Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1427 E. 2022/634 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1427
KARAR NO : 2022/634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2017
NUMARASI : 2015/14 E. – 2017/320 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali , Marka Başvurusunun Reddi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/10/2017 tarih ve 2015/14 E. – 2017/320 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” esas unsurlu markalarının bulunduğunu, davalı Şirketin “…” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile reddine karar verildiğini, oysa dava konusu marka kapsamında bırakılan mallar bakımından da iltibas bulunduğunu, davalı Şirketin kurucusu olan …’in müvekkili şirketin eski ortaklarından ve müvekkil şirketin sahibi …’in kardeşi olduğunu, davacı markalarından haberdar bulunduğunu, müvekkili markalarının tanınmışlığını bildiğini, davalı Şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’ın 03.11.2014 tarih ve 2014-M-14520 sayılı kararının iptalini ve marka tescil talebinin reddini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu başvuru üzerinde önceki markaları nedeniyle müktesep haklarının bulunduğunu, anılan ibare üzerindeki gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 2012/88289 sayılı “…” ibareli dava konusu başvuru ile davacının “…” ibareli markalarının benzer bulunduğu ve “17/01 Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. 17/02 Yalıtım (izolasyon), dolgu ve tıkama malzemeleri (derz dolguları, contalar, o-ringler dahil).” emtiası bakımından markalarının emtia listelerinin benzer ve ilişkili mallardan oluştuğu, bu sebeple de 17/01, 02 alt grupları bakımından taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimali ve davalı markası yönünden tescil engeli bulunduğu ancak davalının bahsi geçen 17. Sınıftaki mallar yönünden 2004/20061 sayılı önceki markasından kaynaklı müktesep hakkının olduğu, davacının dayanak markalarının tanınmış olduğunun ve kötü niyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli markalarının tanınmış olduğunu, dava konusu markanın müvekkili markalarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunduğunu, müvekkilinin ağırlıklı olarak 1 ve 17. sınıf yönünden faaliyette bulunduğu da gözetildiğinde dava konusu markanın müvekkilinin seri markalarından birisi olarak algılanacağını, müvekkilinin markasından haberdar olan davalı Şirketin kötü niyetli olduğunu, davalının müktesep hakkı bulunmadığını, müvekkilinin davalı yararına müktesep hak teşkil eden markadan önce tescilli markalarının bulunduğunu, ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kısmen red kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka başvurusunun reddi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları arasında başvuru kapsamında 17 sınıfın 1. ve 2. alt grubunda yer alan mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunmakla birlikte davalı Şirket adına tescilli 2004/20061 sayılı “…” ibareli markanın dava konusu başvuru yönünden müktesep hak teşkil ettiği, zira 2004/20061 sayılı marka ile dava konusu başvurunun asli unsurlarının aynı bulunduğu, başvuru kapsamında 17 sınıfın 1. ve 2. alt grubunda yer alan mallar ile 2004/20061 sayılı markanın kapsamında yer alan malların da aynı tür olduğu, dava konusu başvuru sahibi davalının davacının itirazına mesnet markalarına yanaşma kastının da bulunmadığı, dolayısıyla davalı yararına müktesep hak koşullarının oluştuğu, ayrıca kötü niyet iddiasının da ispatlanamadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip