Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1431 E. 2022/1105 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1431
KARAR NO : 2022/1105
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2020
NUMARASI : 2018/312 E. – 2020/64 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/02/2020 tarih ve 2018/312 E. – 2020/64 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” tanınmış markalarının ve bu ibareye benzer şekilde yaratılan seri markaların sahibi olduğunu, yine müvekkilinin 09, 14, 18, 25 ve 35. Sınıf mal ve hizmetlerde tescilli “…” markasının bulunduğunu, davalının ise 2017/55830 sayılı “…” markasını 35. Sınıfta tescil ettirmek istediğini, bu başvuruya yönelik müvekkilinin itirazlarının davalı Kurum tarafından reddedildiğini, kararın hatalı olduğunu, markalar arasında ayniyet derecesinde benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin “…” markasından esinlenerek anılan markanın oluşturulmuş olduğunu, davalının kötüniyetli bulunduğunu, her iki markanın da “…” ve “…” şeklinde okunacağını, bu nedenle işitsel ve görsel açıdan ayniyet derecesinde benzerlik olduğunu, markaların kapsamındaki emtiaların benzer olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamında yer alan tüm emtia açısından benzerlik bulunduğu, ancak dava konusu marka ile davacı markalarının somut bir şekilde farklı öncelikle kavramsal ve ayrıca görsel ve işitsel özelliklerinin olduğu, dava konusu markadaki “…” ibaresinin özellikle mağazacılık hizmetlerinde ayırt edici vasfı tartışılabilir ise de, markanın bir bütün olarak incelenerek değerlendirilmesi gerektiği, bütünsel alçıdan dava konusu markanın bıraktığı intibaın, tüketici zihninde ve algısında, davacı markalarını oluşturma ihtimalinin bulunmadığı, böyle bir çağrışımın dahi var olmayacağı, markaların zaten birbirinden farklı sistematikler ile bir araya getirildikleri ve ortaya çıkan bütünde kavramsal açıdan farklılaştıkları, başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da bulunmadığı, “…”nun tanınmışlığını ispatlamaya yönelik yeterli delili dosyaya ibraz etmediği, ayrıca davacının 6/5. maddesi koşullarının somut uyuşmazlıkta meydana gelmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, YİDK kararının hukuka aykırı bulunduğunu, markalar arasında ayniyet derecesinde benzerlik bulunduğunu, kapsamlar arasında da benzerlik olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvuru konusu yaptığı “…” ibareli marka ile davacı adına tescilli itiraza mesnet gösterilen “…” ibareli marka arasında SMK’nın 6/1. Maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip