Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1437 E. 2022/1166 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1437
KARAR NO : 2022/1166
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2019
NUMARASI : 2018/280 E. – 2019/546 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/11/2019 tarih ve 2018/280 E. – 2019/546 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … ve davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 1992 yılında İngiltere’de kurulmuş ve dünya çapında çeşitli ülkelerde açmış olduğu restoranlar ve özellikle yiyecek ve içecek hizmetlerinin sunulması alanında faaliyet gösteren, aralarında ülkemizin de bulunduğu, 25 ülkede “…” markası ile tanınır olduğunu, 2000/02230, 2006/01048, 2006/01049, 2007/13361, 2007/13362 sayılı markaların sahibi bulunduğunu, dava konusu markanın ise yine 43. Sınıfta “…” şeklinde bulunduğunu, 8 harfli kelimeden oluşan markaların 1 ve 3. harfleri dışında tüm harflerinin aynı olduğunu, bütünsel olarak markaların benzer bulunduklarını, markaların kapsamının aynı olduğunu, müvekkilin özellikle 2007/13361 ve 2007/13362 sayılı markalarının kapsamında 43. Sınıf emtiaların doğrudan yer aldığını, ayrıca müvekkilinin davaya gerekçe diğer markaları kapsamında 29, 30, 31, 32, 33. Sınıflardaki tescilleri ile de dava konusu markanın benzerlik gösterdiğini, taraf markalarının ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılabileceğini, müvekkilinin markalarının aynı zamanda tanınmış marka olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, “…” markasının yalnızca Japon mutfağı yemekleri üzerine hizmet vermesi nedeniyle belli bir kesime hitap ettiğini, fonetik açıdan ve telaffuz bakımından müvekkiline ait markanın, davacının markasından apayrı olduğunu, müvekkilinin uzun süre … adıyla televizyonda program yaptığını, müvekkilinin … markası yanısıra, … markalarını da adına tescil ettirdiğini, dava konusu markalar arasında anlamsal farklılık bulunduğunu, … markalarındaki, … ibarelerinin benzer olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markaları arasında 1. ve 3. harfler yönünden var olan farklılığın, markaları oluşturan sekiz harfli ve dört heceli işaretlerin bütünü açısından yeterli bir farklılık yaratmadığı, markaların oluşturuluş biçimlerindeki sistematiğin birbiri ile yoğun bir biçimde benzer olduğu, bu nedenle özellikle aynı ya da benzer emtia gruplarında her iki marka ile karşı karşıya kalan tüketicinin ilk anda işaretler arasında bu bağlamda bir ilişki kuracağı, davalıya ait “…” ibaresini taşıyan sair markaların mevcudiyetinin, davalı lehine dava konusu marka açısından herhangi bir hak sağlamayacağı, markalar arasında benzer görülen “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri.” bakımından 556 s. KHK 8/1-b bendi anlamında benzerlik ve iltibas ihtimali şartlarının meydana geldiği, davacının markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi anlamında benzer görülmeyen emtiada da korunmasını gerektirecek nitelikte tanınmış olduğunu ispatlamaya elverişli delil olmadığı, davalının tescilli markaları nedeniyle müktesep hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın 14/06/2018 tarih 2018-M-1667 sayılı kararının davacının itirazının reddiyle ilgili kısım yönünden kısmen 43. sınıfta yiyecek içecek sağlanması hizmetleri gecici konaklama hizmetleri yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, hükümsüzlük talebinin kısmen kabulü ile 2016/107725 sayılı … ibareli markanın tescilli olduğu 43. sınıfta yiyecek içecek sağlanması hizmetleri gecici konaklama hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükümsüzlükle ilgili fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, … markası ile yalnızca Asya- Japon mutfağı yemekleri üzerine hizmet verildiğini, … markasının 25 ülkede tanınır olmasından bahsedilse de ülkemizde yerel halk tarafından bilinir, tanınır bir marka olmadığını, … ibaresi Japonca bir sözcük olup, hoşgörü anlamının olduğu, müvekkilinin markası olan … markasının ise müvekkili ile özdeşleşen bir marka olduğunu, bu markalardan hizmet alacak olan halkın, markaların sahiplerinin ve hizmetlerin farklı olduğunu kolaylıkla ayırt edecek seviyedeki kişiler olduğunu, müvekkilinin, reyting rekorları kıran ve dünyada tanınmaya ulaşan …, … adıyla TV programı yaptığını, davaya konu … markasının yanı sıra … markalarını da adına tescil ettirdiğini, markaların sahip olduğu bütünsel algı itibariyle markaların karıştıralacak düzeyde benzer olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, iki işaret arasında kavramsal, görsel ve işitsel anlamda bir benzerlik olmadığını, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinin somut uyuşmazlığa uygulanamayacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvuru konusu yaptığı “…” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “…” ibareli markası arasında “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri.” bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında benzerlik ve iltibas ihtimali şartlarının meydana geldiği anlaşılmakla, davalı … ve davalı … vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … ve davalı … ayrı ayrı alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … ve davalı … tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalı … ve davalı … ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında Davalı … ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip