ayrı alınması gereken 80.70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı ve davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacılar ve davalı … Kurumun’ dan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacılar ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.