Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1420 E. 2022/1062 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1420
KARAR NO : 2022/1062
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2020
NUMARASI : 2018/94 E. – 2020/49 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/02/2020 tarih ve 2018/94 E. – 2020/49 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı … Kurumu vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : : Davacı vekili, müvekkili şirketin 1984 yılından beri dondurma sektöründe “…” markası ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin markasının … nezdinde T/00085 numarası ile tanınmış marka olduğunu, davalının 2016/94250 sayılı “… ” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak kısmen reddedildiğini, oysa verilen kararda başvuru konusu marka ile müvekkili markası arasındaki benzerliğin Kurum tarafından da tespit edildiğini, müvekkili markalarının esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, dava konusu markanın esas unsurunun da “…” ibaresi olduğunu, davalının markasında müvekkili tarafından kullanılan şekil unsuru ile kırmızı rengin de yer aldığını, davalının farklı kombinasyonlar meydana getirme şansı varken müvekkilinin tanınmış markasında yer alan “…” ibaresini ihtiva eden ve müvekkili ile özdeşleşmiş “…” figürü ve kırmızı fonu tercih ederek marka müracaatında bulunduğunu, dava konusu markanın tescilinin müvekkilinin tanınmış markasına zarar vereceğini, 556 s. KHK 8/4 maddesi uyarınca müvekkili markasının tanınmış olması nedeniyle farklı mal ve hizmet sınıflarında da korunması gerektiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı Kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2017-M-11444 sayılı kararının iptali ile 2016/94250 sayılı markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, davacı şirketin dava konusu marka başvurusuna yaptığı itiraz üzerine kısmen yayın kararı verildiğini, başvurunun tümden reddi talebiyle yapılan itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin gıda sektöründe faaliyeti olmadığını, mutfak ve zücaciye alanında faaliyet gösterdiğini, davacı taraf markası ile sınıflarının farklı olduğunu, markaların da benzemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddedildiği, markanın yayınına davacının 100’ü aşkın tescilli markasını mesnet göstererek yaptığı itiraz üzerine ise başvuru kapsamından aynı/benzer emtiaların çıkartılmasına karar verildiği, bu karara karşı davacının itirazının YİDK tarafından reddedildiği, davacı markalarının neredeyse tamamının yalnızca 29, 30 ve 32. sınıf emtialarda tescilli oldukları, bu emtiaların başvuru kapsamından çıkartılmış oldukları, bununla birlikte davalı başvurusu kapsamında kalan emtialar ile davacının gıda ürünlerini kapsamayan tescilli markaları karşılaştırıldığında 12. sınıftaki “Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Lastik şişirme pompaları.” emtiaları ve 14. sınıftaki “Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil).” emtiaları bakımından taraf markaları arasında emtia benzerliği bulunduğu, taraflara ait markalar karşılaştırıldığında davacı şirketin, başvuruya konu markanın emtia listesinde kalanlar yönünden benzer emtiaları kapsadığı görülen tek markası olan 2008/42797 sayılı “…” ibareli markası arasında yüksek düzeyde işitsel, kavramsal ve görsel benzerlik bulunduğu, markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ilgili tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceği, “…” kelimesi yaratılmış, orijinal ya da fantezi bir sözcük olmayıp böylesi bir ibarenin işletmelerce marka olarak tercih edilmesinin her zaman mümkün olduğu, davacının T/00085 sayılı markası dışında diğer markalarının tanınmış olduğuna ilişkin delil sunulmadığı, davacı markalarının tanınmış olduğunun kabulü halinde dahi bu tanınmışlığı başta dondurma ürünleri olmak üzere gıda sektörüne ilişkin bulunduğu, benzer marka başvurusunda bulunmanın kötü niyetin kabulüne yeterli olmadığı gerekçesiyle, davanın 12. sınıfta “Taşıtlar için iç ve dış lastikler tubleks lastikler lastik tamir takımları taşıt lastikleri için yamalar kaynak yamalar taşıt lastikleri için subablar. Lastik şişirme pompaları.” emtiaları ile 14. sınıfta “Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları saat kordonları dahil).” yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin T/00085 sayılı tanınmış markası dikkate alındığında davanın tümden kabulünün gerektiğini, başvurunun tescil edilmesi halinde müvekkilinin zarar göreceğini, marka kötü niyetle tescil ettirildiğinden tümden reddinin gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, YİDK kararının yerinde olduğu, kalan mal ve hizmetler bakımından çifte benzerlik şartının gerçekleşmediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Kurum tarafından 556 sayılı KHK’nın 7/1-b ve 8/1-b maddeleri uyarınca yapılan karşılaştırmada dava konusu marka kapsamından aynı/benzer emtiaların çıkartıldığı, bununla birlikte, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre, dava konusu markayla benzerliği davalı Kurum tarafından da kabul edilmiş olan, davacının 2008/42797 sayılı “…” ibareli markası kapsamında yer alan bir kısım emtia ile benzer olan emtiaların halen davalı markası kapsamında bulunduğu, bu emtialar yönünden davanın kısmen kabulünün yerinde olduğu, davacı vekili müvekkilinin tanınmış T/00085 sayılı markasına ve kötü niyet iddiasına dayanarak başvurunun tümden reddini talep etmiş ise de çıkartılan emtialardan sonra dava konusu marka kapsamında kalan emtiaların (tekstil ürünleri, ev eşyaları, züccaciye ürünleri, ev dekorasyon ürünleri, motorlu taşıtlar ve parçaları, kuyumculuk ürünleri, kırtasiye ürünleri gibi) bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı markalarının tanınmış olduğu sektöre uzak oldukları, yerel mahkemenin KHK’nın 8/4. maddesindeki şartların gerçekleşmeyeceği yönündeki değerlendirmesinin yerinde olduğu, kötü niyetin de ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı ile davalı … Kurumu vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1- Davacı ile davalı … Kurumu vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı ile davalı … Kurumundan alınması gereken 80,70’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, taraflarca istinaf başvurusunda yatırılan 54,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30’ar TL’nin davacı ile davalı … Kurumundan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ile davalı … Kurumu vekilleri tarafından yapılan yargılama giderlerinin taraflar uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip