Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1456 E. 2022/966 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1456
KARAR NO : 2022/966
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2020
NUMARASI : 2017/384 E. – 2020/65 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALILAR :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Telif Tazminatı

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/02/2020 tarih ve 2017/384 E. – 2020/65 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkil şirketin mühendislik üzerine bilgisayar yazılımı üreten sayılı firmalardan biri olduğunu ve lisans hakkı kendilerine ait olan … isimli bilgisayar yazılımın FSEK uyarınca eser sahibi bulunduğunu, müvekkilinin, bu programın kullanılması ve sair şekilde çoğaltılması, değiştirilmesi, işlenmesi, tersine mühendislik işlemine tabi tutulması, tamamının veya bir bölümünün başka bir şekilde kullanılması v.s. konularda ülkemizde veya yurt dışında hiçbir kişi ya da kuruluşa izin ya da yetki vermediğini, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/98 D.İş numaralı dosyasında yapılan tespit sonucunda düzenlenen 19.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalılara ait bilgisayarlarda mali hakları müvekkiline ait olan … 5.2 yazılımı ile …, …, …, …, …, …, … modüllerinin bilgisayarda kurulu ve aktif çalışır durumda olduğunun tespit edildiğini, davalıların, müvekkilinin sahibi olduğu bilgisayar yazılımlarını herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın, şifre kırmak suretiyle bilgisayarlarında kullandıklarını ve faaliyet alanı gereği bu programlardan haksız kazanç elde ettiklerini, bu suretler müvekkilinin mali haklarına tecavüzde bulunduklarını ileri sürerek, FSEK’in 68. maddesi uyarınca şimdilik 16.000 TL’nin, haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari (reeskont) faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 52.592,10 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava dilekçesinde her ne kadar müvekkillerine husumet yöneltilmişse de, husumetin dava dışı 3. kişi olan ve müvekkil şirketçe iş akdine son verilmiş olan işçi … … yönetilmesi gerektiğini, müvekkillerinin haksız fiil teşkil eden lisansız programın kullanılmasından sorumlu tutulmasının hakkaniyette ve yasal mevzuata aykırılık teşkil edeceğini, haksız fiilde kusuru ve ihmali olmayan müvekkil şirketin ve yetkilisi olan …’ın sorumluluğuna gidilemeyeceğini, haksız fiil teşkil eden eylemden dolayı müvekkillerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için, müvekkillerime kusur izafe edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin şantiyesinde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda 8 adet bilgisayardan sadece bir adet bilgisayarda lisansız ürüne rastlandığını, lisansız ürüne rastlanılan bilgisayarın da şirket çalışanı olan inşaat mühendisi işçiye ait olduğunu, lisansız ürünün sadece bir adet bilgisayarda mevcut olmasının da müvekkil şirketin ve yetkisinin haksız fiil teşkil eden eylemle bir bağının olmadığının göstergesi bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, eylemin davalıların ortak şantiyesinde/iş yerinde davalılara ait bilgisayarda gerçekleşmesi nedeniyle dava konusu eylemden davalıların sorumlu olduğu, eser vasfındaki bilgisayar programının mali haklarının sahibi olan davacının mali haklarının ihlali ve uğradığı zarar nedeniyle eylem tarihinde yürürlükte bulunan FSEK’in 68. maddesi kapsamında 3. kat telif tazminatı isteyebileceği, somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedelinin, eserin niteliği ve önceden konu olduğu sözleşmelerin kapsamı ile satış fiyatlarına ilişkin listede dikkate alınarak, yüklenmiş olan bilgisayar pragramının kullanılabilir olduğu tespit olunmuş modüllerine göre takdir olunmasının gerektiği, bilirkişilerin bu şekilde yaptığı hesaplamanın yerinde olduğu, davacının eser sahipliğinden kaynaklanan mali haklarının ihlali nedeniyle (çoğaltma hakkının ihlali) FSEK’in 68. maddesi kapsamında tazminat şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 5846 sayılı Yasanın 68/2. maddesi gereğince 52.592,10 TL telif tazminatının 17/07/2017 tarihinden itibaren değişir oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili, dava konusu programın tespit edildiği bilgisayarın, müvekkil firmaya ait bir bilgisayar olmayıp, müvekkil firma bünyesinde çalışan dava dışı … …’nin şahsına ait olduğunu, nitekim müvekkil firma envanterinde de söz konusu bilgisayara rastlanmadığını, dava dışı … …, tespit tarihinde müvekkili işyerinde çalışmadığını, dolayısıyla FSEK’in 66/2 maddesi hükmünde aranan “hizmetlerini ifa ettikleri sırada” şartının yerine gelmediğini, müvekkil firma envanterine kayıtlı bilgisayarların hiçbirinde davacı programına rastlanmadığını, bu hususun da, müvekkilinin davacıya ait programı faaliyetlerinde hiçbir şekilde kullanmadığını ispatladığını, müvekkilinin, davacının mali haklarını ihlal etmediğini, FSEK’in 68. maddesinde en çok üç katını isteyebilir ifadesi kullanılarak, bir üst sınır getirildiğini, Kanun Koyucunun, “hakim 3 katı bedele hükmeder” minvalinde bir ifade kullanmayarak mahkemenin her durumda 3 katı bedele hükmetmek durumunda olmadığını, somut olayın koşullarına, kusurun ağırlığına göre takdir hakkını kullanmasını öngördüğünü ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan telif tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirkete ait şantiyede/iş yerinde yer alan bir adet bilgisayarda, davacının mali haklarına sahip olduğu … adlı bilgisayar yazılımının kurulu ve çalışır vaziyette olduğunun tespit edildiği, söz konusu yazılımın izinsiz olarak bilgisayara kurulmasının, davacının mali haklarının ihlali niteliğinde bulunduğu, davalı Şirketin bu eylemden sorumlu olduğu, davalı Şirketin temsilcisi olan diğer davalının ise FSEK’in 66. maddesinden kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu, her ne kadar davalı tarafça söz konusu yazılımın tespit edildiği bilgisayarın kendilerine ait olmayıp, iş akdi sona erdirilen çalışana ait olduğu savunulmuş ise de, davacının mali haklarına sahip olduğu programın izinsiz olarak kurulduğu bilgisayarın, davalı iş yerinde bulunması ve kullanılması karşısında bu savunmaya itibar edilmesinin mümkün olmadığı, nitekim dava dışı işçinin yargılandığı ceza davasında verilen kararda da, sanığın davalı Şirkette çalışırken kullanmış olduğu bilgisayarda, iddianameye konu programın bilirkişi raporu ile yüklü olduğunun tespit edildiği yönünde tespitte bulunulduğu, FSEK’in 68. maddesi uyarınca istenebilecek tazminatın usulünce tespit edildiği, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre haksız fiilin tespiti halinde rayiç bedelin üç katına hükmedileceği, bu konuda hakimin takdir yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan alınması gereken 3.592,56.TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 898,00.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.694,56.TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
6-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/06/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip