Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1386 E. 2022/949 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
NUMARASI .

DAVANIN KONUSU : :YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/07/2020 tarih ve 2019/345 E. – 2020/213 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin……ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki bir kısmı kesilmiş “Z” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini oysa taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek … YİDK’ın 2019-M-4830 sayılı kararının iptali ile dava konusu 2018/66383 sayılı “Z” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, tarafların faaliyet alanının farklı olduğunu, müvekkili başvurusu ile davacı markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, her ne kadar dava konusu marka ile davacı markalarının kapsamlarındaki emtialar aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olsa da, marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve anlamsal benzerlik bulunmaması nedeniyle dava konusu marka ile davacıya ait markalar arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığı, SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların da bulunmadığı, kötüniyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili , somut uyuşmazlıkta iki ayrı dava dosyasının birleştirildiğini, A.A.Ü.T gereğince her bira dava bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı gerçek kişiye ait marka başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ve dava konusu markanın hükümsüzlüğü talebi ile açılan işbu davada, … Kurumu ile dava konusu başvuru sahibi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, nitekim yerleşik Yargıtay uygulanmasının da bu yönde olduğu (Yargıtay 11. HD’nin 10/10/2007 tarih ve 2006/4234 E.-2007/12678 K.,12/09/2012 tarih ve 2011/5689 E. 2012/13100 K., 13/01/2014 tarih ve 2013 10545 E. -2014/658 K. Sayılı ilamları), asıl davada sadece davalı … Kurumu’na husumet yöneltilmesi sebebiyle, husumet eksikliğinin giderilmesi amacıyla mahkemece verilen kesin sürede başvuru sahibi gerçek kişi aleyhine birleştirilen davanın açıldığı, bu itibarla ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;

1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalı …’ dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2022

……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.